hesabın var mı? giriş yap

  • videoda gerçekten anlaşılmıyor, velev ki aşağı bak demiyor olsun. videonun başında, polisin terbiyesizler dediği gerçeğini değiştiriyor mu? veya orantısız müdahalesini?

    edit: ben de yol tv'nin yaptığına doğru demedim zaten. slogan oradan çıkmış ama temel mesele o değil. yol tv'nin yaptığı yanlış ve bence de manipülasyon. ama polisin yaptığına sadece "rahatsız edici" demekle yetinip odak noktasını buraya kaydırmak doğru değil. bunun üzerine de gitmek gerekli, o ayrı mesele.

  • cezayirli bir aile fransa'ya göç etmişler. çocukları da okula yeni başlamış. derste hocası sormuş

    -yavrum, senin adın ne?
    +mahmut hocam.
    - olur mu canım, sen fransa'dasın. senin adın artık jean fransuva olacak.

    çocuk hınk mınk derken kabul etmiş yeni adını.

    okuldan sonra eve gelmiş. annesi mahmuuut! mahmuuuuut! diye seslenmiş. cevap yok.

    -oğlum bu ne hal, niye cevap vermiyorsun?
    + anne benim adım fransuva artık. öğretmen koydu adımı.

    çocuğun anası bunu bi güzel haşlamış.

    akşam babasına da fransuva benim adım deyince. babası daha fena haşlamış.

    neyse, ertesi gün gitmiş okula. hocası sormuş:

    -fransuva bu ne hal, her tarafın mosmor olmuş.
    +sormayın hocam, akşam iki arabın saldırısına maruz kaldım.

  • kız "fotoğrafın var mı seni görmüşümdür" demiş. erkeği beğenseydi ya da erkek lüks bir arabada, yatta fotoğraf atsaydı ifşalanmayacaktı. madem ifşalayacaksın neden fotoğraf istiyorsun? baştan engelle geç. bu ifşa olayı çok saçma bir hal aldı. açık hesaplardan binlerce fotoğraf paylaşıyorlar birisi beğendiğini söyleyince ifşa ediyorlar.

  • edit: diyen gitti arkadaşlar, uçuruldu.

    böyle olunca bize de tanım yapmak düştü. bi hikaye var bilen var mı? o geldi başlığı görünce aklıma, durun anlatayım;

    şimdi almanya'da iki tane türk çok sıkılmışlar türk olmaktan, itilip kakılmaktan, barbar/hor görülmekten. düşünmüşler taşınmışlar alman olmaya karar vermişler. ama nasıl alman olacaklarını bilmiyorlarmış. başlamışlar her önlerine gelene sormaya 'nasıl alman oluruz' diye. en son biri bakmış bunlar saf, dalga geçmek için almış bunları karşısına, başlamış sallamaya;

    - bakın demiş, şu dağı görüyor musunuz? adamlar görüyoruz deyince devam etmiş. işte o dağın tepesindeki büyük kayayı görüyor musunuz? görüyoruz deyince adamlar, yine devam etmiş bizimki. bakın demiş o kayanın tepesine çıkıp 3 kez 'ben almanım' diye bağırırsanız alman olursunuz.

    bizimkiler daha adamın lafı bitmeden fırlamışlar dağa. tırmanmışlar, tırmanmışlar kayanın dibine kadar gelmişler. bakmışlar bu kayaya birbirlerinin yardımı olmadan çıkmanın imkanı yok, biri demiş ki sen eğil, ben senin üstüne basıp çıkayım, sonra da seni yukarı çekerim. peki demiş öbürü ve eğilmiş. ilki basmış alttakinin sırtına ve çıkmış kayanın tepesine. ve hemen 3 kere bağırmış ben almanım diye. aşağıdaki heyecandan duramaz olmuş, hadi demiş kardeş beni de asıl yukarı, ben de alman olayım deyip uzanmış yukarı doğru. yukarıdaki buna tekmeyi bastığı gibi ''de amina goduumun türkü'' deyip yuvarlamış arkadaşını aşağı.

    şimdi bunu niye anlattım. başlığı açıp giden arkadaş da yazar olunca kendisini adamdan saymış ve çaylaklara basmış bu başlıkla tekmeyi. ama bu sefer kayadan uçan kendisi olmuş.

    vayy bea ne bağladım amma!!!

    edit: orjinali türk/kürt şeklinde idi ve çok ırkçıydı. komik mi evet, lakin içeriği dolayısıyla hem kürtlerden hem türklerden özür dilerim. hatta dur bunu türk ve avrupalı diye değiştireyim...

  • yanlış önermedir ampulü ne thomas alva edison ne de joseph wilson swan bulmamıştır. ilk başarılı denemeyi humphry davy yapmıştır.

    ampulün icadı neredeyse bir asır süren bir süreçtir ve edison ile başlamamıştır. mucitler, edison henüz doğmadan önce bile elektrik ışığını mükemmelleştirmeye çalışmışlardır.

    ilk yarı başarılı girişim, ingiliz kimyager humphry davy'nin iki kömür çubuğu arasında bir ışık yayı oluşturmak için ilkel bir pil kullandığı 1807'de yapıldı. davy'nin ışığı evde kullanılamayacak kadar parlaktır ancak sokak lambaları için ilk elektrikli seçenek olmuştur.

    düzinelerce ampul tasarımı warren de la rue (platin filamanı çok pahalıdır), william staite (pilleri çok pahalıdır) ve joseph wilson swan (ışığı çok verimsizdir) gibi mucitler tarafından yapılmıştır.

    daha sonra edison rakiplerinin bazı patentlerini satın almış ve hatalarından ders çıkarmıştır. ancak 1879'da icat ettiği ampul sadece çok kısa süreler için çalışmıştır.

    peki neden tüm övgüyü edison alıyor?

    1880'de edison, ampulünün filamanı için en doğru malzemeyi keşfetmiştir. bu malzeme o güne kadar kadar test edilen diğer tüm malzemelerden daha uzun süre yanan karbonize bambu lifidir.

    ampul bu filamanla bile mükemmel değildir ancak edison'un sahip olduğu repütasyon ve finansal destek ampulu çalışan bir elektrik sisteminin parçası olarak görebilmesini sağlamıştır.

    1882 yılında ilk kalıcı ticari merkezi güç sistemi aşağı manhattan'da faaliyete geçmiştir. elektrik ile aydınlatılmış oteller, tiyatrolar ve mağazalarla beraber edison'un da dünyanın en büyük mucidi olarak anılmasını sağlayan repütasyonu da artmıştır.

    kaynak: britannica