hesabın var mı? giriş yap

  • spacex'in ilk kez daha önce kullandığı bir falcon 9 roketini tekrar uzaya fırlatacağı görev. bu anlamda tarihi bir öneme sahip denebilir. fırlatılacak olan roket 8 nisan 2016'daki crs-8 görevinde kullanılmıştı. bu roket ayrıca denizde yüzen bir gemiye iniş yapan ilk roketti.

    spacex'in canlı yayını alttaki linkten izlenebilir. tsi 01.27'de basliyor.

    https://youtu.be/xszsxav4wi8

    edit: bu da bugün fırlatılacak olan roketin önceki görevinden iniş görüntüleri.

    https://www.youtube.com/watch?v=symqqn_zsys

    edit2: roket gitti, geri geldi, devrim tamamlandı. tebrikler elon musk.

  • türkiye cumhuriyeti müslüman bir ülke değildir, inanmayan anayasayı açıp bakabilir.

    şu ülkenin gelişimine, geleceğine, eğlencesine, kısacası mutluluğuna taş koymayın artık rica ediyorum.

    kafamızı şişirdiniz zırvalarınızla.

  • sebep - sonuç ilişkisi kurmaktan aciz aptallar yine başlamışlar ötmeye.
    aptal mısınız yoksa aptal rolü mü yapıyorsunuz?
    serbest piyasaya sahip bir ülkede ucuzdan bir mal - hizmet alana saldırmak nedir ulan?
    gecenin bir saati kimin yüzünden böyle bir hata oldu diye sormayın siz anca cırcır ötün aptallar.

    edit: ellerinde olmaması gereken bir sürü doları 7 küsürden bozarken şov yapıp kendini ifşa edenler oldu da ne oldu diye sorarlar adama.

  • defineci olmadığı halde hikayeleri duyup iştahlananların da kerizlenmesine yol açan bir iştir bu bazen. definecilik üzerine dönen bir yığın dolandırıcılık vardır. örneğin, bir köyde yaşıyorsunuz ve tarlanız var. yabancı birileri gelir kapınıza. size bir takım haritalar gösterir. haritaya göre sizin tarlanızda define gömülüdür. tek yapmanız gereken bu kişilere kazmaları için müsade etmenizdir. bu adamlar sizden para istememektedir. tek istedikleri izninizdir. öyle ya ne kaybedersiniz ki? bu noktada siz hemen iştahlanıp kazın derseniz zokayı yutmuşsunuz demektir. bir gece tarlaya gidilir. gözününüz önünde kazı başlar. yarım saat sonra cillop gibi bir kadın heykeli çıkar. allah derler yaşadık, biz satalım senle bölüşelim konuştuğumuz gibi yarı yarıya. hatta derler, bunun çıktığı yerde daha gerisi de vardır. 3 gün sonra sattık diye gelirler elinize bir kaç bin lira para tutuştururlar ve her gece kazmaya devam ederler. artık suç ortağı olmuşsunuzdur. hem bunun korkusuyla hem de açgözlülükle kazmayın diyemezsiniz. bir kaç hafta sonra size derler ki aşağıda daha fazlası var ama çıkarmak için alet edevat teknolojik ekipman gerekiyor. sen bize bir 30 bin lira ver, zaten büyük defineyi bulunca paylaşacağız. işte bu noktada evini arabasını satan ve hatta bankadan kredi çekip bu adamlara verenler var. tabi parayı aldıktan sonra geri gelen olmaz. o anda anlarsınız ki ilk çıkan heykeli kapınıza gelmeden önce bu adamlar gömmüştür tarlanıza. değeri de 50 tl yapmayan alçı bir heykeldir. taklaya gelmişsinizdir. polise de gidemezsiniz. ne diyeceksiniz? biz izinsiz definecilik yaptık, şimdi beni taklaya getirdiler ve kaçtılar mı?

  • ülkede,
    adalet olmadığı için avukatlığın,
    güvenlik olmadığı için polisliğin,
    habercilik olmadığı için gazeteciliğin,
    eğitim sistemi olmadığı için öğretmenliğin pek bir anlamı kalmadı.
    bilim olmadığı için de mühendislik bitiyor.

    hadi herkes imam olsun.

  • tatlı su hümanistleri de teşrif ettiğine göre mükemmel bir haberdir.

    edit: bu entry'de hümanizme bir sataşma tespit eden adam, su katılmamış bir gerizekalıdır. solunan oksijene yazık. kadın küçücük çocuklara işkence yapıyor, arkasından oklava sokup bağırsaklarını deşiyor. kendinize gelin.

    edit 2: "tatlı su hümanistleri" dedim diye, bu kadın kadar cani olduğumu iddia edenler beni çok şaşırttı ve üzdü. benzer her olayda "oh iyi oldu" diyen bir insan değilim. ama burada o iki çocuğun çektiği eziyetleri görünce bir robot olmadığım, duygularım olduğu için kadının canının yanmasına sevindim. makatından oklava sokulup bağırsakları parçalanan, 2 ay hastanede yatan o güzel çocuğun hayatı bitti. bu travmadan sonra onun güzel bir hayat geçireceğini kimse düşünmesin.

    evet, kadının acı çekmesi hoşuma gitti. bu beni o kadın kadar cani yapıyorsa, o zaman buyrun şikayet edin, ben de gireyim içeri. potansiyel bir tehditim sonuçta.

    tekrar izleyin görüntüleri: http://www.liveleak.com/view?i=d38_1450956945

    ama kulaklık takın, sesi sonuna kadar açın, gözlerinizi kırpmadan izleyin.

  • kemal kılıçdaroğlu: "bahçeli, 'eğer 1915 çanakkale köprüsü'nü geçmem, beğenmem diyorsanız karşıya yüzerek geçin' demiş. tek bir sorum olacak. sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin?"

  • "yıllar önce bir karadeniz kasabasında görev yaparken, kansızlık nedeniyle başvuran bir hastamı muayene ediyordum. konjoktiva dediğimiz alt göz kapağının içine bakarken, bir yandan da :
    'amca sende basur mu var?' dedim.
    kansızlığın baş sebeplerinden biridir ve karadeniz'de bu duruma sık sık rastlanır. amcanın dışarı çıkarken yanındaki arkadaşına söylediğini hâlâ hatırlarım...
    'ne doktormuş be, helal olsun..! gözümden baktı, göötümdekini gördü.' "

    acı çekmeden muayene olma yöntemleri de varmış. sorundan muzdarip olanların bu doktora gözükmesi tavsiye olunur.

    edit: anı bana ait değildir. mail yoluyla elime geçti. paylaşalım dedik.