ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
emekliye 2015 zammı
-
24 liradır.
sözlüğü pek ilgilendirmiyor belki yaş itibariyle.
rezacığım uçak aldı bu arada.
havuz ikinci kattan görünmüyor.
günde bir lira bile değil...
utan türkiye.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27895604.asp
teletext
-
ilk aşk gibi bir şey lan.
bilgisayardan internetten önce bu vardı hayatımızda. gerçi tam olarak vardı diyemem kendi adıma, zira bizim televizyonun böyle über bir özelliği yoktu ve fakat akraba evlerinde denk geldiğimde saatlerimi geçirirdim başında. hava durumu desen var, fikstür desen var, güncel haberler desen var. internete ilk girdiğimde hissetiklerimi belki bir kademe düşüğüyle yıllar önce hissettirdi bu meret bana. sosyal statü belirleyicisiydi gözümde resmen. gerçi öyle hala, nerde teletext seven bir insan var, işte orada güzel bir insan vardır.
şimdilerde boşladık biraz elbet ama yeri ayrıdır kalbimizde.
unutulmadın teletext.
2014-2015 sezonu gs'nin şikeyle şampiyon olması
-
(bkz: fener ağlama)
sivas yattı, kaleci kafayı eğdi, gol atana kadar maç uzadı, 90+4'lerde bir milyon penaltı kullanıldı.
(bkz: ağlama melis seneye inşallah)
edit: başlığı bırakıp kaçmak da son maçta da gösterdiğiniz gibi ne kadar delikanlı olduğunuzu bir kere daha ispatladı.
bekçinin 5 bin 71 tl öğretmenin 4 bin 13 tl alması
-
3.5 yıllık mühendisim. geçen müdür kenarıya çekti. sadede gelecek olursak bey maaşınıza 500? zam geldi dedi. yani dedim 3500? oldu. evet dedi. sustum. ne düşünüyorsun diye sordu. dedim ki elimden geleni yapıyorum, yapacağım. doğru ya da yanlış bir iş etiği vardır, bunu çiğnemem. ama az dedim. biliyorum dedi. sustuk. onluk bir iş olmadığını biliyorum. onun da elinden bir şey gelmiyor.
maalesef ki beterin beteri var. gelecek adına pek bir ümidim yok. onlar da biliyor daha iyi bir iş bulsam bırakacağımı.
şu anda tüm birikimimi kendime harcıyorum ve kenarda bir ay yetecek param yok. kendimi geliştirip gitmek istiyorum ama annemi bırakmak da zor. türkiye’de aha böyle başlıklara içimi dökerek ömrümü tamamlayacağım.
piri reis'in harita çizdikten sonraki ilk cümlesi
-
-şuradan bir dere aksın mı?
+eveeeet!!
-köpek gibi akacaaak!!
yaran fıkralar
-
terzi agop ile vartanus evlenmişler... mutlu birkaç yıldan sonra bir gün terzi agop pat diye ölüvermiş... genç dul vartanus da demirci agop ile evlenmiş... gerdek gecesi demirci agop geçmiş vartanus'un karşısına, yavaş yavaş soyunmaya başlamış... önce pazılarını göstermiş:
- bunlar terzi agop'ta var idi?
- yok idi, demiş vartanus...
sonra üstünü çıkarmiş geniş göğsünü göstermiş:
- aha böyle göğüs terzi agop'ta var idi?
- yok idi, demiş vartanus...
demirci agop pantolonunu indirmiş, bacak kaslarını göstermiş:
- bunlar terzi agop'ta var idi?
- yok idi, demiş vartanus...
en son demirci agop külodunu indirmiş:
- peki, böylesi terzi agop'ta var idi?
vartanus'un sabrı taşmış:
- yok idi, yok idi, ama bu kadar zamanda terzi agop seni de
s......idi, beni de s.......idi, iki de pantolon diker idi!
atatürk'ün şu an gelmesi halinde ilk icraatı
-
(bkz: istiklal mahkemeleri)
doktor hasta diyalogları
-
altı yaşında şımarık bir velet... muayenesini yaptım. ilaçlarını yazarken bi türlü durmuyor. türlü şımarıklıklar yapıyor.
ben: hişş, uslu dur.
anne: doktor amca iğne yazar bak, uslu dur oğlum.
azıcık durur gibi oldu, yine bozdu.
ben: iğne yazıcam haa...
velet: şaka yaptığını biliyom ki...
ben: afferim bee... yemedin haa... süpersin...
velet: yemem ki...
ilaçları yazdım. annesine nasıl kullanılacağını anlattım ve ifadesiz bir suratla:
ben: iğneyi de karşı odaya geçiyosunuz, hemşire hanıma yaptırıyosunuz.
anne: (şaşkınlıkla) iğne mi yazdınız doktor bey???
ben: evet, iki saattir ne diyorum?
velet: (dolu gözlerle) neee??? iğne miii???
ben: (elimi velede doğru yumruk yaparak) yaaa, nası yediiiiin!!!
anne: ben bile yedim doktor bey!
ben: nihohahhaaa...
müslüm gürses şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
"yakarsa dünyayı garipler yakar"
bu zamana kadar neden böyle bir başlık açılmamış, hayret..
ezberlenen oyun replikleri
philip k. dick
-
bazı kitapları gerçekten de kurgu olarak yorucudur, denildiği kadar atlamalar, kopukluklar mevcuttur, eğer doğru yönlendirmelerle doğru kitapları okunmazsa pkd ile ilişkiniz sıkıntılı başlayabilir.
kişisel deneyimlerime dayanarak şu sırayı önerebilirim;
alfa ayının kabileleri
vulcan'ın çekici
albemuth özgür radyosu
ubik
karanlığı taramak
marsta zaman kayması
çığrından çıkmış zaman
gibi bir sıra izlenebilir. bu yazdıklarımın birçoğu güncel olarak satılan kitaplar değil, tükenmiş durumda olabilirler ama pkd okunmak isteniyorsa sahaflar araştırılabilir.
bu yazdıklarımdan en beğendiğim vulcan'ın çekici, en psiko odaklı eli yüzü düzgün kitabı alfa ayının kabileleri, en kurgusal zorlayıcı ama harikası ubik, en madde bağımlılısı karanlığı taramak, en siyasi ve dini referanslısı da albemuth özgür radyosudur. dişe dokunurları bunlar.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
herkes mi ?, herkez mi ? sorusuna keşan belediyesinden ferahlatıcı açıklama geldi. '' erkeş ''
recep tayyip erdoğan'ın mavi ekran verdiği an
-
konu 6-7 eylül olayları; sayın başbakanımız olayların olduğu dönemde sorumlu iktidar olarak chp'yi ararken,
kendisinin demokrasi kahramanı ilan ettiği dp ve menderes'in iktidarda olduğunu öğrendiği andır.
http://www.youtube.com/…ailpage&v=3mc0trrl9c0#t=89s