hesabın var mı? giriş yap

  • mba yok, düşünmüyorum da. aile şirketi yok, peder düşünmüyor da. zaten boğa burcuyum.

  • hakan ve doğukan gönüllüleri öyle bir yerin dibine soktu ki iki kelimeyi bir araya getirmeye zorlanan gönüllü zımbırtıları saçmalıyorlar şu an.

    turabi daha geçenlerde "onlar gülmesin hep biz gülelim" dedi röportajında şimdi diyor ki üzülüyoruz.

    hasan "yiyoruz ama sonra yine acıkıyoruz." ama onlar hiç yemiyor kafan basmıyor sanırım hasan? pama o kadar hamuru yedikten sonra protein eksikliği çok normal...

    hilmicem "önlerinden mi alıyoruz ödülü, kazanıyoruz gidiyoruz." adamlar hak etmediniz demedi ki? kaybettiğimiz için hem karnımız aç hem mutluluğa açız diyorlar. anlamak niye bu kadar güç?

    ulan sen dokunulmazlığı alamayasın diye turabi her türlü psikolojik savaşı yaptı, sen bile dayanamadın o kanka rolünden çıkıp turabi bir sus dedin, begüm seni desteklemedi çünkü sen kazanırsan onu yazacaklardı. karşı tarafa bakacağınıza kendi içinizdeki pisliklere bakın.

    doğukan'a soytarılık yap sana da bu yakışır diyen turabi, o adam hiçbir şey yapmasa sırf babası sayesinde saygıyla anılmayı hak ediyor. ki doğukan'ın da çok sağlam bir karakteri var. sen o adamın boku olamazsın. nasıl yetiştirmişler seni hangi hatalı gecenin ürünüsün anlamadım... beyinsiz maymun.

  • kafalar 300 yıl geriden geliyor dedirten harita. millet mars'ta koloni hazırlığı yapıyor, biz halen daha orta çağ kafasıyla, amerikan ve israil silahlarıyla ıslak fetih rüyaları görüyoruz. devir teknoloji devri. sınırlar kalkıyor dünyada. adam gibi üretip, paranla ve teknolojinle dünyada söz sahibi olmadığın sürece üç karış fazla toprağının olması veya olmaması kimsenin sikinde değil.

  • "original design was by ıtalian renaissance artist and glass designer leonardo ıncebelli." yorumu baya güldürmüştür. leonardo ıncebelli ne lan ahahaha.

  • şimdi ay savaşçısı ile ilgili uzun bir girdi gireceğim.

    öncelikle şöyle başlayayım, ay savaşçısı ile değinilmeyen bir konu var. ay savaşçısı evreni... evet, tıpkı yüzüklerin efendisi, harry potter gibi aslında ay savaşçısının da bir evreni var. tabii diğer örneklere göre oldukça yüzeysel ve basit ama var sonuçta. ben de işin kökeninden başlamak istiyorum. şunu belirtmekte yarar var, ay savaşçısı ile ilgili kaynaklar çok düzensiz ve karmaşık. mangadan tutun da, yaratıcısının kenar köşe notlarını bulmak, derlemek ve sonuç çıkarmak zor oldu açıkçası.

    öncelikle bu evren merkezinde ay barındıran bir evren. yani, şu anki bilimsel açıklamaların tersine evrenin bir merkezi var. ay insanları denen yaşam formları inanılmaz uzun ömürlüler, asırlarca yaşayabiliyorlar, evren içindeki düzeni yeri gelince değiştirebiliyorlar, belirli şeyleri eğer zarar verirse yok edebiliyorlar ya da mühürleyebiliyorlar.

    seride evrenin yaşı, hangi zaman diliminde olduğu çok açık belirtilmiyor. mesela biz şu anda 13-14 küsür milyar yıllık bir evrende yaşadığımızı biliyoruz. seride bize aktarılan şey "çok çok uzun yıllar, asırlar..." gibi deyimler sadece. lakin şöyle bir şey var, evrende bu çok uzun yıllar süresince birçok kaotik savaş yaşanıyor, zaman zaman evrenin işleyiş düzeni değişebiliyor.

