ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
24 mayıs 2022 kokoreç hazırlama videosu
-
yıkadığı bağırsağı tekrar boklu suya daldıran esnaf içeren video.
apple tesislerinde windows kullanılıyor olması
varlıklı ve yetenekli türkler ülkeyi terk ediyor
-
türkiye'yi suriler, araplar, afganlar ve bilimum az gelişmiş milletten insana peşkeş çekmenin hasretiyle yanıp tutuşan gavat çomarları zevke getiren gelişmedir.
ingilizce öğretmenlerini çileden çıkaran soru
-
zaten many pictures drawmadıysa neden very successfuldu mına koim dediğim soru.
hoşlanılan erkeğe açılmak
-
benim de yapmış olduğum eylem. diyalogun gelişimi şöyle olmuştur:
b: ben
h: hoşlandığım erkek.
olayın gerçekleşme biçimi: telefon görüşmesi.
b: bak h'cim, sana söylemem gereken bir şey var.
h: söyle bakalım.
b: birçok yönden oldukça iyi anlaştığımıza inanıyorum. bir süredir sana olan hislerimi de tartıyorum ve sana senden hoşlandığımı, seni sevdiğimi söylemek istiyorum.
h: kendimle gurur duydum.
b: (iç ses) (ulan duya duya gurur mu duydun? başka cevabın yok mu?)
h: bunu yüz yüze konuşalım ama mutlu olduğumu bilmeni isterim.
sonuç: şimdi evli ve mutluyuz.
kendisi burayı okuyorsa selam ederim.
barcelona'nın sekiz gol yemesi için ne dediler
-
ahmet hakan: "turk futbolunun geldigi hal icin endiselenmeli miyim?"
b. albayrak: "sunu sorayim. bayern'le mi oynuyorsunuz? bayern'le isiniz var mi?"
gezen tavuk yumurtası
-
gecenelerde bir arkadas sagolsun 8-10 tane getirdi. abi bunlar solucan bocek filan yiyolar diye de yagladi. neyse kahvaltida gomduk bunlari. olum dedim sen her hafta getir boyle. cevap su:
"abi tavugun gotu belli"
18. yüzyıl ekşi sözlük başlıkları
yeme bozukluğu
-
insanın yemekle olan ilişkisinin mezara kadar düzelmeyecek şekilde bozulmuş olduğu çaresiz durumun genel adıdır.
kilodan ve vücut görüntüsünden bağımsız olarak her ekonomik ve sosyal sınıftan bir çok insanda görülebilir. kompalsiv bir biçimde yemekten, hiç yememeye, yiyip kusmaktan (ya da çiğneyip tükürmekten) sadece tuhaf seremonilerle tuhaf şeyler yemeye kadar değişiriler. anorexia nervosa ve bulimia nervosa dışında kalan her bir yeme bozukluğuna ingilizce "eating disorder not otherwise specified" sözcük öbeğinin kısaltması olarak "ednos" denir. bir de bazen çok küçük zamanda insanüstü oranlarda kalori almayı becerebilenlerimize binge eating disorder teşhisi konulabilir.
obesitenin yeme bozukluğu sayılıp sayılması doktorlar arasında tartışmalı olmakla birlikte, obez bir kimse de herhangi bir yeme bozukluğu sahibi olabilir. yeme bozuklukları son on yılda dünya edebiyatına, müziğine, filmine ve internet kültürüne damga vurmuştur. konuyla ilgili bir de starved adında bir cnbc-e dizisi bulunmaktadır. nispeten dünya kültürüne yeni girmiş bu hastalıklar daha çok kadınlarda görülür.
yemek yense de yenmese de, tuhaf şekillerde ve zamanlarda da yense, bir ısırık alınıp çöpe de fırlatılsa, kişi 40 kg da olsa 240 kg da olsa yeme bozukluğu sahipleri sürekli yemek düşünür. bir sonraki binge'leri planlayan anoreksiklerden, 150 kg dan 60 kg ya düşen başarılı rejimcilere kadar birçok insan bu illetin kucağına düşmüştür ve dünyada o kadar aç insan varken kendi vücutlarına odaklandıkları için cehennemde yanacakları güne kadar da bu azabı çekeceklerdir. bir kere rejim yaptıysanız büyük olasılık bu gruba dahilsinizdir. buddist bakış açısıyla yeme bozukluğu sahiplerinin şanssız birer aç hayalet olduğu savunulabilir.
birçok psikoloğa ve yeme problemli gözlemciye göre yeme bozukluklarının temel sebepleri toplum tarafından kabullenilme/me, aidiyet duyguları, sevilme/me, benimsenme/me gibi özgüven öğeleri etrafında döner. yani yalnızlık hastalığıdır bunlar kimilerince. kurtuluşu da köklü değişimdir, yani yoktur.
spesifik yeme bozukluklarıyla ilgili sözlükte bulunabilen bazı başlıklar:
(bkz: binge eating)
(bkz: anorexia)
(bkz: bulimia)
guus hiddink
-
takımı aşağı yukarı şöyle yönetiyor:
space-space-space-space-space
tactics - standard - 4-4-2 attacking
ask to pick - oğuz çetin
proceed to match? - yes
space - space - continue game
go on holiday - until next game