ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
22 haziran 2023 imamoğlu'nun çok sert açıklamaları
-
link
satır başları:
*kaftancıoğlu'nun bugün yaptığı açıklamaya cevaben: "81 il başkanının aynı fikirde olduğunu düşünmüyorum. açıklama dört il başkanına ait"
*muhalefet bileşenleri olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik.
*vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. iktidar değiştirecek bir güven ve umut yaratamadık.
*çaresizlik ve ümitsizlik türkiye'yi, giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklüyor. dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşayamaz.
*muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar iktidarların merhametine terk edilir. toplum bizden esaslı bir değişim bekliyor. bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentisini karşılayabiliriz ne de bulunduğumuz mevzileri koruyabiliriz.
*bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etmemiz en acil ve en hayati ihtiyaçtır. sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmek yetmez.
*değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafe açılıyor. muhalefette yaşanacak yenilenme yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da anahtarıdır.
*değişemeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet iktidarı da değiştiremez. ülkeye demokrasiyi getirebilmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz.
sanmak fiilini geniş zamanda yanlış çeken insan
-
yazar olarak hayal kırıklığı yaratabilir.
bakıyorum iyi yazarlar bile yanlış çekiyor.
yazdıklarından belli, kim bilir kaç kitap okumuş insan, yeri geliyor "sanarlar" diyor.
sözlü olarak o şekilde kullanılmasının sakıncası yok. ama yazı dilinde doğrusunun kullanılması önemli.
çünkü ben bile artık şaşırmaya başladım.
bakın şimdi topu topu altı adet sözcüğü ezberleyeceksiniz:
sanırım, sanırsın, sanır, sanırız, sanırsınız, sanırlar
kaynak: bir yazım kılavuzu alıp bakın derim. yoksa
buyrun: https://en.wiktionary.org/wiki/sanmak
ünlü türk edebiyatçılarından da örneklerle kanıtlayalım.
örnek 1: sanırsın
terkîb-i bend - ziya paşa
---
çok mukbili gördüm ki güler içi kan ağlar
handan görünen herkesi hurrem mi sanırsın
bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî
her merhemi her yareye merhem mi sanırsın
---
örnek 2: sanır
ağlama - ahmet hamdi tanpınar
-----
eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
seni garip sanır her gören.
ağlama sakın çocuk, ağlama!
korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
sevgini hep söyle, sakın saklama.
aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.
örnek 3: sanırız
özdemir asaf
biz değişiriz aşk değişti sanırız.
yiterken de böyleyizdir,
yitince de..
örnek 4: sanırsınız
her sabah, yanılmak ! - attila ilhan
sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız
bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak
denizle gök arasında çiy yorgunu şehre
----
örnek 5: sanırlar
dönmeyenler - can yücel
----
bu murat belgeli murat
çok ingilizce bilir
ama hel'sinkiyle güvey girer
bu özel üniversite randevucuları
aydın doğan solcuları
dünyaya birşey öğreteceklerini
sanırlar
ekonomi ekonomi diye
kendilerini unuttukları gibi
bizleri de unuturlar
*sanırım, "sanırım"ı herkes doğru kullanıyor. o yüzden örnek vermeye gerek duymadım.
edit: bir işi yarım bırakırsan böyle olur işte. her yanda sanarımcılar türer.
örnek 8: sanırım örneği de orhan veli'den olsun
baharın ilk sabahları
----
sanırım ki günler hep güzel gidecek;
her sabah böyle bahar;
ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
derim ki: "sıkıntılar duradursun!"
şairliğimle yetinir,
avunurum.
apple ibook g4
-
para cokomel egrisi dip yapmisken, cok temiz, hatasiz, tercihen kutulu ve aksesuarli olan bir tanesi bulundugu an kacirilmadan satin alinip, oldugu gibi bir kenara koyulup, bir sureligine unutulmasi gereken apple marka dizustu bilgisayardir.
zira ben, ibook'un ileride koleksiyon degeri (bkz: collector's item) olacagina inanan tayfadanim.bu entry'i yazdigim yil itibari ile kendisini copte gormek, satilik ilanlarinda gormekten daha kolay.
gunumuzde artik power pc islemcili bir bilgisayari, donanimi ne kadar ust duzey olursa olsun, uygulama destegini (ozellikle browser) kaybettikleri icin, kullanmak pek mumkun gorunmuyor.ancak cok basite indirgenmis (belki smpt) islemler icin uygun olsa da, uretiminden yaklasik 12 yil sonra obselete olarak tabir edemeyiz.
ben bu bazi apple urunlerinin zamaninin cok otesinde tasarimlar oldugunu ve bir cok yonden koleksiyon degerlerinin oldugunu sik sik belirtiyorum, ibook da onlardan biri bence.
