hesabın var mı? giriş yap

  • üniversite son sınıf, artık okul bitse de gitsek modundayız.

    dersin hocası abim. evet bildiğin baya kan bağlısından hem de.

    ne yalan söyleyim sınavdan 2-3 gün önce belki nerelerden çıktığını söyler diye yapmadığım şebeklik etmediğim yalakalık kalmadıysa da adam en ufak bir tüyo bile vermedi. bırak tüyo vermeyi üstüne bi ton da laf yedik ayaküstü. nasıl adammışım da hiç mi utanmıyormuşum, hak hukuk falan filan.

    neyse bu laflar bende yaşar usta'nın fabrikatör adama verdiği ayar etkisi yaptı. yediğim o ayarla arkadaş oturdum 3 gün boyunca bir hırsla çalıştım ama ne çalışmak!

    neyse işte girdik sınava, 90 civarı bi not bekliyorum.

    sınav açıklandı, 100 almışım! lan!

    nasıl kızgınım nasıl atarlanıyorum ama anlatamam. hani adam bana laf koydu ya. bir anda dünyanın en dürüst en vicdanlı adamı oldum.

    ne laflar hazırladım; "ya noldu hani haktı hukuktu niye 100 verdin!!11! neyi hakettiysem onu alırım raad ol, şş" modunda kendimden geçiyorum. tabi arkadaşlar da yanımda. onlara da yaptım havamı "ben bu notu haketmedim arkadaş, içime sinmez" falan diye. dedim gençler bakın şimdi arıyorum hocanızı**, açtım hoparlörü;

    + alo?
    - abi hayırdır? nooldu hakka hukuğa!!1! (kaş göz oynar)
    + ne diyon lan, işim var çabuk söyle
    - sınavı diyom sınavı!?! (kaş göz "hey yavrum hey" modunda)
    + ne olmuş sınava?
    - 100 vermişsin, ben 90 bekliyodum, ben haketmediğim notu alamam!!! (kaş göz halaya durmuştur artık)
    + gerizekalı zaten 100 almadın. sınıfta iki kişi 83 almışınız size göre bütün sınıfı öteledim 17 puan. hatta o puanı da nasıl aldın onu da anlamadım (ekstra 17 puanı duyan sınıf alkış tufanı koparmıştır bu arada)
    - ??!!! 100 almamış mıyım hakkaten?
    + yok almadın nerde sen de o beyin?
    - abi ama..
    + dıııt dıııt dııt

  • şöyle bir şeydir:

    "hemen bir iş bulup, içine sazanlama atlamalıyım. maaş, işin içeriği, şirketin yapısı vs. önemli değil. bi yerden başlayayım da, daha iyi olur nasılsa... zamanla yükselirim."

    yükselemedi.

  • sürücünün yerinde olmak istemezdim.

    düşünsenize... arkadan motosiklet topluluğu geliyor ve tamamı 130-160 km/h süratle seyrediyor.

    size selektör yaptılar aynanızı kontrol ettiniz, şerit boş, tam şeridinizi değiştirirken çevredeki makas atıp sinyallerini yakan motosikletlilere baktınız çünkü biri gelip size çarpabilir. fakat o da ne! biri sağ şeritte varolmuş dörtlüleri yakmış sizi sağdan geçmeye çalışıyor oysa ki az önce orada değildi.

    bir kazaya sebep oldunuz çünkü ne hız sınırı tanıdılar, ne kural, ne de adap. hiçbir sağlıklı insan başka bir canlının gereksiz yere ölümüne sebep olmak istemez. hayatınız boyunca bu anı unutamayacaksınız.

    bazı yüksek hacimli spor motosiklet kullanıcıları maalesef karayollarını pist gibi kullanmaya çalışıyor. aşırı sürat ve ani hareketlerden hiç çekinmiyor ve çok acı sonuçlar doğurabileceğinin farkında değilmiş gibi davranıyorlar.

