hesabın var mı? giriş yap

  • - a-si-ye söy-le-ba-ba-na-be-nim-a-dım-am-di-değ-il-ham-di...

    enişte sayıklamış, halam anlatmıştı. dedem "h" özürlüdür. adamın nasıl uyuzuna gidiyormuş meğerse.

  • ''sınava girseydi de sonra kontrol edilseydi o olup olmadığı'' dedirten mağdur kız. yapılamıyor mu böyle bir şey. adını al, sınavdan sonra istediğin kadar kontrol et o mu değil mi diye. yeri bellidir yurdu bellidir. salak bu adamlar ya.

    (bkz: malsınız lan siz mal)

  • kendi deneyimimden dolayı yazdığım bir entry (bkz: #49889020) yüzünden almadığım hakaret dolu mesaj, altına girilmeyen entry bıraktırmayan araba. lanet olsun, nasıl insanlarsınız siz? ulan ben haram yemedim, 2 yıl haftanın her günü geceleri 4 saat uykuyla durdum, bir gün tatil yapmadım, işlerimi yoluna koyayım diye uğraştım, didindim, hakkımla kazandım aldım. biriktirdiğim parayı kumarla çoğaltmadım, kredi çektim, riske girdim, inşaat yaptım, sonra onu da bıraktım. size girip çıkan ne arkadaş? ben mi elinizden aldım lanet olasıca hayatınızı? "naber kızlar zenginim" diyormuşum, gavatmışım falan. nedir olum sizin derdiniz?

    dünyanın en iyi arabası değildir, dünyanın en pahalı arabası değildir, almanya'da 2 yaşındakilerine çok rahat her türlü insanın binebileceği, taksi olarak da oldukça bol bulunan bir arabadır. ego tatmininizi benim üzerimden yapmayın. otoritenin elinizden aldığı hayatı ben elinizden almışım gibi davranmayın. sikmişim arabasını ulan, bundan 6 sene önce sürekli yağ yakan tempra'ya biniyordum, bir gün de yolda mercedes görünce sövmedim. tutup da 18 yaşımda babama yaslanıp coupe, cabrio araba almadım. üniversiteden beri görüştüğüm kız arkadaşımla tanıştığımda da cebimde fazladan ayıracağım 5 kuruş para yoktu. nasıl insanlarsınız olum siz, neyin derdindesiniz?

  • ollgunluk değil de, doygunluk denilse daha doğru ifade edilebilecek olgu. zira o olgunluğa erişmişseniz mezardan bir kaç yıl uzaktasınız demektir.

  • mukavemet sinavindan 35 puanlik 3. soruyu yapmadan erkenden cikip aman chelsea macina gec kalmayalim diye kosa kosa dolmabahce'den kabatas vapurunu yakalamak icin nefes nefese kalan bir tribun fanatigi idim 2007'de. deivid'in attigi golden sonraki 15 dakika tamamen hafizamdan silinmis, ama o gol olmustu ya varsin komaya gireyim diye dusunen bir sari lacivert asigi idim.

    bugunse melo haric galatasaray'i kutlarken zerre uzuntu ya da sinir hissetmiyorum.

    galatasaray'i surekli yenerek onlara ogrenilmis caresizlik kavramini yasatmistik ya hani, aziz yildirim da bizim, sari lacivertli camiamizin ogrenilmis caresizligidir.

  • sadece ülkemiz değil, dünya genelinde formula 1 e olan ilginin son 10 yılda ciddi kan kaybettiğini söylemek yanlış olmaz. bunda en büyük pay sahibi bernie ecclestone isimli ak saçlı kart zamparadan başkası değildir. bu aç gözlü, huysuz ve megolaman bunak, bir cio ya da otoriteden ziyade formula 1 i son 15 yıldır oyuncağı gibi yönetmiş, yaz boz tahtasına çevirmiştir. her sene yaşanan kural değişiklikleri, pilot ve takım kayırmalar, adeletsiz kararlar vb. hem izleyiceleri hem de takım/pilotları illallah ettirmiştir. bir diğer sebep ise schumacher, prost, senna vb. kitleleri peşinden sürükleyen pilotların gelmemesi, yetişmeleri için gerekli ortamın bulunmaması. stratejiler, takım kararları, teknolojinin ulaştığı seviye ve az evvel sövdüğüm yıldo kılıklının aldığı kararlar işin heyecanını gün be gün azaltmakta. 90 larda, ben de dahil olmak üzere, kitleler tarafından takip edilmeye başlanan organizasyonun, son 10 yılda geldiği noktayı anlayabilmek için yarış takvimlerine ve elde edilen hasılatlara bakmak yeterli. özetle, dünya genelinde formula 1 e olan ilgi azalmakta.

