hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: beyin göcünde araya kaynadim amk simdi nasadayim

    entry: lise terk halimle beyin göçü yapan tayfaya katıldım. nasa'da büyük bir ekrandan giriyom sözlüğe.
    müdür geliyor, uzayı açıyorum.

  • resmin nasıl yapılacağını anlatmayan öğretmenlerdir. şunu çiz derler, bayramda yaptıklarımızı resmedin derler. ama nasıl? sulu boya nasıl kullanılır, yağlı boya nasıl kullanılır, pastel boya nasıl kullanılır. çalakalem yapar herkes.

    bugün fark ettim ki suluboya yaparken suya çok az daldıracaksın, boyadan çok alacaksın. halbuki okulda tam tersini yapar öğrenciler ve iğrenç resimler ortaya çıkar.

    ortaokulda bir resim yapmıştım, öğretmen bu insanlar havada mı demişti. sadece eleştirmeye yararlar. acaba bu ülkeden niye ressam çıkmıyor diye hiç düşünüyorlar mı?

  • kendisine şiir yazdığım über alman forvet:

    fiorentina'daki hali sakın unutma
    beşiktaş'a dil uzatma sebepsiz
    sen yine top oynardın ama
    euro 2016'ya gidemezdin şerefsiz.

  • 17 yaşını geride bırakalı çok sene oldu.. ve artık bir büyüğün olarak beni dinlemeni istiyorum.. zira şuan yaşadığım durumların sorumlusu sensin.. öncelikle sırf 4 senelik diye ne idüğü belirsiz bir bölüm yazıp okumayı aklından çıkart.. hayatımın aşkı dediğin "necla" adlı kıza hiç bulaşma, (şimdilerde evli ve çocuklu bir hayat sürmekte).. saçları bi hevesle uzatıyorsun ya, yapma.. kelliğin yakıştığı erkeklerden değilsin.. hani en yakın arkadaşın oğuz'un, "hacıt,karavanla tatile çıkalım mı?" sorusuna sakın; 'süpermiş lan.' diyerek sazan gibi atlama.. eğer sırtındaki koca ameliyat izi olmasını istemiyorsan.. serdar ortaç hala müzik piyasasında buna hazırlıklı ol.. iddia oynarken barcelonaya sürekli handikap ver.. ama en önemlisi, pınar diye bir kızla tanışacaksın ama onu çok üzeceksin, ters laflar söyleyeceksin.. bunu sakın ama sakın yapma.. o seni sen ne yaparsan yap sevecek olan tek insan..

    -seni seven, senden büyük sen-

  • martin scorsese'nin 1983 tarihli, robert deniro ve jerry lewis'li filmi. bir komedyen olmaya heves edip hayallerde yasamaya baslamis ibine deniro, unlu tv komedyeni lewis'i kacirir, oraya kadar zaten bayagica gelismis olan olaylar, kacirma hadisesinden sonra nihayetlenmeye yuz tutar. acaba ibine deniro'nun hayalleri gerceklesecek midir?

    televizyon eki dublajindan vazgecip iki gidim laf etmek gerekirse film hakkinda, scorsese+deniro gibi bir ikiliden hic beklenmeyecek bir alanda top kosturan bir filmdir. deniro'nun oynadigi karakterin tipik scorsese karakterleriyle hicbir alakasi yoktur. annesiyle ayni evde yasayan, yasini basini almasina az kalmis, bi sekilde norman bates'e benzetesim gelen, inanilmaz hayalci birini canlandirir deniro. bu hayallerini gercek etmek icun ugrasmasini, husrana ugradi ugrayacak cizgide ilerleyen seyrini takip ederiz. scorsese filmografisinden bir karsilastirma yapmak gerekirse; sorunlu karakteriyle ozdeslesisimiz ve onu takip edisimiz baglaminda taxi driver'i, scorsese filmlerinin tasvir ettigi cevrelerle alakasizligi baglaminda after hours'u andiran bir yapittir.