hesabın var mı? giriş yap

  • nil karaibrahimgil'in bir gazetede köşe yazısı yazıyor olması bile tek başına beynimi yakmıştır.

  • sabah 7'de çıkarsın, akşam 10'da yorgun argın eve gelirsin. çantanı odana bırakırsın. bakarsın bir köşede seni al al elmalar, turanj turanj mandalinalar beklemektedir. banyoya bir uğrar, elini yıkayıp odana dönersin. az evvelki elmalar, mandalinalar kabuğundan sıyrılmış bir şekilde seni beklemektedir.

    anne, odana kadar getirdiği meyveyi, kurumasın diye sen geldikten sonra soyandır.

  • --- spoiler ---

    "uyuşturucu batağına sürüklendim."
    --- spoiler ---

    gören de arap çarşafına bonzai sarıyor sanacak. ulan lüks otomobilin içinde kokain çekiyorsun, gelmişsin 1 lira için adam bıçaklayan tinerci edebiyatı yapıyorsun.

  • azerbaycan-ermanistan savaşında, o yere göğe sığdıramadıpımız filistin ermanistan'a destek verirken, israil azerbaycan'a destek verdiği için olabilir.

  • çamaşır makinesi üreticisi olarak şunu söylemek istiyorum herkese.
    hatta tüm dünyaya seslenmek istiyorum.
    lütfen ama lütfen çarşaflarla havluları karışık makineye atmayınız.
    bunu yaptığınızda makinenin balanssız çalışmasını sağlamış olmakla birlikte, rulmanlarında anasını ağlatırsınız. sonra bir bakmışsınız ki 1 yıllık makinanız sıkmayı unutmuş yürümeyi öğrenmiş, su kaçırır olmuş..
    yapmayın bu hatayı, ayrı ayrı atın.
    ikincisi, makinayı yarım doldurmayın makina tam kapasite dolduktan sonra çalıştırın. bir t-shirt için makina çalıştıranı gördü bu gözler...
    tam kapasite çalıştırdığınız taktirde makinanız güzel bir çitileme işlemini sizin yerinize yapacaktır. deneyin görün.
    üçüncüsü, çok fazla deterjan kullanmayın.
    çok deterjan iyi temizlik anlamına gelmiyor, makinanın önemli yerlerinin tıkanmasına sebep olur, mutlaka ölçek kabı kullanın. olabildiğince az deterjanla yıkayın çamaşırlarınızı.
    deterjandan tasarruf demek, su tasarrufu demek. su tasarrufu demek enerji tasarrufu demek..
    çok su ısıtmak ile az su ısıtmak arasında dağlar kadar fark var çünkü.
    son olarakta en az ayda 1 kez kireç sökücü ile makinanızı temizleyin.
    edit
    arkadaşlar ilginize teşekkür ederim. çok fazla soru alıyorum. makina önerisi isteyen var kireç sökücü önerisi isteyen var. ikisini de bırakıyorum.

    çamaşır makinası önerisi için;
    çok paranız varsa miele alın.
    miele gerçekten kaliteli makinadır, ama çok pahalı, zengin işi diyebilirim. bu makina size mekanik olarak en az arızayı verecektir.
    miele harici diğer makinelerin neredeyse hepsi aynıdır, sadece süsleri değişir.
    bu yüzden servis ağı geniş olan, parçası kolay bulunan makine tercih edin.
    ben böyle konularda şiddetle altus öneriyorum.
    altus arçeliğin yan firması.
    yani arçelik servisi bakıyor, hem de parçaları kolay bulunur.
    kısaca altus öneriyorum hem uygun, hem servisi geniş hem de parçası kolay temin edilir.

    kireç sökücü önerisi için;
    calgondan şaşmayın arkadaşlar. gerçekten etkili biraz pahalı olabilir ama işe yarıyor.
    geceden makineye dökün, yarım saat kadar çalkayın, sonra sabaha kadar beklesin.
    min 8 saat max 12 saat beklesin.
    sonra biraz çalkalayıp tahliye edin.
    sadece su ile son çalkalamayı yaptıktan sonra kullanabilirsiniz.
    ayda 1 defa yapın.

  • abimin eşinin babası ile gerçekleştirdim. öpüşenlerden biri bıyıklı ise berbat bir his yaratıyor iki erkeğin dudak dudağa öpüşmesi.

    bundan yıllar önce yine böyle bir ramazan gününde yengemin babası ile tokalaşıp yanak yanağa öpüşmek için kafalarımızı birbirine yaklaştırmaya başladık. malum, uyumlu bir şekilde yanak yanağa öpüşebilmek için iki kişinin de sağ ya da iki kişinin de sol yanağını yaklaştırması lazım. aksi takdirde kafamızı kuş gibi geriye doğru zorlamamız gerekir yanakların birbirine temas edebilmesi için. yengemin babası sol, ben ise sağ yanağımla yaklaşmaya başlayınca bu uyumsuzluk hemen ortaya çıktı ve ne yazık ki bunu ikimiz de aynı anda fark ettik. ikimiz de aynı anda fark edince ikimiz de aynı anda yanak değiştirdik ve yine uyumsuz bir durum yaratmış olduk. kafalarımız hala hızla birbirine doğru yaklaşmaktaydı, zaman daralıyordu ve ikimizden -sadece- birinin yeni bir hamle yapması gerekiyordu. (uzun uzun anlatıyorum ama bunlar tabii ki saliseler içinde oluyor.) beklenen hamleyi yine ikimiz aynı anda yaptık, yine, yine, yine derken sağa sola ufak hareketlerle titrer gibi görünen kafalarımız birbirine iyice yaklaştı ve hasan amca ile dudaklarımız birleşti. muhteşem bir birleşme idi! adamın ıslak bıyıkları ağzımın içindeydi ve ramazan dolayısıyla bıyıklarına sürdüğü hacı misinin bir anda ağzımın tamamını kaplayan iğrenç, yağlı kokusunun tüm benliğimi ele geçirmesi yaklaşık bir saniye sürdü. alt dudağım da hafiften onun dudaklarının arasında kalmıştı. bilirsiniz bazı yaşlılar yanak yanağa öpüşme esnasında iki kollarıyla birlikte gençleri çok fena kavrar; işte o kavrama da duruma eklenince resmen tecavüzü yaşadım ben o gün.

    nasıl kurtuldum hatırlamıyorum. sonrasında kendime ne zaman geldiğim de hatıralarımda net değil.

  • aslında ''investigation discovery'deki inanılmaz gerçekçi seslendirme'' olacaktı fakat karakter sınırına takıldım.

    über inandırıcı, müthiş inandırıcı, gerek tonlama gerekse diksiyonu ile yılın ilişikli ödüllerini toplaması işten bile olmayan seslendirmedir.
    bizzat mahrum kalmayın diye ellerimle çekip yükledim.
    izlediğinizde ''gerçek'' seslendirme nedir öğrenecek ve bana teşekkür edeceksiniz.

    buyurun:
    https://www.youtube.com/…niuwpuzyk&feature=youtu.be

    sagdhafdgasfjdsadkja...
    yaa biri şunun caps'ini alıp bana yollasın nolur...
    adam şiir okur gibi hakaret etmiş lan.

    edit:
    üşendiğim için devamını yüklememiştim ama şu kadar insanın gülümsemesine vesile olmak beni çok mutlu ettiğinden buyurun efendim skandalın 2. perdesi...

    ilkini aratmıyor.
    https://www.youtube.com/…ex63kw5pw&feature=youtu.be