    seride özellikle dünya üzerindeki insan yaşamının birden fazla bir şekilde bitip tekrar başladığını ve bunun kontrolünün ay insanları tarafından yapıldığını söylüyor.

    bizim animede ve mangada şahit olduğumuz zaman dilimleri ve karakterler ise aslında yine de çok büyük bir zaman dilimini kapsıyor. mangada ve animede ay savaşçısının annesi, muhtemelen onun da annesi, kendisi ve muhtemelen çocukları aslında goddes ünvanını taşıyor. yani bir nevi yaratıcı, tanrı tanımlaması var. sonsuz güç, ölümsüzlük...vs.

    özellikle bu goddes ünvanı alan ay insanlarının yani evren yöneticilerinin gerçekten ölümsüz olup olmadıkları konusunda tam bir bilgi yok. belirli bir yaşa geldikten sonra zamanı kendileri için durdurabiliyorlar. yaşlanmıyorlar. kesin olan bilgi ise şu, bu yöneticiler evrende büyük bir kaos yaşandığında içlerindeki güçleri salıp ölebiliyorlar. evrenin tarihi boyunca bu birçok kez tekrarlanmış. bize yansıtılan zaman diliminde usagi yani prenses serenity'nin annesi karanlık krallığın efendisi kraliçe metaria'yı aydan ve dünyadan yok etmek için bu gücü kullanarak kendini öldürüyor. şu çıkarım yapılabilir, eğer bu gücü açığa çıkartmadan boş boş yaşasalar belki de ölümsüzdürler. dediğim gibi manga ve anime buna açıklık getirmiyor.

    özellikle anime bize zaman geçişlerini algılamada karmaşa yaşattı. 2. sezonunda geçmiş ve gelecek yıllara tanıklık ediyoruz. 1. sezonda ise silver milenyum denilen geçmiş çağa tanıklık ediyoruz fakat anime bu geçişleri çok açıklayıcı yapmıyor.

    evrenin merkezindeki ayda, çeşitli dönemler evrim geçirerek yoluna devam eden bir krallık. tüm bu dönemlerin baş mimarı bizim birebir izlediğimiz usagi, yani prenses serenity. mesela bu kişinin adı 30. yüzyıl ay krallığında neo kraliçe ünvanını alıyor. seri devam etseydi, belki 50.yüzyıl, 100.yüzyıl gibi zaman dilimlerini de görebilirdik.

    şunu bilmek gerekiyor, anime ve manga ortak bir kurgudan çıkmış olsa da işleyişleri oldukça farklıdır. 2013 yılında çıkan sailor moon cyrstal manga versiyonuna daha sadık kalmıştır mesela. (onun da çizimleri berbattı maalesef.)

    bize gösterilen dönem aslında o kadar kısa ki, yapılsa herhalde 100 sezonluk bir anime olabilirdi. biz tabii mutlu sonla bitiyor olarak görüyoruz.

    şimdi, evrenin merkezi ay dedik. evrenin en güçlü kişisi ve yönetici ise goddes statüsündeki ay insanı. biz 3 kişiyi muhtemel bu statüde görüyoruz seride. queen serenity, kızı prenses serenity ve onun da kızı small lady denilen gıcık.

    peki gezegen savaşçıları da nedir? animeler bu konuyla alakalı neredeyse hiç bilgi vermez. (5.sezonda birazcıcık anlatılıyor.) gezegen savaşları da birer yaşam formu. güneş sistemi içerisinde olanlar da ay insanı olarak geçiyor. sonsuz ömürlüler ve ömürleri boyunca hem güneş sistemi içinde hem de evrenin düzeninde birçok savaşa dahil oldular.

