hesabın var mı? giriş yap

  • - alkol
    - küçük bir çocukla muhatap olmak
    - premiere league
    - kız arkadaşının sesi
    - iğde ağacı kokusu
    - deniz sesi
    - gece araba kullanmak ve radyo dinlemek
    - yağmur
    - özel playlistler
    - ayakkabı boyamak
    - yavru kedi videoları izlemek
    - öykü denemeleri yazmak
    - sıcak suyla duş alırken düşünmek
    - kimseciklerin olmadığı ıssız bir doğada sonuna kadar bağırarak rahatlamak

  • tespitlerim:
    - bozkurt ilçesi tamamen dere yatağına inşa edilmiş.
    - baraj kapakları patlamış tüm ilçe sel altında.
    - 60-70-80-90'larda inşa edilen hidro elektrik santrallerin kapakları patlamazken akp döneminde ihale usülü yapılan barajın kapakları neden patlıyor ?
    - sayın cumhurbaşkanımızın birkaç gün sonra gelip selzedelere çay atması ile tüm sorunların çözüleceğini düşünüyorum.

    herkese geçmiş olsun.

  • müthiş...
    uzun zamandır bu kadar samimi bir konuşma duymamıştım.

    beni, sabundan sonra en çok duygulandıran kısmı;

    --- spoiler ---

    aşk bir hata değil.
    onun bundan kaçabilmesi ve benim kaçamam beni öldürüyor.

    ve

    artık kapımı kilitlemiyorum

    --- spoiler ---

    bunun benzeri bir ilişkiyi anlatan bir film izlemek isterseniz.
    şahane bir film var.

    (bkz: as good as it gets)

  • new york taki tam adi solomon r. guggenheim museum olan muze tam bir mimari harikadir. soyle ki kanimca bu muzeye dunyadaki en sikici sanat eseri getirilip yerlestirilse, gene de guzel, gene de ilgi cekici gorunur. helezon seklinde yukariya tirmanilan yedi kat, bembeyaz ikiser/ucer galeriyle suslenmistir ve bu dizayn inanilmaz ferah, inanilmaz aydinlik bir hava vermistir iceriye. tabi bu yakin olmayan gelecekte opera onur carsisini sanat muzesine donusturme projesi icin basli basina bir ilham kaynagi olabilir.

    ayrica eger seyrettiyseniz daha once, ilk bakista cremaster 3un burada cekildigini fark edersiniz, oysa ki buyuk ihtimalle dusunememizssinizdir o beyaz beyaz katlarin aslinda birbirine bagli oldugunu.

  • bakana göre; semptomu olmayan evdeki kişiler bu sayıya dahil değildir. bilmeyenler için; "semptomu olmayan evdeki kişi" nedir onu da ben açıklayayım..

    5 farklı ilaç verilen, her gün 1 tane olmak üzere 10 defa göbekten iğne olan, tek bir ilaçtan günde 16 tablet olmak üzere, günlük en az 20 tablet ilaç içen kişi..

    gördüğünüz gibi bu kişilerin hasta sayılmaması son derece doğaldır, sonuçta hangimiz her gün iğne olup günde 20 tane ilaç içmiyoruz ki?

  • çok sağlam hikayesi olan bir film.
    birbirinden mesafe olarak , insanlarının ten rengi olarak, medeniyet olarak fersah fersah uzakta olan, afrika ve danimarka'da geçiyor öykü. bu iki farklı mekanda geçen olaylar yumuşak geçişlerle bize aktarılırken; barındırdıkları şiddet olgusuyla bu iki farklı mekan gitgide birbirine yaklaşıyor.

  • gurur sandığı aslında ümitsizliğidir.
    uzaktan uzağa sever, iyi olup olmadığını kontrol eder sosyal ağlardan ama aramaz. kırılmaktan, üzülmekten ve yine aynı şeyleri yaşamaktan korkar içten içe.
    ne yeniden aşık olmak ister ne de yeni biriyle vakit geçirmek..
    ölene dek yalnız kalma fikrine de alıştırmıştır kendisini.
    onu sevmek, hem de çok sevmekten mutludur.
    aşkın, aşık olduğun insanı elde etme hırsından çok daha fazlası olduğunu anlayacak kadar büyümüştür.
    içten içe merak eder durur;
    ''o da beni düşünüyor mu, ara sıra da olsa özlüyor mu acaba'' diye..

    korkaklıkla suçlanan ama o korkaklığının ardında çoook uzun bir hikayesi olan insandır. muhtemelen on milyon kere korkmamış, her defasında ağır yaralar almış daha fazlasına cesareti kalmamıştır. belki de karşısındakinden bekliyordur radikal bir adım. belki mecali kalmamıştır?.. tek ihtiyacı olan ''bundan sonra elimden geleni yapacağım'' demesidir. belki o günü bekliyordur.
    özlemesini, geleceği varsa kendi isteğiyle gelmesini istiyordur.
    her şey keşke burada yazılanlar kadar ''türk filmi tadında'' olsa..