hesabın var mı? giriş yap

  • dedi bordo klavyeli ak-kefenli! gazze'ye gönüllü savaşçı göndereceğiz deseler anasının eteğinin altına saklanacak ilk kişi kendisi olacağından şüphem yok.

  • yerinde bir soru. alanına göre bu insanların kaynak kitap, konferans, dergi, deney malzemesi vb. ihtiyaçları oluyor ve kendi ceplerinden karşılıyorlar. bu masrafları ödeyen pek az okul var. bu sebeple 1850 liraya (düşünün ki istanbulda bunun 1000 lirası ev ve masraflarına gidecek) bilim için çalışmak kolay iş değil.

    edit: 1000 lira ev ve masraflarına gidecek demek kirası 1000 lira olan evde oturacak demek değil zeki arkadaşım.

  • oğlum üç buçuk yaşında, otizm spektrumu içinde bir çocuk. henüz konuşmuyor. bana babacığım diyerek sarılacağı günü görebilmek en büyük hayalim. birçok babanın farkında bile olmadığı, basit, küçücük bir şey benim hayalim evet.

    geçen gece eve dönerken, evlerden birinin balkonunda küçük bir kız babasına heyecanla bir şeyler anlatıyordu. babası hiddetli bir ses tonuyla "ceren sus artık allah belanı versin" diye bağırdı. o an içimden bir şeyler kopup gitti. buz gibi oldum.

    debe editi: otizmin farkında olalım. erken fark edilen ve eğitime yönlendirilen çocuklar birçok alanda başarılı olabilirler. otizm bir hastalık değil, farklılıktır.

    (bkz: #52401653)

    https://www.youtube.com/watch?v=m31gxcg8qiw

  • memleketim burdur'dan manavgat'a gönüllü olarak yardım için toplanan eşyaları taşımaya ve yangın söndürme çalışmalarına katılmaya geldim. şahit olduğum ve şahitlerden birebir dinlediklerim:

    bunları asla unutma manavgat'ım, asla unutma antalya'm, asla unutma türkiye'm;

    - özellikle 29 temmuz 2021'i hiç unutma,

    - ülke yanarken ortadan kaybolan cumhurbaşkanını unutma,

    - işin ciddiyetini anlatmak için tek tek tweet attığımızı unutma,

    - devletin tek imkânının 3 uçak olduğunu ancak sayın cumhurbaşkanımızın 13 uçağı olduğunu unutma,

    - herkesin ciğeri yanarken ülkeye hâlâ giren afganları(peştunları) unutma,

    - yangın bölgesinde fink atan (belki de tabiat gezintisine çıkmışlardır!) milli savunma bakanlığı'nın gardaşı afganları(peştunları) unutma,

    - 8 ilde art arda yangın çıkmasına rağmen "sıcaktan olmuştur" diyen içişleri bakanı süleyman soylu'yu unutma,

    - 29 temmuz'un akabindeki süreçte gerçekleşen:

    - suçu belediyelere yıkan tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli'yi unutma,

    - önce köylülerden duyduğumuz daha sonra jandarma tarafından da teyit edilen suriyeli muhacir gardaşların köylere gönderilen yardımları çalmak, yağmalamak için kamyonetlerle geldiğini unutma. (manavgat kalemler köyü çıkışına 3 tane üzeri açık küçük kamyonetlerle yaklaşık 50 kişilik suriyeli bir grup gelmiş. biz yardım için geldik demişler fakat halk tarafından köye sokulmayıp geri gönderilmişler. araçların plakalarını köylüler almış.)

    - zaten sıkışık olan trafiği iyice kesip 30 araçlık konvoylara gelip trafiği tıkayan bakanları, bürokratları ve trafiği tamamen felç edip, itfaiyeyi aksatıp kafana keyif çayı fırlatanları unutma,

    - manavgat size tatil verdi; deniz-kum-güneş verdi, vergi verdi, şehit verdi, döviz verdi, tarım verdi... bir kere manavgat'ın devlete ihtiyacı oldu. yalnız ve çaresiz bırakıldı. koca bir ilçe, toroslarımız yandı, devlet izledi. evet milletimiz cömerttir. ülkenin dört bir yanından yardım sel gibi aktı. millet vardı ama devlet yoktu, unutma!!!

  • bordro inceliyorum, atıyorum 10 bin tl maaş alıyorsam bunun 4 bin tlsi vergiye gidiyor. vergi karşılığında ne alıyorum bir bakalım.

    sağlık ? - özel sağlık sigortam var onu kullanıyorum hastaneye gittiğimde. çapraz bağlarım koptuğu için devlette ameliyat olacaktım yıllar önce, bana dediler ki 6 ay sonraya randevu verebiliyoruz seni en erken 6 ay sonra arayıp randevu vereceğiz. tek ayakla 6 ay yürüyemeyeceğim için özelde olmak zorunda kaldım. geçenlerde programda bir kadın vardı, her gün devlet hastanesine bakınmaya gidiyormuş. hiç bir şeyi olmamasına rağmen sürekli doktor doktor geziyormuş sırf can sıkıntısına. bu insanlara gidiyor sanırım sağlık harcamaları.

