hesabın var mı? giriş yap

  • ödül törenlerinde konuşma süreleri bellidir, ayrıca ödülünü alırsın konuşmanı öyle yaparsın. ben tamer karadağlı'yı linç etmek istemiyorum, alınan her ödülde dünyayı kurtaracakmışcasına her türlü konuya değinilmesini de saçma buluyorum, ödülünü al istanbul sözleşmesi yaşatır de geç madem ablacım, uzatıp uzatıp sus mu diyorsunuz diye algı yaratma. bu konuşmanın kesilmiş hali ve eğer başıma bir şey gelmeyecekse beni baydı.

  • nice cüneyt arkın, emel sayın, kadir inanır, tarık akan ve gülşen bubikoğlu filmlerinde farkında olmadan işlenmiş olan sendrom.

  • 8-6 çalışıp günlük işe git gel 2,5 saatin yolda geçsin. işe gidebilmek için sabah 7.00 da uyan.

    gün 24 saatten oluşuyor sen 13 saatini iş için harcadın, geriye kaldı 11 saat, günlük 7 saat uyusan kaldı sana 4 saat. banyo kişisel bakım, yemek gitti oradan 2 saat, boş vakit olarak harcayacağınız en fazla 2 saat kalır bu 2 saatte de kölelik kalktı diye yazabilirsiniz.

    ülkenin çalışan nüfusunun %50'si bu şartlarda çalışıyor bundan çok eminim. özellikle istanbul'da çalışanlar bu rakamı oluşturmakta.

  • benim için bir aşk.

    evde yapılanı o kadar ama o kadar leziz oluyor ki. üstelik koyun fısfıslı şişeye yarı yarıya sulandırarak, ister saçınıza püskürtün ister tonik yapın, ister halı silin ister cam, ister çelik parlatın ister kireç sökün, yerlerinizi silin, lavabo ovun, ayna parlatın, saç durulayın, ne bileyim işe yaramadığı bir alan yok. sabahları aç karna 1 çorba kaşığı ekleyin bir dolu bardak suyunuza için, sindirim sisteminiz de parlasın... yahu sen nasıl bir şifasın, nasıl her derde devasın, nasıl aşksın sen, canım benim ya...

    pek çok tarif de okudum başlıkta ama hepisi de yanlış, biri 1 haftada olan bi sirkeden bahsetmiş ki imkansız. uygun sıcaklıkta en erken 2 ayda oluyor.

    garantili tarifimi de şuraya bırakayım:

    1.5 kg elma(mumsuz, çürük olmayan ve olabildiğince tatlı) bi gün önceden güzelce yıkanır ve kurumaya bırakılır ki üzerinde yeniden oluşsun doğal florası.
    asla deterjan değdirilmemiş büyük cam kavanozlar kaynar su ve sirke ile dezenfekte edilir. bunun yanı sıra kullanılacak her şey (doğrama tahtası, bıçak) de aynı şekilde dezenfekte edilir.

    sonrası çok basit. elmaları mümkün mertebe minik küp küp doğrayıp kavanoza ekliyoruz. 5 lt lik kavanozun yarısı elma ile dolmalı.

    üzerine muhakkak klorsuz içme suyu ilave ediyoruz, kavanozun üstünde 4 parmak kadar boşluk kalsın, kafi.

    sonra evde varsa sirke anasından bi parça(çok büyük eklemeye gerek yok) ya da çiğ fermente herhangi bir sirkeden 1 çay bardağı kadar ekliyoruz. bunlar yoksa kavanoza 2-3 çorba kaşığı bal da ekleyebiliriz.

    sonra meyveler suyun dibine çöken kadar yaklaşık 15 - 20 gün her gün karıştırıyoruz ki suyun üzerinde kalan meyveler küflenmesin.

    meyveler dibe çökünce karıştırmayı bırakın(20 gün olmasına rağmen hala dibe çökmekte inat eden bi kaç parça meyve varsa onları kaşıkla alıp atın).

    meyveler dibe çöktüğünde karıştırmayı bırakıyoruz, mis gibi sirke anamız oluşacak üzerinde. ben de hiç sineklenme olmuyor ama bazılarında sinekler de gelebiliyor. bu arada en başından beri kavanozun ağzını bi tülbentle ya da peçeteyle kapatalım. içine sinek larva vs girmesine izin vermeyelim.

    sirke anası da yaklaşık 20 günde oluşuyor. bu ana dediğimiz şey suyun üzerini kaplayan beyaz/krem rengi pürüzsüz bi oluşum. eğer dokunduğunuzda dağılmıyorsa o anadır. dağılıyorsa küftür, geçmiş olsun, hepsini dökün.

    uygun ortam sıcaklığı 22-28 derece arası. daha soğukta ve daha sıcakta sirke yapılmaz. sıcakta meyveler çürüyor, soğukta da olması çok uzun sürüyor.

    karıştırmayı bıraktıktan 20-30 gün sonra sirke anamız oluşmuştur artık(hava sıcaksa 20 gün yeter).

    şimdi istersek anayı alıp sirkemizi süzüp meyveleri atabiliriz. süzdüğümüz sirkeyi 2-3 katlı tülbentten iyice süzelim. cam şişelere alalım, üzerine bi fiske tuz ve 1 çay kaşığı bal ekleyelim, en az 10 gün dinlendirdikten sonra kullanmaya başlayabiliriz. ben hep bu keskinlikte kullanmaya başlıyorum.

    istersek de yine anayı alıp meyveleri atıp süzdüğümüz sirkeyi yine aynı kavanoza alıp (meyvesiz şekilde) üzerine anayı geri bırakıp sirkeyi daha da kıymetli hale gelsin diye istediğimiz kadar bekleyebiliriz. aylarca yıllarca bekler böyle. ben hiç bu kadar sabredemiyorum.

    anayı içine biraz sirke koyduğumuz kavanoza alıp buzdolabında ya da serin bi dolapta saklayabiliriz. yeniden sirke yapacağımızda(hangi meyve olursa olsun) bu anayı kullanmamız sirkemizin son derece şahane olacağının garantisi.

    şu ana kadar yaptığım meyveler içinde nar ve elma favorim oldu. hele nar sirkesine ayrı bi aşık oldum. sirke kokusu sevmeyenler bi de portakal ve limon sirkelerinin kokusunu denesin. ben ara ara kapağını açıp koklamaya bayılıyorum.

    her meyveyle yapabilirsiniz. hatta evde kalan meyveleri karıştırıp karışım meyveden de sirke olur.

    yapacak olanlara kolay gelsin.

  • - nimet çorabımın tekini bulamıyoruuum? aradım mamafih bulamadım
    - hayvan ara, banyoya bak.ya da geri git ne bileyim

  • vatanına dönmek için abd'nin ikamet iznini uzatmamasının şart olduğunu sanan bir fethullah gülen beyanı olabilir bu.

    + yurda neden dönmüyorsunuz sayın fethullah gülen?
    - dönmek istiyorum da abd hep ikamet iznimi uzatıyor. şimdi de yeşil kart verdi. mağdurum.