ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amazon'un türkiye'de tutmama sebebi
-
ya her şey iyi hoş da internet sitesi devlet malzeme ofisi gibi, bayındırlık bakanlığı gibi. nasıl desem doğu bloku gibi.
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
benimdir. bir alışveriş merkezinde okan bayülgen'in yanından geçerken adeta görmezden geldiğim eski sevgilimmiş gibi mağrur bir tavırla yanından geçmiş, tanımamazlıktan gelerek haddini bildirmiştim.
doktoru dövüp otobüsten atan iett şoförü
-
doktor yerine vatandaş yazılsa olmaz mı? nedir bu doktor vurgusu?
tanım: dövülen bir vatandaşın otobüsten atılması.
trailer'ları seslendiren adam
-
gerçek hayatında nasıldır hep merak etmişimdir... cheeseburger isticek mesela;
"a cheesburger... with fries... with ketchup... but no mayo!!! and a coke... with ice... on a red tray. on a tray of fulfilment! fighting against hunger... and much more... should have it soon..."
taksiciler battı mutlu musunuz
-
nükleer bombadan sonra yeryüzünde; hamamböcekleri, emlakçılar, taksiciler ve müteahhitler hayatta kalacaktır. merak etmeyiniz, bir şey olmaz onlara.
6 bin tl maaşla mermer işçisi bulunamaması
-
hayatında mermer tozu görmemiş bir gerizekalı 6 bin liraya o işin yapılacağını sanıyor.
bir öğretmenden duyulabilecek en ağır söz
-
hoca tahtaya soru yazıyor. yazarken öğrencinin biri hangi takımı tuttuğunu sordu hocaya. hoca da bir eli cebinde olarak bize döndü "türkiye'de tutulacak tek bir takım var evladım" dedi. ben de tutamadım amk kendimi. "hocam şu anda da herhalde onu tutuyorsunuz" dedim. demez olaydım.
"evet oğlum zil çalınca sana da tutturacam" demişti. herkes gülmüştü la bana. kalmıştım o dönem fizikten.
bim'in 5 lt diye sattığı yağın 4.6 kg çıkması
-
asil 5 litre yag 5 kg ciksaydi sorun olurdu.
karpuza yalandan vurup anlıyor gibi yapmak
-
bir algı operasyonu.
az önce marketteydim, karpuz seçiyorum. lakin pek anlamam. ortam sakinken karpuzları incelemeye başladım fakat bir anda müşteriler etrafımı sardı. karpuz bakanlar falan da var. hemen o esnada bütün cesaretimi topladım ve “pat pat” karpuzları tokatlamaya başladım. karpuzdan karpuza geziyorum, suratımda memnuniyetsiz bir ifade ile. ama iç dünyamda ne yaptığıma dair bir fikrim yok. derken karpuzun birinde karar kıldım, alıp sağına soluna baktım. “heh tamam aradığım karpuz sesi bu” dercesine tezgahtan uzaklaştım. geride kalanlarda “bu adam bu işten anlıyor” izlenimi bıraktığıma yemin edebilirim ama ispatlayamam.
aldığım karpuz mu nasıldı? tabi ki dandik.
futbol ile ilgili unutulmaz aforizmalar
-
oğlumla bahçede futbol oynardık oğlum ben olurdu ben ise ronaldo ( zinedine zidane )