    şimdi diğer kafa karıştırıcı etmene, özellikle anime çok kafa karıştırıcı. animede aslında ay krallığından olmayan birçok yaşam formu görüyoruz. bunların birçoğunda prenses, kraliçe gibi yine kadın merkezli yöneticiler var. mesela, ölü ay prensesi nehelinia, kara ay krallığından prens demando gibi insan suretli yaşam formları var. bunlar özellikle evren içerisinde yaptığı yanlış hareketlerle ay kraliçesi tarafından mühürlenmiş ya da yok edilmiş klanlar.

    her düzende olduğu gibi, o düzene karşı çıkan birileri elbette olmuştur. evrenin yönetici konumundaki ay kraliçesi ise bu kişileri cezalandırmakla yükümlüdür işleyişi devam ettirmek adına.

    evrende yoldan sapmış bu klanlara, krallıklara, topluluklara musallat olan gizli, gizemli güçler de var kesinlikle. bunlar insani yaşam formu değil. daha çok bir enerji olarak karşımıza çıkıyorlar.

    mesela animedeki berly karekteri, dünyada yaşayan ve dünyanın prensi endymion'a aşık sıradan bir insan. fakat onun dünya bahçelerinde serenity ile olan aşkına şahit olunca kıskançlığı ve hırsından ruhunu kötü bir enerji formu olan kraliçe metaria'ya satıyor ve olaylar gelişiyor.

    kraliçe nehelinia ise, çocukluğundaki yalnızlığından ötürü kendi içine kapanıyor ve bir aynanın hükmüne giriyor. aynanın içinde ise yine kötü bir enerji formu var ve onu kötülüğe teşvik ediyor. bu gibi örnekler verilebilir.

    demek istediğim, evrenin her köşesinde birçok topluluk, krallık olabilir ama pratikte hepsi ay krallığının hükmüne bağlıdır. bu konu da mesela animede çok fark edilmez biçimde anlatılıyor.

    animede bize gösterilen en son şey ise, samanyolu galaksisindeki büyük kaostan bahsediliyor. evren içinde bulunan yine bir çeşit enerji formu, zamanında büyük savaş sırasında galaksinin en güçlü savaşçısı, galaksi savaşçısı tarafından (sailor galaxia) mühürleniyor fakat enerjiyi içine mühürlediği için de kendisi kötü birine dönüşüp galaksiyi ele geçirmeye kalkıyor.

    bakın galaksi diyorum, bu savaş sadece samanyolu galaksisi için geçerli. manga ve animede her şeyin belirli bir sınırı var. güneş sistemi, diğer yıldız sistemleri, galaksi, galaksi kümeleri ve evren olarak ele alınıyor.

    sailor galaxia yani aslında galaksi savaşçısının kötücül formunun ilk amacı galaksi içindeki tüm yıldızları söndürüp galaksi içine hükmetmek. daha sonra diğer galaksi sistemlerine gitmeyi düşünüp evrene hükmetmeyi yani ay kraliçesinin yerini almaya çalışıyor. sailor galaxia tüm bu kaosu yaratırken, samanyolu içerisindeki birçok yıldız ve bu yıldız sistemlerine ait gezegenler birbir karanlığa gömülüyor. bu yıldız sistemlerinin de birçok koruyucu savaşçıları var. aslında, ay savaşçısı animesinin 5. sezonunda bu evrenin ne kadar geniş olduğunu az çok anlıyoruz. mesela starlights, mesela savaşçı demir fare, mesela savaşçı alüminyum siren. bunlar da kendi sistemlerinde huzuru sağlayan savaşçılar. tüm bu savaşların da, animede belirtilmese de tabi olduğu kişi ay kraliçesidir.

    yukarıda da bahsettim, ay savaşçsı serisinin evreni harry potter, yüzüklerin efendisi gibi derinlikli değil. çok sığ lakin genel hatlarıyla böyle.

    serinin işleyiş mekanizması da aslında sezonlar boyunca ne kadar büyüdüğünün de göstergesi oluyor.

