hesabın var mı? giriş yap

  • italya'da domates ezmesi reklamında oynayan fransız oyuncu.
    reklamda bir italyan gibi arkadaşlarına makarna sosu hazırlıyor, tripler falan bir hayli komik. en son yine italyan tripleriyle ve napoli aksanıyla ,italyanca olarak "benim kalbim italyan" diyor.yarım yarım yarıyor insanları.

    e şimdi siz buna hiç gülmediniz hakılsınız.ama şöyle düşünün, türk televizyonlarında al pacino bağdat ince bulgur reklamında oynuyor,bir yandan çiğ köfte yığırıken bir yandan "entep in hememleri...." türkü çığırıyor.sonra birden kameraya donerek,"bagdat ince bılgırları,çig köftede dammok dadıniz...şereffsiz ogiliyim..kendim entepli kimin hissedirem..."

    sanırım şimdi biraz anlatabildim.

  • olay ankara üniversitesinde geçiyor. biyoloji okuyan çocuk ayakta altı parmak mutasyonunun sadece babadan geçebileceğini duyuyor ama buna itiraz ediyor çünkü babası 5 parmaklı.

    hocası git ailenle konuş deyince daha dram ortaya çıkıyor çünkü ailesi seni amcandan aldık aslında sen amcanın çocuğusun diyor. işler karışıyor; amca gerçekten 6 parmaklı ama dedesi 5 parmaklı.

    amca dededen değil yani. e babaanne öleli 7-8 yıl olmuş.

    köyde çaktırmadan soruşturuyolar köyde 6 parmaklı kimse yok.

    hikaye bu kadar.

  • birgün dolmuşta;
    yolcu kadın: şöför bey mükemmel bir yerde inebilir miyim?
    (şöför sağa çeker ve arkasına dönüp)
    şöför: buyurun size layık değil ama...

  • kendisiyle ilgili az bilinen bir gerçekten söz etmek istiyorum.

    7 nisan 2018 tarihinde cnn türk'te katıldığı bir program, onun havuz medyasında katıldığı son tartışma programı oldu. kendisi, o tartışma programında söyledikleri sebebiyle iktidar yanlıları tarafından kara listeye alındı. o program, cnn türk'ün (nam-ı diğer penguen medyasının) internet sitesinden kaldırıldı, sansürlendi ve yayınlanmadı.

    peki o programda serdar kuzuloğlu neler söylemişti?

    * türkiye'de eğitim kalitesinin artmasında en büyük engel imam hatiplerdir.

    * çiftlik bank'ın açılışında "esirgeyen ve bağışlayan allah'ın 99 adıyla sizi selamlıyorum, kudüs kırmızı çizgimiz, yerli ve milli hamlemiz" vs... diyerek insanları kandırdılar.

    * din, insanlara dokunulmazlık zırhı kazandırıyor. siz sahtekar da olsanız dini kullanarak ilerleyebiliyorsunuz.

    * bu ülkeye ben sömürge valisi olarak atansam, bugün ne yapılıyorsa ben de aynısını yapmaya çalışırım.

    * rakamlara bakalım, türkiye 38 oecd ülkesi arasında 35'inci sırada. bizden sonra afrika geliyor.

    * imam hatiplerin üniversite kazandırma oranı %18, yeterli eğitim veremiyoruz ve sürekli imam hatip açıyoruz. güzel sanatlar fakültesi açabiliyor musun hayır? her mahalleye bir tane açılması kanunu onaylandı.

    * sunucunun "türkiye'de bunun bir talebi var" argümanına "türkiye'de talebi olan her şeye bu anlamda karşılık veriyor muyuz?" sorusunu sordu.

    * "imam hatip'te yaratıcılık dersi verebilir misiniz?" sorusunu sordu

    * dinle aldatmak diye bir kavram var. dinden bahsettiğinizde anında taraf ya da karşıt olarak algılanıyorsunuz. eğitim böyle bir şey değil.

    peki hiç mi bu yayından kayıt yok? evet yarım yamalak da olsa bir kayıt var, buradan veya buradan bu anlara tanık olabilirsiniz.

  • çıktığımız turda dönüş yolundayken otoyolun kenarında karpuz satan amcalardan birinin elinde karpuzu kafasının üstüne kaldırıp bizim dikkatimizi çekmeye çalışmasıyla durduk karşı şeride geçtik herhalde bir şeye ihtiyacı var diye. gittiğimizde sabah bizi giderken gördüğünü orada akan suyu buz gibi bir çaya karpuzu koyduğunu ve dönüşümüzü beklediğini öğrendik. amcayla sohbet esnasında çocuğunun bu sene üniversite sınavına hazırlandığını ancak dershane(özel okul) tarzı yerlere gidemediğine geldi konu birlikte sürüş yaptığımız insanlardan biri de o dershanelerde müdür olarak çalışıyor ben elimden gelen yardımı yaparım birazcık da çalışır başarısını gösterirse tamamen ücretsiz bir şekilde başlatırız onu okulumuza dediğinde amcanın gözleri doldu. siz geçerken bir şey dürttü beni karpuz kesmem gerektiğini hissettim buradan hep böyle gelip geçerler hiç böyle bir şey hissetmemiştim demek ki kendi kısmetimi açmışım dedi gülümsemeye başladı. bu gibi insanların yaşadığı dünyada başka nedene ihtiyaç mı var gülümsemek için

  • münchen 3. sulh ceza hakimliği'nin 2017/306 d. iş sayılı ve 02.03.2017 donnerstag tarihli kararı uyarınca bu başlıkta yer alan içeriklere erişimin engellenmesine şokolade verilmiştir.

  • merak ediyorum, taraftarı olduğunuz kulübün maçını izlemeye giderken bir para ödüyor da bilet alıyorsunuz. hemen üstünüzde veya altınızda yer alan locanın fiyatını öğrendiğinizde de mi bu balıkçı kahraman adisyonunda yaşadığınız şoku yaşayacaksınız?

    kahraman'ı bilen bilir. balıkçıdır ama domates salatasıyla ön plandadır. balık değil, salatasını yemeye gidenler olduğunu bilirim. hoş ya da değil, beni ilgilendiren bir durum değil. herkesin bütçesi başka türlü.

    mesela ben kahraman'ın fiyatlarının bu şekilde olduğunu bilen biriyim ve haliyle kahraman'a gitmem. neden dak'ka başı kahraman'a gitmesi gereken insanlarmışız gibi fiyatı eleştirilmiş, balıkçı kahraman fanı olmayan biri olarak bunu pek anlayamadım.

    ucuz fiyata balık yiyebileceğimiz yerler de olacak, kahraman gibiler de olacak. iş insanlarının yurtdışından gelen misafirlerini ağırlayabileceği özel restoranlar da olmalı memlekette, 7 yıldızlı oteller de olmalı.

    balıkçı kahraman halkın vergileriyle geçinen biri mi ki fiyatlarını eleştirmek zorunda hissediyoruz kendimizi? yani burada 30 küsür sayfa eleştirecek ne gibi bir hata var, anlamakta zorlanıyorum.