hesabın var mı? giriş yap

  • bir çileğin başından geçenler isimli kısa film tadında bir eser olmuş.

    tanım:çilekli tatlı.

  • pamuk prenses, süpermen ve pinokyo yürüyüşe çıkmışlar...
    yürürlerken önlerine bir tabela çıkmış.

    " dünyanın en güzel kadını" yarışması...yazıyormuş üstünde.

    - bu yarışmaya katılıyorum, demiş pamuk prenses..
    yarım saat sonra arkadaşlarının yanına dönen pamuk prenses'e sormuş
    süpermen ve pinokyo.
    - eeee, nasıl gitti?
    - birinci oldum, demiş pamuk prenses.

    yürüyüşlerine devam ederken önlerine bir tabela daha çıkmış.
    "dünyanın en güçlü adamı" yarışması...yazıyormuş üstünde.
    -bu yarışmaya katılıyorum, demiş süpermen.
    yarım saat sonra arkadaşlarının yanına dönen süpermen'e sormuş
    pinokyo ve pamuk prenses.
    - eeee, nasıl gitti?
    - şüpheniz mi vardı?, demiş süpermen.

    yürüyüşlerine devam ederken önlerine bir tabela daha çıkmış.
    "dünyanın en yalancı insanı" yarışması...yazıyormuş...
    -bu yarışmaya katılıyorum, demiş pinokyo.
    yarım saat sonra arkadaşlarının yanına gözyaşları içinde dönen pinokyo'ya sormuş süpermen ve pamuk prenses.
    - ne oldu?
    pinokyo sormuş bu defa " kim lan bu tayyip denen adam?!?

  • -noldu?
    -akıldan kalmışım
    -hadi ya
    -oysa namaz, oruç falan hep beş
    -e hiç mi yok aklın senin ki?
    -var da kullanmamışım öyle dediler
    -istersen bi allah'la konuş?

  • 3 ev arkadaşı oturmaktadır ve bir tanesi üzerindeki elbiseyi ters giydiğini fark eder.

    1: aaa ben ters giymişim bu elbiseyi.
    2: olsun, annem "nazar değmez öyle olunca" derdi.
    1: benim annem "git çıkar onu, işlerin ters gider" derdi.
    3: benim annem "salak" derdi.

  • çocuk gelişimi uzmanı bir psikoloğum. bu sorunla her gün en az bir kez karşılaşıyorum. ülkemizdeki veli profili de buradaki yazarlar gibi genelde. bunun çok yanlış olduğunu düşünen, katı bir şekilde karşı olan, duvar boyama üzerinden disiplin vermeye çalışanlar, bunun çok sıradan bir şey olduğunu düşünen, kendi kendini modern çocuk gelişimi uzmanı bir anne olarak gören ve yaratıcılığı bu yolla teşvik edeceğini sananlar ve bir de sadece kendi odasını silinebilir boyayla boyasın diyen uzlaşmacılar...bunların gündeme gelmesi de genelde çocuğun bir halıyı ya da pahalı bir eşyayı boyaması, gidilen bir misafirlikte veya anaokulunda duvara resim yapmak istemesi veya diğer eşyalara başka yollarla kalıcı zarar vermesi şeklinde oluyor. çocuk gelişimi bir bütündür, o çocukla birlikte geçirdiğiniz vakti nasıl değerlendirdiğiniz bütün süreci etkiler. sizin terbiye etme, kural koyma, sınırlarını öğretme tarzınız neyse, çocuk onların toplamı olacaktır. çocuğunuz en kaliteli binbir renkli su bazlı boyalarıyla "özgürce" duvarları boyarken siz onunla vakit geçirmek yerine telefonunuzda oyun oynuyorsanız ya da ilgisiz şefkatsiz bir bakıcıya emanet ettiyseniz, o çocuktan üstün bir yaratıcılık, özgüven beklemeyin. resmin nereye yapıldığı değil, o resmin sizi ne kadar birleştirdiğidir çocuğunuz için ayırt edici olan.
    not: çocukların duvara resim yapmasını tercih etmiyorum, eğer duvara resim yaparlarsa kendileri temizlemek durumunda kalacaklarını bildiklerinden onlar da tercih etmiyor :)