ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazarların şu an duymak istediği söz
-
vatandaşlık başvurunuz hiç yapmamış olmanıza rağmen bizim de bilmediğimiz bir şekilde kabul edilmiştir.
hakan şükür'ün akp'den istifa etmesi
-
"...ancak dersanelerle başlayan süreçte takınılan anlamsız tavırlar pek çok vicdan ehlini rencide etti" diyerek gerçekleşendir.
öncelikle hakan şükür "vicdan ehlini rencide etti" kalıbını 3 farklı cümlede kullansın, bugün bilet alıp pensilvanya'ya el öpmeye giderim.
sonrasında;
bre adam senin seçildiğin yerde, 6 ay önce, ortalık birbirine girdi. milyonlar sokağa döküldü. o zaman vicdan ehli rencide olmadı da birkaç kişi çıkıp dershanelere laf edince mi oldu?
insaf yok, anladık bunu da allah korkusu da mı yok?
29 eylül 2018 şanlıurfa olayları
-
beş milyon suriyeli ülkede yeni bir demografik sorun oluşturacak dediğimizde bir şey olmaz abartmayın, diyen karaktersizler neredesiniz.
onlar bizden bir, biz onlardan bir can alsak ne olacak.
türk çocukları, suriyeli düşmanı; suriyeli çocuklar, türk düşmanı olarak yetişecek.
yatacak yerin yok recep.
bu 40 milyon insanın ahı öbür tarafta seni ne duruma sokacak acaba.
70 yılın 1 saniyeye düşmesi
-
(bkz: beynim yandı beyler okumayın)
sarhoş olmayı sevmek
-
içki içmeyenlerin ya da arada bir öylesine accık içenlerin anlayamadığı his.
bir süre sonra her şeyin daha güzel olacağını bilirsin. hafif karıncalanmaya başlar beynin. muhabbet keyifli bi hal alır. şarkıların hiç duyulmayan melodileri kulağına gelmeye başlar. ömer hayyam'ın bahşettiği rubailer kutsal cümlelerin olur. ayıkken sevmediğin insanlar bile aslında iyi insanlara evrilir. sabah pişman olacağını bile bile yazarsın geçmişe doğru mesajları. hatta boşver muhabbeti kal tek başına. sadece yazı, müzik ve sigara. gökyüzüne doğru yapılan bodoslama yolculuk. okyanusu yarıp en derinlere doğru yıldırım gibi inmek. şu anda ayık olduğuna hayıflanmak.
oysa diğer güzel insanların kafelerde sıkıcı muhabbetler yapıp ellerindeki telefonlara gömülmelerine biz hiç ses çıkarmamıştık. çünkü onlar gezmeyi seviyordu biz durmayı, durup arkalarından bakmayı. yaprak seviyorduk biz yaprak kuru yaş ayırmadan, onlar ezmeyi seviyordu neye bastıklarına bakmadan. evet, boş içki şişeleri var yanımızda ve her birinde ayrı hüzün.
trabzonspor akyazı stadı
-
katar emiri'nin posterinin asılı olduğu, içinde ilk okunan marşın katar milli marşı olduğu ve şuanda kuran tilaveti yapılan stat. stadın türkiye cumhuriyeti'nde bulunduğuna dair söylentiler var.
birden fazla evi olandan ek vergi almak
-
ev sahipleri bu vergiyi doğrudan ev kiralarına yansıtır.
ayrıca birden fazla eve vergi 2., 3., 4. evini alacak yatırımcıyı korkutur. ev alacağına gider altın alır ya da parasını yurt dışına çıkarır. o vergiyi ödemez.
olan inşaat sektörüne olur sektör daralmak zorunda kalır. inşaatlar durur ve ev arzı düşer.
ama türkiye nüfusu her yıl 1milyona yakın artıyor. yani barınma ihtiyacı giderek artıyor...
peki sonuç?
ev fiyatları da kiralar da artar.
mahsun kırmızıgül
-
tam boykot edeyim diyecekken zaten hiçbir şarkısını dinlemediğimi, hiçbir filmini izlemediğimi farkettiğim sanatçı. kimdi lan bu?
hansel ve gretel'i ekmek çarpması
-
bir masal realitesidir. o kadar ekmeği yere atarsan olacağı bu.
ancak çok zengin insanların kurabileceği cümleler
-
9 yıl önce, stajyer öğrenci olarak çalıstığım hukuk bürosunda patron -aynı zamanda amcam- oğlunun telefon faturasını yatırmamı ister. fatura bedeli iki aylık kyk kredim tutarında. bürodan ücret almıyorum, karın tokluğuna çalıştırılmak için biçilmiş kaftanım çünkü yemek de yemiyorum büroda. dışarıda deli gibi yağmur yağıyor ve ben yaklaşık 30 dklık yürüyüş mesafesine bir saat içinde gidip, faturayı yatırıp geliyorum. patron sinirli, çünkü ona göre geç kaldım. ben sıçan gibiyim, çünkü donuma karar ıslanarak yürümüşüm. devamı;
patron:neden geç kaldın?
ben:yürüyerek gittim.
patron:kızım sende hiç kafa yok mu otobüse binseydin.
ben: o tarafa buradan otobüs yok.
patron: neden taksiye binmedin?
ben:..
-neden taksiye binmedin?
çünkü param yoktu, çünkü parası olmayan insanların aklına bile gelmez taksiye binmek. çünkü oğlunun yani kuzenimin telefon faturasını yatırmak için,hukuk fakültesi okuduğum için belki bir şeyler öğrenirim, belki işe yararım diye çalıştığım bürondan bana beş kuruş bile vermiyorsun. çünkü babam yani kardeşin işsiz. bana harçlık veremiyor. ama ben ne iş olsa yapayım, gerekirse yağmurda it gibi ıslanıp fatura ödeyeyim, belki elime üç beş bir şey geçer diye yanına geldim ve sen bana "neden taksiye binmedin?" diyorsun.
bu ancak tek sıfatı zengin olan bir insanın kurabileceği bir cümle işte benim için. yağmurda ıslanan birine neden taksiye binmediğini sormayın.
durum guncellemesi: artik taksiye binebiliyorum, kimseye neden taksiye binmedigini sormuyorum yine de. bir de bana neden taksiye binmedigimi soran herkesi affettim, amcami bile.
71 rektörün atıf sayısının 0 olması
-
kaynak
"yazıyla sıfır!
türkiye’de şu an görevde olan 71 rektörün aldığı atıf sayısı toplamı bu. yani 0."
ben yazacak bir şey bulamadım.
edit: 68'inin yayını bile yok.
edit2: bahsedilen yayın ve atıflar uluslararası. zaten önemli olan bu değil mi? içerde kendi kendilerine hallediyorlar zaten.
edit3: (bkz: 6 aralık 2019 pamukkale üniversitesi rezaleti)
(bkz: şoförünü fakülte sekreterliğine atayan rektör)
edit4: kaynaktaki görselin olduğu programı şuradan 8 aralık 22:31:50'yi seçerek izleyebilirsiniz haberturk
edit5: imla.