hesabın var mı? giriş yap

  • renkli fotoğraflar üstünden çok zaman geçince siyah-beyaz olur zannederdim. büyüklerin fotoğrafı siyah-beyazdı. ben de bakardım fotoğraflarıma sürekli siyah-beyaz olmuşlar mı büyümüş müyüm diye.

  • ona göre, bizler karanlık bir mağarada zincirlenmiş olarak yaşarız. sadece mağaranın arka duvarını görebilecek şekilde zincirlenmişizdir. görebildiğimiz tek şey o duvarda hareket eden gölgelerdir... bunlar mağaranın dışında hareket eden bir şeyin gölgesi olabilir. yanımıza zincirlenmiş diğer insanların gölgeleri de olabilir. belki de her birimizin görebildiği tek şey kendi gölgemizdir. haklı olabilir aslında. asla başkalarını görmüyoruz. gördüğümüz tek şey onların üzerine vuran kendi özelliklerimiz. gölgeler. yansımalar. kendi çağrışımlarımız. eski ressamların küçük ve karanlık bir odada oturup minik bir pencerenin dışında, parlak güneşte duran şeylerin suretlerini resmetmesi gibi...istediğimizi görmek gibi. nasıl istersek öyle görürüz. sadece kendimizi görürüz. gözden kaçırdığımız şey aslında, insanın kafasının o mağara, gözlerinin ise mağara ağzı olduğu. insanın, kafasının içinde yaşayıp, sadece istediği şeyleri gördüğü..

  • özlem türeci biontech se.'nin tıbbi sorumlusu, kurucusu ve sahibi.

    "özlem türeci ve eşi misafirimiz olacak" dense yeridir.

  • 250 insanın ölmesi ve tbmm'nin bombalanması ne kendisinin ne de kendisi gibi düşünenlerin problemidir. 15 sene evvel televizyona çıkmaya çekinen bir oluşumu tbmm bombalayacak seviyeye getirenlerin problemidir bu olsa olsa.

    akp'liler belki de ömürleri boyunca ilk defa bedel ödedikleri için bu olaylarda kendilerinden taraf olmayanları görünce deliye dönebiliyorlar fakat söyleyelim; sadece ankara'da 103 tane insan öldü, üstelik bu olay da yine egm'ye mit'e metrelerce yakında oldu. sizin verdiğiniz tepkileri de biliyoruz bu olaya!!

    siz 15 temmuz'da bedel ödediniz, sizin gibi olmayanlar ise on yıllardır her alanda ödüyor ve ödeyecek.

    e tabi tek kişinin aday olduğu kurultaylara demokrasi şöleni diyen tiplerin demokrasi tanımı da bu oluyor zaaar!

  • biri de benim.

    yıllar önce otobüste şöyle bir diyaloğa denk gelmiştim; otobüse binen biri akbilinin bittiğini söyledi ve ücreti karşılığında birinden onun yerine de basmasını rica etti. sonrasında önlerde oturan bir hanımefendi kalkarak akbili bastı ve şöyle dedi: "para istemiyorum. lütfen siz de aynı durumda kalan başka biri için akbilinizi basın ve para istemeyerek aynısını ondan rica edin"

    karmayla ilk tanışmam da böyle oldu, üsküdar-bostancı otobüsünde.