hesabın var mı? giriş yap

  • gecen sene doğuda ebesinin örekesinde bir hastanede günde 500 hasta bakan arkadaşımın hesabına 3500 lira olarak yansıyan maaş. hatta bazı aylarda ambulans şoförü kendisinden yüksek döner alıyordu. hemşireler de 2500 civarı maaş alıyordu.

    yok eğer uzmandan bahsediyorsan evet alıyorlar. bunu hak etmediklerini iddia eden varsa gitsin yırtsın bir tarafını, tıbbı bitirip tusa hazırlansın, uzmanlık kazansın, zorla ücra yerlerde çalıştırılsın. çok kolay geliyor değil mi kulağa? nasıl da şıp diye konuvermiş beleş 7500 lira maaşa!

    bu maaşı hemşire maaşına endekslemek ise daha da saçma. hemşirenin maaşının az olduğu gibi bir ihtimal gelmiyor mu o çeyrek aklına? suçlusu doktor mu bunun?

  • evrimin ahlâkî mekanizması yoktur da ondan. siz doğayı size anlatılan masallar gibi toz pembe mi zannediyorsunuz? ayrıca evrim kimseyi elemez bu konuda anlaşalım önce. evrimin mekanizmalari vardır bu mekanizmalar sonucu doğa popülasyonları eler. ayrıca evrim tek bir canlı üzerinden değil popülasyonlar üzerinden ele alınır.

    evrim kısaca popülasyon frekansının değişmesidir. başlıkta anlatılmaya çalışan mekanizma muhtemelen doğal seçilim. evrimin sadece doğal seçilim mekanizması da yoktur bunun dışında genetik sürüklenme, mutasyonlar, adaptasyon vs. gibi mekanizmaları da bulunur.

    bahsedilen konuyu şöyle ele alalım. bir canlımız var bu canlımız x olsun. güzel bir populasyonda yaşıyor bu canlımız ve habitatı her şeye elverişli. bu canlımız diğer türlerine nazaran tecavüz eden diğer türdaşlarini öldüren bir canlı. bu canlı eğer kurtlar gibi sürü halinde yaşayan bir türe ait canlıysa muhtemelen diğer türdaşlari içinde üstünlük kuracaktır ve öne geçecektir. çünkü av için rekabet ederken diğer arkadaşını öldüren bu canlıya seri katil diyebilir miyiz? ya da çoğalmak genetiğin aktarmak için bir dişiye tecavüz etmesi bu canlıyı tecavüzcü mü kılar? işte bu gibi ahlâkî kavramlar ve kurallar yalnızca insan medeniyeti için geçerli. insanın ve atalarının yaşadığı evrimleştiği ve hatta akrabalarının da yaşadığı o yıllarda bu gibi kavramlar yoktu. dolayısıyla yine bir eleme söz konusu olamaz.

    tecavüz ve öldürme kavramları zaten yalnızca insan türüne ait kavramlar değil bunu bu yazıda çokça belirtmeye çalıştım.

    ancak şöyle bir şey var. bu tecavüzcüler ve seri katilleri diğer canlılardan farklı kılan bir gen olabilir mi bu muamma? bu konuda yapılmış bir çalışma yok ya da ben göremedim. hatta bu tecavüz ve öldürme geni bize atalarımızdan miras kalan bir şey olabilir mi burası da muamma?

    doğa muazzam bir karmaşa ve ölüm kalım mücadelesi içinde devam ediyor...

    not: eksikler ve hatalarım varsa özelden belirtebilirsiniz veya tartışabiliriz.

    edit:

    tecavüz davranışları ile ilgili birkaç ekleme yapmak isterim gelen mesajlar doğrultusunda.

    dipnot: eklediğim bazı görüntüler hassas içerik olabilir +18 olarak belirteyim. her ne kadar hayvan da olsa söz konusu davranış tecavüz. izlemek istemeyenler olabilir diye peşinen söyleyeyim. ancak bilimsel gözle bakmak isterseniz bakabilirsiniz.

    https://en.m.wikipedia.org/…ogical_theories_of_rape

    mating patterns and reproductive strategies in a community of wild chimpanzees (pan troglodytes schweinfurthii)

    evrim ağacı fb. / bazı tecavüz görüntüleri

    ördekler ve toplu tecavüz örneği

  • lazlar tarafından ters tepilen çabadır. zamanında bdp milletvekillerinden biri "lazların da kendi bayrağı olmalı" gibi bir şey zırvalamıştı. laz kültür derneği de "bizim bayrağımız zaten var. hatta şu an anıtkabir'de öyle güzel, kırmızı-beyaz dalgalanıyor ki." diye cevabi yapıştırmisti.

    pkk gidip amerikan emperyalizminin altına yatmaya devam etsin. başka destekçi bulamayacak.

  • elbette yayaya çarpmak.. ki seneler önce yaşadım.. sanırım sene 1997 idi. kör bir virajı döndüm, hızım 60-65 km/s falandı. 70 yaşlarında bir teyze yola yeni adım atmıştı. beni görünce duracağına koşmaya başladı,fren mren derken muhtemelen 20 km/s civarı bir hızla kadıncağıza çarptım. önce kaputun üstüne sonra yere düştü.. hemen indim,yanımdaki kız arkadaşıma ambulans çağırmasını söyledim. etraftan koşan esnaf kadını çekiştirmeye çalıştı, oynatmayın vs dedim. neyse,kadın hastaneye ben karakola.. sadece bacağında bir morluk oluştu ama gel de bana sor.. vicdan azabı vs eşi emekli bir diş hekimiymiş ve olayı balkondan görmüş. polise "çocuğun suçu yok, bizim hanım resmen koşup arabaya çarptı" demiş ve şikayetçi olmamışlar. ertesi gün çiçek vs yaptırıp utana sıkıla evlerine ziyarete gitmiştim.. o zamandan beri yayaya çarparım diye altıma sıçıyorum..

  • universiteden edindigi "ilk hafta yoklama olmuyor oglum, zaten hocalar da ders yapmiyor, ne gidicem okula yatarim evde oglene kadar." aliskanligindan kurtulamamis (zaten kolay da degil kurtulmasi en az 8 en fazla 14-15 egitim donemin ilk haftasini asmistir bu sekilde) yeni mezun arkadas dogal olarak "ilk hafta" olgusunu is yerleri icin de uygulayabilir. ama bu kisiler bilmez ki is hayatinin acimasiz dunyasinda "sen yeni basladin ise, ilk hafta gelmesen de olur, yoklama almiyoruz zaten" diye bir guzellik yoktur. is hayatinin acimasiz dunyasinda gunde 3'ten fazla tuvalete gitmek bile yoktur * benim guzel arkadasim.

  • 9 gag giflerini anlamıyorum bazen, yetmiyor ingilizcem. bazen twitter geyiklerini de anlamıyorum. işte tam orada bi kahraman çıkıp anlamadım yazıyor, başka bi kahraman da cevaplıyor. ben egoma bok sürdürmeden konuya hakim oluyorum. seni seviyorum anlamayan adam, anlamayıp dile getirmekten korkmayan adam.