    eğitim ? burs almadım, devlet okulunda ilköğretim ve liseyi bitirdim. okulda bir şey olacağı zaman bizden para istiyorlardı zaten. şuan verilen vergilerin de eğitim bütçesine ne kadar etkisi var bilemiyorum.

    yol ? e bu adam yolları kendi parasıyla yabmıyor mu :d madem öyle niye yol yabdık diye reklam basıyor? köprü yapıyor havalimanı yapıyor ama ben ne bayburttaki havalimanını kullanıyorum ne de kütahyadakini. zaten yaptığı köprülere de geçiş ücreti alıyor. hem geçerken hem yaptırırken parasını ben ödüyorum vergimle.

    emniyet güçleri ? geçen günlerde bir tanıdık dolandırıldı, polise işimiz düştü, şu an çok yoğunuz uyuşturucu operasyonu yaptık siz gidin 2-3 hafta sonra gelin dediler. araya tanıdık polisler sokup tutanak tutturup şikayetçi olabildik. yani o kadar vergi veriyoruz ama tanıdığımız olmadığı zaman işimizi dahi hallettiremiyoruz.

    afet durumları? e bu afet durumlarında da devlet bizden para istiyor? verdiğimiz vergiler nereye gidiyor ki bu devlet her depremde selde yangında bizden para istiyor ?

    vakıflar? bu güne kadar hiç bir vakıfa kaydım yok, hiç bir vakıftan destek almadım ve yakınımdaki fakir tanıdıklarım da hiç bir dernekten vakıftan yardım alamıyor.

    diyanet? sokak başı 3 tane cami olmasına gerek yok. daha fazla cami yapınca daha fazla müslüman olmuyoruz. varolan camilerin yarısı bile dolmuyorken her yere cami doldurmak saçmalık.

    eğlence-etkinlik? yani gördüğümüz kadarıyla vergilerimiz bazı kişiler tarafından yavuz bingöl gibi miadı dolmuş sanatçıların televizyona çıkıp konser vermesine harcanıyor.

    yapılar, parklar? buna da bakacak olursak ne zaman bir devlet dairesine işim düşse bir bakıyorum sandalyeler 10 yıllık, duvarlar dökülüyor her yerde eski stil numaratörler masalar var. anlaşılan vergimiz buraya da gitmiyor.

    vatandaşlık hakları ? bakınca kimlik çıkartmak için ayrı vergi veriyoruz pasaport için ayrı ehliyet için ayrı. devlet bunlardan para alabilir pek tabii ama kart - defter basım ücreti ödenen toplam tutarın %10u iken devletin aldığı harç %90'ı. bu paralar nereye gidiyor?

    üretim bakınca ülkede üretilen bir şey de yok, elektrik faturasından trt payı alınıyor mesela. trt bizim en az 30 milyon hanenin elektrik faturasıyla dönüyor. doğudaki insanların elektrik faturası da batıdaki beyaz yakalılara ödettiriliyor.

    tüketim devlet sıfır üretimle arabayı yapan bmw'den mercedes'ten çok daha fazla para kazanıyor. 500 birim ödediğiniz bir arabanın 350'si devlete gidiyor. türkiyede üretilen bira, çay, buğday gibi ürünler yine türk vatandaşına vergi yükü verilerek yansıtılıyor. sorarım size, devlet elini suya sabuna sokmadan tüm bu üreticilerden çok daha fazla kazanıyorsa, devlet neden bunlarla uğraşsın?

    benim 88 liralık vergi borcumu 7 yıldır unutmayan devlet, limak-kolin-cengiz'in trilyonlarca lira vergi borcunu tek kalemde siliyor. bankaların covid için verdiği krediyi ise 1 ay ödemezsen kapına kağıt geliyor.

    velhasıl kelam ben verdiğimiz verginin doğru harcandığını bilsem bi nebze kabul edebilirim ama mevcut haliyle devlet artık vatandaşına bakamaz hale geldi. artık vatandaş devletine bakıyor. ülkeye alınan milyonlarca göçmene, vergi borcu silinen futbol kulüpleri ve inşaat firmalarına ayda 5-6 bin tl ile geçinmeye çalışan beyaz yakalı bakıyor.

    bizlerin çıkıp tek tek bağırması gerekiyor bu şekilde

    üzüldüğüm tek bir nokta var, bugün seçim olsa başa gelip bu vergileri azaltacağım diyen bir tane aday yok. bu düzenin değişeceğini söylüyorlar ama bahsettikleri düzen tek adam yönetimi. isterse 500 kişi yönetin abi, ben aldığım maaş ile birden çok şeye taksitsiz şekilde sahip olmak istiyorum. ben bu dünyaya 1 kere geldim ve köpek gibi çalışıp kazandığım parayı kullanabilmek istiyorum.

    lütfen bana konuyla ilgili iyi-kötü mesaj atmayın. herkes fikrini entry altına belirtebilir.