    1. sezon, ay krallığı ile dünya arasındaki ele geçirme savaşını.
    2. sezon ay kraliçesi zamanında galaksinin bir köşesine kara ay klanını hapsediyor. çünkü düzeni bozuyorlar. kara ay klanı da, güneşin kötücül ikisi nemesis yıldızının kötü enerji formu tarafından beyinleri yıkanıyor ve 30. yüzyıl ay krallığına saldırıyorlar.
    3. sezon, tau nebula denilen samanyolu galaksisi içinde bir yıldız sistemi fakat içerisinde kötü enerji formlarını barındırıyor.
    4. sezon, ölü ay kraliçesi zamanında yaptıkları sebebiyle ay kraliçesi tarafından mühürleniyor. mühürlenmeden önce, kendisi güneş sistemine yakın bir astreoid üzerine küçük bir topluluğu olan bir prenses aslında. kıskançlığı ve hırsı başka bir enerji formu tarafından kullanılıyor.
    5. sezon, samanyolu galaksisi içersinde gerçekleşen ve asırlarca devam edip duran, biten yeniden başlayan gezegenler ve sistemler arası savaşı konu alıyor. galaksinin huzurunu sağlayan kişi en güçlü savaşçı olan sailor galaxia tarafından sağlanıyor. (aslında en güçlü değil, en güçlü her daim ay savaşçısı olarak geçiyor.) sailor galaixa son kaos savaşında, kaosun kendi enerji formu tarafından ele geçirilip samanyolu galaksisi içerisindeki tüm yıldız sistemlerine saldırıp canlı formlarını yok etmeyi amaçlıyor.

    seri burada bitiyor lakin, diğer yan notlar olsun, sızdırılan bazı bilgiler olsun, iptal edildiği iddia edilen 6. sezon ise, galaksiler arası bir savaşı konu alan ve evrene hükmetmek isteyen yine kötü bir enerji formunun yarattığı ortamı anlatıyordu. açıkçası böyle bir son ay savaşçısı serisine daha çok yakışırdı.

    işte böyle bir evrenden bahsediyoruz arkadaşlar. kutsal ay adına herkese sağlıklı günler dilerim.

  • başlık: olm başbakan attan düşmüş lan hahahahhaha

    1. hahahahhahaha.

    2. suç senin değil ttnet harbi yavaş amk.

  • bisikletinizin kullanım ömrünü uzatan kurallar bütünü. temeli temizliğe ve dolayısıyla bakıma bakar. bir nevi biker's manual.

    yaz boyunca bisikletlerin üzerinde biriken tozlar, silinmediği takdirde bisikletin en büyük düşmanı olabilir. hele yağmurların bisikletin üzerinde bıraktığı çamur, meydana gelebilecek kırılma ve kopmaları gizlediğinden, özellikle bisikletin hareketli parçalarına büyük zarar verir.
    yaz aylarında bisikletinizle yaptığınız gezintiden sonra, üzerinde biriken tozu hafif nemli bir bezle silmeniz, çoğu zaman yeterlidir. ancak yağmurların başladığı sonbahar aylarından itibaren, yapılan küçük gezintilerde bile çamurlanan bisikletin daha detaylı bir bakımdan geçmesi gerekir. zamanında yapılmayan temizlik, çamurlu yüzeylerin her geçen gün daha da genişlemesine neden olur. üstelik meydana gelebilecek kırılma ve kopmaları perdeleyeceğinden, göründüğünden daha büyük bir düşmandır. bu nedenle özellikle jant, fren, vitesler gibi hareketli parçalara çok daha fazla özen gösterilmelidir.
    bisikletinize uygulayacağınız temizlik, onun daha uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır. fakat doğru yapılmayan temizliğin faydadan çok zararı olacağını hemen hatırlatayım. aşagıda belirtilen sıralamayı takip ederek bisikletinizle daha uzun bir beraberlik yaşayabilirsiniz.

    temizlik için gerekli malzemeler:
    • iki kova
    • iki sünger
    • büyük fırça
    • küçük fırça
    • otomobil şampuanı / bulaşık deterjanı
    • yağ çözücü
    • zincir yağı
    • su
    • uzun tornivada

    1) bisikletinizi gerektiği gibi temizleyebilmeniz için sakin ve sabırlı olduğunuz bir anı seçin. eğer yapı olarak sabırlı biri değilseniz bisikletin kadrosundan çok hareketli parçaların temizliğine zaman ayırın. sadece temiz bir kadronun bisikletiniz için büyük bir önemi olmadığını unutmayın.

