ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilecik'in adının ertuğrul olarak değiştirilmesi
-
(bkz: bilemicik)
senden sonra
ikinci el araba jargonu
-
en agresif söylemi boya takıntısı olan aramasındır. arkadaş öyle bir tavır takınırlar ki bu adamlar, araba komple baştan aşağı boyanmış artık başına ne geldiyse, ama sen bunu sorarak sanki adamın anasına küfretmiş olursun.
alıcı: neden boyalı araba
satıcı: boya takıntısı olan aramasın kardeşim keyfe keder boyalı (bak lafa gel şimdi, adam diyor ki bir cumartesi günü evde otururken ne yapsam diye düşündüm gidip arabayı keyfekeder komple boyattım sanayide, sorma ama niye yaptım)
yani utanırsın o an kendinden lan ben ne kadar hayvan ne kadar pislik biriyim ki bu mükemmel adam ve araçta boyayı dert ediyorum diye. kendine gelirsin o an.
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
(bkz: bursa ibnetors)
sahibinden.com'da 600 tl kira istenen zindan
-
açıklamasına stüdyo yazarken biraz utanılması gereken ilan. he amk stüdyo, warner bros sütdyoları, tom ve jerry'nin yeni maceralarını çekmek için dizayn etmişler...
profesörün tecavüzü
-
tecavüzcü (bkz: hasan bilgili)
tecavüzcü, yancı (bkz: serkan durmaz)
delil karartan jinekolog(muhtemel tecavüzcüdür bu da) (bkz: hüseyin şenyurt)
vodafone park
-
kendisine ait olmayan, kirasını ödemediği için üst kullanım hakkını bile kaybetmiş olması gereken araziyi devlete hibe ettiğini zanneden galatasaraylı arkadaşım, gel sana bir çift sözüm var;
"biliyorum ki senin sıkıntın aslında stadı kimin yaptığı falan değil. sen basiretsiz yönetimler yüzünden stadının mecidiyeköy'den allahın dağına gitmesine çok üzülüyorsun. türkiye'de 2 takım kendi stadını kendi gücüyle, kendi yerinde yenileyebildi; beşiktaş ve fenerbahçe. diğer bütün takımlar yerinden yurdundan olup stat sahibi oldu. sen beşiktaş ve fenerbahçe ile aynı kefeye giremedin. eskişehirspor, antalyaspor, bursaspor, konyaspor vs.. ile aynı kefedesin. senin gücün, stadını mecidiyeköy'de yapmaya yetmedi.
yıllar geçecek, beşiktaş boğaz kenarında, fenerbahçe bağdat caddesinde, kendi semtlerinde maça çıkarken, sen seyrantepe'ye gideceksin. beşiktaş ve fenerbahçe köklerinin olduğu yerde, kendi semtinde kendi taraftarı ile büyürken, sen otoban kenarında ruhsuz beton yığını stadında olacaksın. 50 sene sonra bile bu gerçekle yaşıyor olacaksın.
seni anlıyor ve sana hak veriyorum. ben de olsam çok üzülürdüm."
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: wifi sifremi sampiyonlar ligi yaptim
ılk entri: fenerliler giremiyor.
the matrix
-
inception'ın babasıdır.
hastaların uydurdukları
-
(bkz: hani nickimden anlamadıysanız doktor olduğumu)
edit: sık sık favlanıyor bu entry. nicki drxxyyy gibi bir formatta olan bir arkadaşın hastalarından duyduğu kendince komik anılarını anlattığı bir entry vardı, bu entry silindiği için benim entrym anlamsız görünüyor ama sözlük ahalisi yine de çakmış olayı *. hekimlere diğer insanlardan çok daha büyük saygı duyarım. ancak hekim olmayan insanların, vücut sistemlerine, anatomiye, hastalıklara entelektüel bir ilgi duyması nedense bazı hekimlerde son derece gereksiz bir alerji yaratabiliyor. vücudumda bir anormallik hissettiğimde doktora gidip yaşadıklarımı detaylı şekilde açıklıyor, olası hastalıkları hekim gözüyle değerlendirmesini istiyorum. pek çok doktor kendisine yardımcı olan bu bilgilere ilgi gösterirken bazıları sığ bir bakışla "googlecı bu" tavrı takınıyor. burada eleştirdiğim şey de bu.
haluk levent samimiyetsizliği
-
bir gün istiklalde dört arkadaş elde biralar yürüyoruz. gitar çalıp para toplayan bir şarapçı gördük. biz de sarhoş ve genciz, yanına oturduk. o bizden içki istedi, biz de ondan şarkı. çalıp söylerken adam bize ”ne çalayım” diye sordu. o sıra haluk levent'in kağızman şarkısı her listede bir numaraydı. benim de nereden aklıma geldiyse geldi ve ”kağızman çal be” dedim. tam o sırada arkamdan bir ses ”ne çalsın, ne çalsın!” dedi. kafamı bir çevirdim haluk levent. dört kişi, alkolün bokunu çıkarttık diye düşünürken haluk gülümseyip karşımızda dikiliyordu.
bizim grupta kahkahalar ve gülüşmeler
abi dedik gel sen söyle bari.
yok dedi işim var ama dönüşte uğrarım..
iç sesimiz direkt ”yalaan” diye fısıldadı. uğramayacaktı.
ama dönüşte uğradı! ve bizi de utandırdı.
siz dedi çalın ben amcaya para toplayacağım...
yoldan geçenleri çevirip gitar çalan şarapçı için tomarla para topladı.
şarapçı belki iki üç ayda kazanacağı parayı bir gecede haluk levent sayesinde kazanmıştı.
işi bitince teşekkür edip gitti haluk. sonra biz de dağıldık
o zamanlar sosyal medya yoktu. adamın kariyeri desen zirvedeydi. peki o zaman bu adam bunu neden yaptı?
sevin, sevmeyin ama ben iyi kalpli bir insan olduğuna bizzat şahit oldum. o yüzden bana samimiyetsiz de gelmiyor.
öğretmenden işitilen en komik azarlar
-
lise. okulda üniforma rengi dışında (siyah ya da beyaz) başka renkli kazak, hırka, sweatshirt vs. giymek yasaktır. sınıfın tiki kızlarından biri o zamanlar moda olan yavruağzı gap sweat'iyle dersi takip etmektedir. tahtaya kilitlenmiş harıl harıl ders anlatan matematik hocası soruyu çözmeyi bitirip arkasına döndüğünde arkadaşı farkeder:
-kızım o üstündekini çıghar bak.
-hocam zil çalsın çıkarırım.
-niye? müziksiz çıkaramıyon mu?
sınıf iptal...