hesabın var mı? giriş yap

  • gelecegin futbol tanrisi. barcelona nin 13 yasindayken hormon tedavisini ustlenip arjantinden getirdigi, futbol dengesizi bir firlama. sozu gecen hormon dengesizliginden dolayi under 21 de oynadigi son sampiyonada yedekten bes mac girip 6 gol atmisligi var. calimlar direk ilahindan arak, rakibin bastigi ayaga dogru topu vurmayla. bu teknik abidesi de saviola olmaz umarim. ekstrasi sampiyonlar liginde forma giymis en genc futbolcusu olmasi disinda futbolda kendi derdinin futbol oldugunu sahada gostermesi. (edit*: bu entry yazıldıktan sonra bissürü sakatlık geçirdi gidişat pert)

  • "kur’an’ın tercümesine kur’an denilemeyeceği ve tercümesinin kur’an hükmünde olmadığı konusunda islâm alimleri görüş birliği içindedir."

    ilk defa islam alimlerinin bir konuda görüş birliği içinde olduğunu duyuyorum.

  • ülkedeki birlik duygusu.

    2000 yılbaşı bir dini güne denk geliyordu diye hatırlıyorum. işgüzar bir muhabir camiden çıkanlara yılbaşıyla ilgili sorular soruyordu. konuşanların hepsi yeni yılı kutlamış ve eğlenen insanlar hakkında son derece hoşgörülü sözler sarfetmişti. ülke ayrışmamıştı.

    bir başarı kazanıldığında ülkenin her kesimi sevinirdi. 2002 dünya kupasında kürt gençlerinin türk bayraklarıyla sokaklara fırlayıp nasıl coşkulu kutlama yaptıklarını hatırlarım. bir felakette herkes üzülürdü. depremin doğusu batısı yoktu. ülke ayrışmamıştı.

    insanlar ayrışmamıştı.

  • halihazırda öğretmenlik mesleğini icra eden kadına 7 bin lira nafaka niye bağlanır ki? ortada çocuk da yok.

  • bir piyasadan bir varlığı satın alma ve aynı zamanda özdeş bir varlığı bir başka piyasada daha yüksek bir fiyattan satmaktır. bazen bunlar, farklı piyasalardaki özdeş varlıklar olacaktır, hem new york stock exchange hem de londra borsası'nda kote olan herhangi bir şirkete ait hisse senetleri gibi.

    çoğu zaman arbitraj yapılan varlıklar daha karmaşık bir şekilde özdeştir, örneğin benzer risklere maruz kalan farklı finansal menkul kıymetler söz konusu olabilir. bu noktada, etkin piyasalar hipotezi göz önüne alındığında, arbitraj ancak etkinsiz piyasalarda mümkün olur. yani arbitraj bir nevi piyasaları daha etkin kılan bir süreçtir.

    kimi arbitraj türleri tamamen risksizdir. risksiz olan bu arbitraj türü saf arbitraj olarak da bilinir. örnek vermek gerekirse, londra'da euro new york'tan daha düşük maliyetle satın alınabiliyorsa, arbitraj yapanlar, londra'dan euro alıp aynı miktarı new york'ta satarak risksiz kâr elde edebilirler.

    saf arbitraj fırsatlarına değinmek icap ederse, mesela son yıllarda, kısmen finans piyasalarının küreselleşmesi hasebiyle bu fırsatlar azaltmıştır. günümüzde, birçok gösterişli hedge fund üzerinden gerçekleştirilen ve arbitraj olarak tanımlanan işlemlerin büyük çoğunluğu, benzerlikleri olan fakat özdeş olmayan değerleri içermektedir. işin özü, bu saf arbitraj değildir. üstelik risksiz oldukları da kabul edilemez.

    bütün bunlara ek olarak, arbitrage pricing theory (arbitraj fiyatlama teorisi) hususunda da birkaç kelam etmek gerekir diye düşünüyorum. bu teori finans piyasalarında varlıkların nasıl değerlendirileceğine ilişkin en temel iki teoriden biridir. bir diğer teori de sermaye ve varlıkları fiyatlandırma modelidir.

    genel olarak arbitrage pricing theory, beklenen faiz oranı gibi birkaç kilit risk faktörünü ve varlık fiyatlarının portföy fiyatına nispeten nasıl değerlendirildiğini açıklamaktır. bir varlığın fiyatı, teorinin gösterdiğinden sapma gösteriyorsa, yatırımcıların arbitrajı bu eylemi geri düzeltmelidir.

  • kavitasyon ile ilk seansta 2 cm inceldiğini iddia edenlerle birlikte, aldığımız şehir fırsatı indirimiyle gittik. önce sauna ardından masaj en sonda kavitasyon yapılacaktı. kendini diyetisyen diye tanıtan gencecik hanım kızımız bizi ölçtü, tarttı bunları bir kenara yazdı. sonra sauna sonra masaj en sonda kavitasyon, çıktık tamam bitti herşey. bizi karşılayan hanım kızımız tekrar geldi.
    - nasıl memnun kaldınız mı?
    + sanki gevşedik biraz.
    - şöyle geçin lütfen (bel çevresini ölçeçek)
    - aaaaa 2 cm incelmişsiniz.
    + öyle mi? (karşısında aptal var sanki, ilk geldiğimizde gevşek gevşek ölçtü belimi şimdi sıka sıka ölçüyor, 2cm incelmişim.)
    - şimdi şöyle geçin lütfen (tartacak)
    + peki tamam.
    - siz lütfen basküle bakmayın.
    + nasıl yani?
    - aşağı bakarsanız kilolu çıkarsınız.
    + aaaaa ama siz iyice aptal yerine koydunuz bizi, aşağı bakma yukarı bakma. dalga mı geçiyorsunuz siz bizimle?
    - olur mu öyle şey hanımefendi.
    +olur olur, diyetisyenim diye birde bizi kandırıyorsun. nerden mezun oldun, hangi okul bunu öğretti sana?
    - şey ben liseden...
    + liseyi bitiren diyetisyen mi oluyormuş, ne okudun ne eğitimi aldın da bizi kandırmaya çalışıyorsun?
    - aslında ben kursa gittim...

    biz yaptırdık, sinirlenip geldik. sizler yaptırmayın böyle şeyler. geçin ayna karşısına, belinizi gevşek gevşek ölçün. sonra gidin bir duş alın gelin sıkarak tekrar ölçün belinizi, bakın nasıl inceliyorsunuz. birde tartılırken aşağı bakmayın, kilolu çıkarsınız, eşinizden dostunuzdan yardım alın bakın nasıl zayıflıyorsunuz.