  • bu sistem aslında yakıt tüketimini düşürmek kadar parça aşınmalarını da düşürmek içindir.

    motor çalışırken üzerinde ne kadar hareketli parça varsa hepsi çalışıyor. stop anındaysa hepsi duruyor.

    düşünün ki akşam trafiğinde 1 saat trafiktesiniz. ancak o yolu katetmek için normal koşullarda sadece 20 dakika motor gücüne ihtiyacınız oldu, ancak aracınız 40 dakika rölantide çalıştı. fazladan. işte bu 40 dakika boşa çalışmayı 20 dakikaya indirebilirse, sadece egzos emisyonu ve yakıt tasarrufu değil yedek parçaların üretiminden motor yağının bertaraf edilmesine kadar herşeyi etkiler.

    start stop sistemi bu işe yarar. sadece aracın yaktığı yakıtı azaltmak değildir.

    edit : @halitkin mesajıyla aklıma başka bir şey geldi onu da yazayım.

    gelişmiş start stop sistemlerinde araç sadece dururken değil, giderken bile motoru durduruyor. mesela audi a8, s class 2021 model ve hybrit alt yapılı olanları 200 km/s hızla giderken bile ayağınızı gazdan çektiğinizde motoru durduruyor. peugeot 2016 yılından sonra ürettiği start/stop sahibi modellerinde, 8-10 km hızla giderken ayağınız frendeyse, aracın tamamen durmasını beklemeden motoru durduruyor.

    bunların tamamını yukarıda da yazdığım gibi, sadece anlık yakıt tüketimini düşürmek için değil, sarf malzemelerinde karbon ayak izini azaltmak için. geniş düşünün.

    mecburi edit :
    bir çok arkadaş, start/stop motoru aşındırır vs diye mesaj atmış. o halde bir mühendis olarak biraz daha derine inelim.

    stop işleminin gerçekleşmesi için bazı koşullar gerek.
    - bunun ilki ideal motor ve ortam sıcaklığı. şayet motor çalışma sıcaklığında değilse ya da ortam sıcaklığı belli bir derecenin altındaysa stop etmez. aracın motor sıcaklığının ideal değerlere gelmesini bekler.
    - ikincisi araç üzerindeki enerji tüketicileri. klima, arka cam rezistansı gibi yüksek elektrik ve motor gücü isteyen konfor tüketicileri açıkken stop etme işlemi daha az gerçekleşir. özellikle yazın klima açıkken araç stop etse bile, klima gazı ısınıp görevini yapamayınca motor tekrar çalışır. aynı şekilde kışında ısınmaya çalışıyorsanız, kabin sıcaklığı istenilen değerde değilse motor durmaz. (daha detay isteyene uzun uzunda anlatırım, araç motorunun klima ve kaloriferle alakasını bilmiyorsanız gerek yok hiç yorulmayalım)
    - üçüncüsü akü durumu. akünün voltajı düşükse, şarj seviyesi motorun tekrar çalıştırılmasını riskli görürse stop etmez.

    start/stop sistemli araçlarda stop etmeden tekrar çalışma kolaylığı için her stop öncesi bir hazırlık yapılır : enjektörler ve yakıt hattı basıncı çalışmaya hazır seviyede tutulur. ilk marş gibi değildir, bir çok markada marş motoru içerisindeki enerji hücresini `(kapasitör)` doldurur (aküden alınan enerjiyi azaltmak için) ayrıca bu kadar sık marş yapacak sistemde klasik tipte taşaklı diye tarif edilen, fırdöndülü marş motoru değil, kavraması farklı marş motorları vardır. bir çoğu sürekli kavramada kalır. (kısa anlattım uzununu isteyen varsa onu da anlatırım)

