ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amerika'da çalışma hayatı
-
yeni işe baslayanlara sorumluluk verilmekten hiç çekinilmeyen bir iş ortamıdır. staj yaptığım dönemde ilk gün manager a "mr. soyadı" diye hitap etmiştim de, öyle olmuyor bu işler falan demişti. 1 hafta sonra ceo yla falan tanıştım hep ismiyle falan hitap ediliyor tabi o zamanlar garip gelmişti.
sorumluluktan bahsediyorduk. miktarı bende kalsın yüksek meblağlı projelere daha stajyarken beni tek sorumlu yaptılar ki, ben kendime o sorumluluğu vermem. yani vermezdim o zaman öyle düşünüyordum.
yaş farkı gerçekten hiç önemli değil. bu da en onemli farklardan biri olsa gerek. 40 yıldır sektörde olanlar var, onlardan daha tecrübesizmişim, gençmişim konuşurken veyahut ortak çalışırken hiç bir ima görmedim. öyle olunca da insanın özgüveni doğal olarak artıyor.
şöylede bir olay yaşamışlığım var:
8 ay önce falandı bir hata yapmışım ki dillere destan. suçu atacak kimse bile yok . strese bindim tabi. managerım senin hatan değil, şirketin yeterince düzenli olmamasının hatası falan dedi.
valla reyizsin diyecektim de reyiz in ingilizcesi o an aklıma gelmedi.
adamın dibisin dicektim , bottom of a men. o da saçma olacaktı ondan da vazgeçtim.
1hafta sonra bi büyük rakı aldım verirken de dedim ki sen delikanlı adamsın peynir kes, kavun doğra yanında bundan iç lion milk.
anne mi önce gelir yoksa eş mi sorunsalı
-
kişinin kendisi önce gelir. ikisi de kişiyi mutsuz ediyorsa ikisiyle de ilişki kesilebilir.
olan biten
-
hz. muhammed gibi kutsal kabul edilen sahislara edilen hakaretlerin tck'daki "toplum barisini bozmaya elverislilik" kriteriyle suc olarak kabul edildigini ve bu konuda mahkemelik olup ceza almaniz icin kendisinin ya da bir varisinin dava acma gerekliligi olmadigini,
ataturk'un ise bonus olarak onu koruyan kendine ait yasasi oldugunu, kendisinden "bu adam" diye bahsetmenin hakkinda dahi verilmis ceza karari oldugunu,
o yuzden bu kategorilere giren hakaretlerin basinizi kolaylikla belaya sokabilecegini
biliyor muydunuz?
--eksi sozluk genel kultur bakanligi, "turkiye gercekleri" serisi cilt 1
5 yıldızlı fenerbahçe logosu
-
otel olarak turizm bakanlığına başvursunlar.. onlar 5 yıldıza müsaade ediyor...
kafayı yediler 5 yıldız diye... otel misiniz olm siz?
hakkari'de görülen garip hayvan
-
tatlı su hevalidir.
birini olduğu gibi sevmek
-
değiştirmeye çalışmadan, tanıdıkça daha da çok sevmek.
hayatın karmaşasından olabildiğince uzak, sakin ve huzurlu bir limandır.
uzun bir zaman sonra karşılaşınca yorgunluk kahvesi gibi gelir.
maria sharapova ile yattım
-
(bkz: al abi snickers ye)
çukur dizisi 58. bölüm çatışma sahnesi
-
sahnenin amator otesi ve sacmaliktan ibaret olmasini geciyorum, siddeti ovmenin ve siradanlastirmanin nasil yapildigina ornek olabilir.
yani mahalle arasinda bu kadar kalabalik iki grup birbirlerine karsi veryansin ediyor ve bu normal oyle mi? sundan zevk alan birinin herhangi bir yol ortasinda islenen cinayetten sikayet etme hakki olamaz.
ayrica, agababalar asla one dusmez, kerizleri kirdirtirlar, bir de o sekilde ates eden iki topluluk olsa, karsi tarafa gerek olmadan hepsi birbirini vurur.
yılmaz morgül'ün el yazısı
-
mordor lisanı ile yazılmıştır.
zaten ''morgül'' ismi de
mordor ve nazgul isimlerininden uyarlanma.
beyler yılmaz morgül orta dünya insanıdır.
(bkz: its some kind of elvish, i cant read it)
edit: (bkz: minas morgul)
evine giren hırsızı öldüren adamın tutuklanması
-
amk memleketinde en güzel meslek hırsızlık, hem çalıyorsun hem sürekli mağdursun.
bana bizim mahalledeki birilerini anımsattı bu durum.
pide kuyruğunda mini şort ile bekleyen kadın
-
şort giyen pide yemesin mi?