    2) otomobil şampuanı ile hazırlayacağınız köpüklü su, dış yüzeylerin ve yağlı bölgelerin temizliği için yeterli olacaktır. otomobil şampuanı bulamıyorsanız, bulaşık deterjanı da aynı işlevi görür. bisikleti sabunladıktan sonra kirlerin yumuşaması için kısa bir süre bekleyin. sonra çok tazyikli olmamak şartıyla, bahçe hortumuyla yukarıdan aşağıya doğru durulamaya başlayabilirsiniz. suyun tazyikli olmamasına özen gösterin.

    3) kovaların birini detejanlı diğerini sade suyla doldurun. lastikleri çıkarıp gövdenin altına yerleştirin. böylece bisikleti yıkarken kullandığınız deterjanlı su süzülerek, jant ve lastikleri de yıkayacaktır. arka lastiği çıkarttığınızda uzun tornavidayı zincirin içinden geçecek şekilde jant bağlantı noktalarına sabitleyin. böylece arka zincir yuvası yerinden çıkmadan sabitlenir.

    4) iki süngerden birini deterjanlı suya batırarak, sabunlama işlemine devam edin. ikinci süngeri durulama için beklemeye alın. bisikletin her santimini süngerle güzelce silin. jantlar ve köşeli bölgelere daha fazla vakit ayırın. süngeri sık sık sabunlu suya sokup temizlemeyi unutmayın. kadronun üst demirinin alt kısmı özen göstermeniz gereken bölgelerin başında geliyor.

    5) bisiklet sabunlu haldeyken kalın fırçayı deterjanlı suya batırıp inatçı çamurları çıkarmaya başalayın. gövdenin özellikle alt kısmı en zor temizlenen bölgelerden biri olduğu için, fırça büyük kolaylık sağlayacaktır.

    6) fırçayı kullanarak pedal ve pedal bağlantılarını da temizlemeyi unutmayın.

    7) fırçayla zincir yuvasını iyice temizleyin.

    8) arka lastiğin dişlerini fırçayla güzelce temizleyin. bu bölge yağlı olduğu için daha fazla çamur ve pislik toplyacağından, diğer bölgelerden daha uzun süre çalışmak gerekebilir.

    9) ön lastiğin sıçrattığı çamur, gidon milinin bulunduğu bölgeleri kirleteceğinden, bu noktaları temizlemek için ince fırçaya ihtiyacınız olacak.

    10) büyük fırçanın ulaşamadığı bölgeleri küçük fırçayla temizlemeye çalışın.

    11) yağ çözücü spreyi zincire ve zincirin geçtiği bütün bölgelere sıkarak, kısa bir süre bekleyin. yağ çözücünün etkisini gösterebilmesini beklerken gözünüzden kaçan bölgeleri temizleyebilirsiniz.

    12) zincirin üzerindeki birikmiş ve katılaşmaya başlamış yağların yumuşadığını gördüğünüzde, zinciri en büyük dişiye alıp süngerle kavrayın ve pedalı çevirin. böylece zincirin her bölgesini temzileyebilirsiniz.

    13) artık temiz süngeri ve suyu kullanarak bisikleti durulamaya başalayabilirsiniz. süngeri sık sık temiz suyla yıkayarak sabundan arındırın. bisikletin üzerinde kalan sabun boyanın bozulmasına neden olacağından, iyice durulamaya özen gösterin. durulama işlemi bittikten sonra kırık ve çatlaklar olup olmadığını kontrol edin.

    14) temizleme işlemini gerektiği gibi yaptıysanız, zincirin üzerinde en küçük bir yağ birikintisi olmaması lazım. hemen ardından yeni yağ ile yağlama işlemine geçin. yağlama işlemini unutursanız zincir bir hafta içinde paslanacağından yenisiyle değiştirilmesi gerekecektir.

    15) bazı bisikletçilerde satılan parlatıcı spreyleri kullanarak, bisikletinizi ilk günkü görünümüne kavuşturabilirsiniz.

    16) bisikletinizi, yıkamadan oluşabilecek rutubetten korumak için güneşte bekletirken kaskınızı, pompayı ve kullandığınız aletleri temizleyebilirsiniz.

    artık bisikletiniz yeni sezona kadar huzur içinde uyuyabilir.