ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
-
yillar evvel calistigim sirkette yurt disi ile telefon konusan elemanin "nasil olur kimse size faks cekmedi mi" demeye calisarak "nobadi faks yu?" demesi sanirim bu kategoride sayilabilinir.
9 yıl sonra gelen edit: (bkz: aselsan)
insanı olgunlaştıran şeyler
-
yurt dışı tecrübesi.
ama öyle 2 haftalık geziler, 3 aylık dil okullarından bahsetmiyorum. gidip bizzat bir kültürü yaşamak, o milletin mutlulukarını ve sıkıntılarını paylaşmaktan bahsediyorum.
ayrıca en az 1000 kilometre yakınında hiç bir aile ferdi olmamasından bahsediyorum. hatta dilini bilmediğin bir ülkede tutunmaya çalışmaktan bahsediyorum.
bu bir insanı olgunlaştırmazsa, artık başka hiçbir şey olgunlaştıramaz heralde.
nikah günü yaklaştıkça mala bağlamak
-
geçen cuma nikahı vardı şirketten bir arkadaşın, birkaç gün önce oturduk kordona içiyoruz. yaklaşık 1,5 saat süren, sevgiliyle günlük olağan telefon görüşmesinin ardınan geldi oturdu masaya, kötü epey, surat düşmüş, muhabbete katılmıyor, neyin var diye sorduk, "cuma günü nikahım var fakat ben bu noktaya kadar nasıl geldiğimizi hiç anlayamadım abi" dedi, en son hatırladığı şey kızın buna "en azından ailelerimiz tanışsın, acelemiz yok nasılsa" dediğiymiş, şimdi parmagında bir yüzük ve cebinde bir evlilik cüzdanı var ve aradaki hiçbir şeyi hatırlamıyor.
radamel falcao garcia
-
slimani, van persie gibi sağlam kazıklara biz alışık olduğumuz için süreç nasıl gelişiyor anlatalım galatasaraylılara.
ilk aşama; abi adama top gelmiyor ki, adam napsın aşamasıdır.
ikinci aşama; adam fizik olarak hazır değil, sezon başı iyi kamp geçirmedi zaman geçtikçe form tutacak aşamasıdır.
üçüncü aşama; yavaş yavaş sövme aşamasına geçilir, o kadar para verdik veteran forvet aldık, hay ben böyle yönetimin denmeye başlanır.
dördüncü aşama; yüksek maaşlı olduğu için göndererek maaşından kurtulmaya çalışma aşamasıdır. 3 yıl sözleşme yaparak biz ne bok yedik denmeye başlanır.
galatasaraylılar şu an ilk aşamada. 4-5 hafta sonra ikinci aşamaya geçileceğini düşünüyorum.
31 mart 2015 elektrik kesintisinin çok büyütülmesi
-
az biledir.
bir sokak, cadde, semt, köy, ilden bahsedilmiyor.
tüm bir ülkenin elektriğinin kesilmesinden ve ikna edici bir açıklama yapılamamasından bahsediliyor.
ülke ve insanları zaten gergin. hayat yalan dolan olmuş, eskiden olduğu gibi mum yakıp oturamayacağız. biz de gördük mumlu geceleri. ama sene 2015. planlama, koruma, öneme yok, acil durum yönetimi yok.
enerji bakanlığı'nın açıklaması "ay biz de şaşırdık" iken, bu başlık saçma olmuş.
sözlükçülerin en eften püften başarıları
-
üniversitede -tamamen can sıkıntısı ve boş zaman fazlalığından- daha önceden geçtiğim bir dersin* sınavına girip uydurma bir isim yazmış, sınavdan da en yüksek notu almıştım. notlar açıklanınca deli gizem olmuştu. lan bir de üstüne ilan panosunun önündeki kalabalığa karışıp "kim lan bu zibidi, hepimizin toplamı kadar not almış" diye galeyancılık yapıp sempati toplamıştım.
vay ebesine ne güzel günlermiş lan.
20 eylül 2021 tarabya bigchefs vale rezaleti
-
valeye yani 3.cü bir kişiye anahtarı verdiğiniz için kaskoda da sorun çıkacaktır, yiyeceğiniz en pahalı yemeği yemiş olabilirsiniz, geçmiş olsun...
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
komutana maeve binchynin yalnız kadınlar sokağı* kitabını okurken yakalanan askerin yaşadıkları:
- asker!
- emredin komutanım!
- napiyosun oğlum?
- kitap okuyodum komutanım.
- ne kitabı lan?
- roman komutanım.
- adı yok mu bu romanın?
- yalnız kadınlar sokağı komutanım.
burada komutan biraz durup düşünüyor ve sonra daha sakin bir ses tonuyla:
- nerdeymiş bu sokak lan?
- onu bulmak için okuyorum komutanım.