19 parça kahvaltılığın 750 tl olduğu ülke
-
19 parça kahvaltılığın 750 tl olmasından ziyade bunun bir lüks olarak görülmesi çok daha üzücü bence.insan gibi yaşamayı ne zaman gerçekten isteyeceğiz acaba
imamoğlu'nun toki başkanı karşısındaki kibri
-
toki başkanının dengi kiptaş* genel müdürüdür. bir genel müdürlük bir büyükşehir belediye başkanına resmî yazı yazarken arz eder*. hele ki istanbul büyükşehir belediye başkanı bu adam. toki başkanı maçası yerse bir akpartili büyükşehir belediye başkanına laf yetiştirmeye kalksın bakalım ne yapıyorlar. herkes astını üstünü bilecek, haddini bilecek. derdi varsa toki başkanının, çevre şehircilik bakanına arz etsin, sayın bakan bağlansın imamoğlu’nun yayınına. imamoğlu haklıdır. daha devletin hangi kademesi hangi kademesine denk, kim kime cevap verebilir, kim kimle yazışabilir, haberi olmayan zırcahiller de moderatörlük peşinde koşmasın, haddini bilsin.
not: başlığı da imamoğlu’nun haddini bilmez sözcü tv ve bir genel müdüre had bildirmesi, olarak değiştirin.
politik doğruculuk, sjw’lik, lakaytlık, küstahlık, haddini bilmezlik yüzünden ne ast kaldı ne üst kaldı ne disiplin kaldı ne düzen kaldı, ayaklar baş oldu bu memlekette. yeter artık!
black eye specialist
-
1940’ların amerika’sında, morarmış göz ve diğer kavga izlerini makyajla kapatan berber ve dövmecilere denir.
the godfather 2’de, genç vito’nun, signor roberto’yu kiracısı signora colombo’yu evinden çıkarmaması için ikna ettiği sahneyi izlerken, berber dükkanının camında tuhaf bir logo dikkatimi çekti. siyah oval bir zeminin ortasında bir göz ve çevresinde “black eye specialist” yazıyordu. o sahne
google’da araştırınca, ilginç bir bilgi edinmiş oldum:
buna göre; o dönemde limanlarda ve inşaatlarda çalışacak işçilerin “eli yüzü düzgün” olması beklenirdi. iş için başvuran amelelerin boyuna posuna, yüzüne bakılır; at hırsızı gibi duranlar ayıklanırdı.
çünkü gözü morarmış, yüzü şişmiş bir aday, muhtemelen iş ortamında da bela çıkaracağı için “sen gelme ulan ayı!” diye nazikçe reddedilirdi.
dolayısıyla bar veya sokak kavgalarında ağzı burnu dağılan adamların iş bulma şansı azalırdı. işte bunların imdadına “black eye specialist” yetişirdi.
aslen dövmeci ve berber olan bu zanaatkarlar, morarmış gözleri makyaj ve sülük kullanarak kapatır, saçı başı da güzelce tarayıp, dağılan façayı tekrar düzeltir ve bu iş sayesinde ek gelir elde ederdi. o dönemde berber ve dövmeciler müşterek mekanlarda hizmet verebiliyordu.
bu bilgileri edinirken, the godfather’in yapımcılarına saygımın bir kat arttığını söylemeliyim. dönemin ruhunu, fiziki şartlarını ve sosyokültürel unsurlarını filmin en ince ayrıntılarına nakış gibi işlemişler çünkü.
kaynakça:
link
link
kaynak editi:
ikonu filmde fark eden başkaları da varmış:
black eye
black eye-2
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler fitness da hocaya
entry: steroid hapları erkeklik hormonunu bozar mı dedim.. adam ''yok aşkım öyle şeylere inanma'' dedi nasıl rahatladım nasıl sevindim bilemezsiniz.
kaz dağları provokasyonu
-
bir islamcının kanada / amerikan ortak bir şirketi canla başla savunması islamcılığın şanındandır ama nefes almak istiyoruz diyen halk provokatördür.
edit ; başlık başa.
istanbul'un ilçelerini bilmeyen 40 yaş altı cahil
-
istanbul'a yeni taşınmıştır.
fakat senin durumunu nasıl çözeceğiz bilmiyorum sayın mal.
debe edit: bari reklam yapalım da gençlerin işine yarasın şu debe. (bkz: avrupa'ya ücretsiz gitmek)
caner erkin'in şükran ovalı dövmesi
-
(bkz: yaran yanlış okumalar)
(bkz: caner erkin'in şükran ovalı'yı dövmesi)
şimdi asena düşünsün *
debe editi; cerrahpaşa çocuk metabolizma laboratuvarının taşınmasına dur de, kampanyası için şu linke tıklayıp destek olunuz.