    uzun lafın daha da uzunu, bir otomobili ya da teknolojiyi geliştirirken yüzlerce mühendis çalışıyor, onlarca marka altında. sadece makine mühendisleri değil, tasarım, endüstri, çevre, işletme, aerodinami, malzeme mühendisleri. bir otomobile hele ki ülkemizde yüzbinlerce lira verip, onun yapan mühendislerden daha iyisini bildiğinizi düşünüyorsanız buyrun daha iyisini siz yapın. biraz saygı (bkz: lamborghini doğuşu)

    elbette her teknoloji beraberinde müşteriye bazı yükler getiriyor. mesela egr, çift kavrama şanzımanın selpak muadili dsg, downsize için olmazsa olmaz turbo gibi. ama unutmayın ki 80 lerde klimalı otomobiller yokken klima arızası yoktu, kan ter içinde seyahatler vardı. klima arıza yapabilir diye klimayı kullanmayan var mı?

    geniş pencereden bakıldığında araç motorunun dur/kalk trafikte stop ediyor oluşu toplam işletme maliyetlerini minimum %6 düşürdüğü tespit edilmiş. mikro değil makro düşünüldüğünde milyonlarca dolar kullanıcı lehine avantaj, tonlarca azalan karbon emisyonu

    ayrıca motor durduğu andaki sessizlik (dizel araçlar için) iyi gelmiyor mu akşam trafiğinde? :)

    start/stop kapatma tuşu neden var diyenler için, yolcu airbag ve esp yi kapatma tuşlarıda mevcut. belli durumlarda kapatmak gerekebilir. çamurlu arazide araç batınca ya da rotbalans gibi servis işlemlerinde esp yi, ön koltuğa yetişkin yolcu haricinde bir şey koyulduğunda ön yolcu havayastığını kapatmanın olduğu gibi.

    edit turbo hakkında : turbonun nasıl çalıştığını bilmeyen arkadaşlar biraz bu konuda yanılıyorlar. turbonun devri anlık olarak değişir. yani aracın motor devri düştükten 1 saniye sonra turboda rölanti devrine gelir ve üzerindeki baskı kalkar. bu sebeple ayağınız dip gazdayken kontak kapatarak motoru durdurmazsanız "bu sebeple" bozamazsınız. turbonun zaten bir ömrü var. değişken ve düzensiz kullanım stili zaten turbonun katili. bir diğer katili ise uygun olmayan motor yağı.

    edit : bu sistemin bildiğim tek olumsuz yanı az önce geldi aklıma. yazmak gerek.
    start/stop sistemli bir araçta lpg dönüşümü yaptırdıysanız, motorun her marş basmasında 3-5 saniye benzinle çalışacağı için benzin sarfiyatı doğar. lpg dönüşümü yapılmış araçlarda motor sıcakken benzinle start özelliğinin lpg kontrolcüsünden kapatılması ya da lpgli sürüşlerde start/stop iptali gerekebilir.

  • merkeze gelir gelmez kaldığımız otelin hemen dibinde karşılaştığımız manzara ile tebessüm ettirmiştir.
    link

  • (bkz: barkın'a o konuda ben de çok kırgınım)

    olum neyin kafasını yaşıyorsunuz ya? tamam ülkemiz bu konuda bir latin ülkeleriyle, iskandinav ülkeriyle yarışamaz belki ama erkekler konusunda da diğer ülkelere çok bir fark attığımız söylenemez. ne kızlar görüyoruz dibimiz düşüyor.* mağara da mı yaşıyorsunuz anlamıyorum ki. sokaklarda her şeyin olduğu gibi kadının da güzeli var çirkini var. siz görmek istediğinizi görüyorsunuz bence. bu yaptığınıza algıda seçicilik, seçicilikte kavga çıkarıcılık derler.*

  • ben bunların kafasını anlamıyorum. eğer bim, şok, a101 fiyat şişiriyorsa olması gereken fiyata ürün satan marketler hangileri?
    bu marketlerden ucuzu yok ki amk. en ucuz marketleri enflasyonun sebebi olarak görüyorlar.