hesabın var mı? giriş yap

  • görme bozukluklarının tedavisi için bates metodu olarak bilinen bir uygulamalar bütünü geliştirmiş doktordur. ancak sadece günde belli bir süre egzersizleri yaparak tedavi sağlanamayacağını, bakmayı yeniden öğrenmenin gerekliliğini savunur. yöntemleri tartışmalı olmakla beraber; gözlük kullanımının göze bir fayda sağlamadığı konusundaki görüşlerine tamamen katılmaktayım. egzersizlere ve bakışımı değiştirmeye henüz başlamadım ama deneyeceğim.

    hakkında daha fazla bilgi için:
    http://www.alternatifterapi.com/…erik/bates-yontemi
    http://en.wikipedia.org/wiki/bates_method

  • kendisi "kıyıya vurmadıkları sürece balıklar suyun farkında değildirler" diyerek insan ve teknoloji ilişkisini metaforik biçimde tanımlamıştır. teknolojik determinist olmakla suçlanan mcluhan bu sözüyle önemli mesajlar vermiştir aslında. insanlar teknolojiyi ancak sonuçlarını gördükten sonra anlayabilirler. ancak teknolojiyi anlamak için acele etmekte fayda vardır...demek istemektedir ki mcluhan; teknolojinin esiri olmamak için onu zaptetmeli ve önce onu keşfetmeli, nimetlerinden yararlanmalıyız. mcluhan aynı zamanda postmodern kurama esin kaynağı olmuş, baudrillard'ı etkilemiştir. ayrıca woody allenın annie hall filminin bir sahnesinde yer almış popüler bir medya kuramcısıdır.

  • zeki alasya, metin akpınar, halit akçatepe ve kemal sunal ın oynadığı salak milyoner filminde; "demekki hazine dörde bölünecehhh" repliğinde zeki alasya nın yüzündeki hüzün.

  • geç uyuduğum bazı gecelerde çok afedersiniz amsalak bir arkadaşımı gizli numaradan arayıp sesini dinleyip kapatıyorum.

    diyeceksiniz ki ne keyif alıyorsun bundan?

    aga çocuk beni kız sanıyor. 1 tek gün bile ters bir şey söylemedi. ulan sabah 05.00'te arıyorum, herif uykudan uyanıyor, yavşaklar gibi "hehe kimsin canım sen yaaa" diyor. sonra kapatıyor.

    benim la ben hayvan...

  • hahahahaha muhteşem tespit.

    askerden geldikten 1 hafta sonra instagram'da konuşmaları yakaladım. daha fenası o gecenin akşamı süpriz evlilik teklifi edecektim. her neyse, açıklamamı yaptım, evden çıktım. komşuyduk zaten, 2 dakika sonra kendi evime geldim.

    3 gün sonra, bak abartmıyorum 3 gün sonra evin ordaki şok'da bambaşka bir adama bana sırtı dönükken "hayatım tatlı alalım" dedi. 72 saatte 2.5 senelik ilişkiyi bitirip başka bir adama hayatım dedi.

    sonra da twitter'da orda burda "erkeklerin kalbi yoğğkk, erkolar ölsünnnn" diye ağlıyorlar. ha bu arada ben her gün ağlaya ağlaya işe gidiyorum. çoluğun çocuğun karşısında ağlamamak için tırnaklarımı avucuma bastırıyorum.

    tinder, ot bok derken işin cılkı çıktı. ben artık herhangi bir kadının tek eşli olabileceğini sanmıyorum. güzelinden, çirkinine, akıllsından, aptalına hepsinin yüzbinlerce talibi var. hem de tek tık ötede. senin bakışını mı beğenmedi, istediğin bir şeyi mi yapmadın, paran bi şeye mi yetmedi, akşam eve geç mi geldin, hoooop tek tıkla aradığı yeni adam karşısında....

    sevgilerle.

  • --- spoiler ---

    1-fletcher'ın* elamanı rushing or dragging diye diye dövdüğü sahneyi ve elamanın finalde fletcher'ı mat edip, mest ettiği kısmı şu ana değin 14 kez izledim.

    2-filmden aldığım ilhamla, oğlanın ağzına helvacıoğlu blok flütü dayayıp, süt içtim dilim yandı adlı eseri kusursuz biçimde çalması istedim. bu amaçla çocuğu tokat manyağı yaptım ama nafile bizim oğlanı benzin döküp yaksan çalamaz amk. anca flütün deliklerinden tükrük sıçratmayı biliyor.

    3-fletcher'in orkestrayı yönetirkenki el hareketlerine de hasta oldum. hele o ortamdaki müziği bir an havadan avucuyla toplar gibi yapıp, enstrümanları susturduğu hareket yok mu, işte onu da hanımın çok sesli çenesi üzerinde deniyorum. bir an susup, öyle baka kalıyor yüzüme.

    --- spoiler ---