    türkiye'de ise, 1-2 değil, tam 7 kere yarış düzenlenmiştir. ömrü hayatında 9-10 birinciliği bulunan, dönemin ferrari pilotu felipe massa, istanbul'da düzenlenen 7 yarışın 3 ünü her nasılsa kazanmayı başarmıştır.

    inşaa edildiği dönem itibari ile istanbul park'ın dağ başında olması, motor sporlarını takip eden insan sayısının azlığı, ulaşım sorunları ve fahiş bilet fiyatları nedeniyle organizasyona olan ilgi her geçen yıl azaldı. bu kadar laf ettim, ben bile 2005 ve 2007 yıllarında olmak üzere 2 kez gidebildim. hiç gitmeyenler için şunu söylemem mümkün, takım garajlarının karşısındaki ana tribün haricinde, yaz aylarında diğer bölümlerde bulunmak işkence.

  • yetişin adam s.kiyorlar... ortamlarda yıllık enflasyon %54 dersiniz. zaten alınması başlı başına haraç kesmekken 50 tl'den 150 tl'ye çıkarılmış.

    10 yıllık pasaport 1.703 tl, vizeler 80 euro, 160 usd, 495 usd (schengen, abd, uk), kurlar beceriksizlikleri yüzünden zaten zirvede. bu harç, okumuş, yurt dışı gezecek vizyonda kişilerden (ki kendi seçmenlerinin çoğu bu tanımın dışında) insanlardan kesilen resmi haraçtır.

    dolar ve euro ile karşılığını hesaplayıp aklamaya çalışmasın kimse. ülkeden çıkmak için para alıyorlar sizler de "alt tarafı x dolar, y euro" diyip duruyorsunuz. 1 tl de olsa aptalcadır, 1.000 tl olsa da... her şeyden önce de haraçtır...
    _
    yandaşlar saltanatı döneminde her şey başıboş kalmış, rüşvet alıp başını gitmişti. devlet israf içinde yüzerken, halk ağır vergiler altında eziliyor, hukuk işlemiyor, ekonomi yürümüyor, kargaşanın müsebbibi olan siyasal islamcılar ise keyiflerine bakıyor, ekonomiden başka her şeyle ilgileniyorlardı.

    saraylarda smoothie içiliyor, âlem yapılıyordu. esnaf haraca bağlanmıştı. memurlar tek adam adına haraç topluyordu...

    edit: "bu parayı ödeyemiyorsan yurt dışına çıkma" sığlığında entryler görüyorum, hatta benzer mesajlar alıyorum. yazının hiçbir yerinde ödeyemediğime hatta ödeyemediğimize dair bir şey yazmıyor. sözlük enteresan bir yer haline geldi. delinin biri 5 yıllık entry'lerimi ayıklayıp "zengin olduğunun reklamını yapıyor" diyor, sonraki başlıkta "10 euro'yu ödeyemeyen insan" yaftası yiyorsunuz.

    haksız talep edilen bir para, siz ödeyebildiğiniz için haklı olmuyor. mesela benim özel sağlık sigortam olduğu halde, gss prim borcumu ödüyorum, ödeyebiliyorum ve hoşuma gitmiyor orada borç gözükmesi. görsel bu bana gss priminin haklı olduğunu mu söyletmeli? gidip başlığında "sağlığı için ayda 150 tl ödeyemeyen ölsün" mü diyeyim?