hesabın var mı? giriş yap

  • bunlrin bug'ini buldum, bana paket gelecegi zaman eger secenek varsa kapida odeme istiyorum, ese dosta da soyledim onlar da bisi gonderecekleri zaman karsi taraf odeyecek diye seciyorlar.

    sonra kargocular beni bulabilmeye basladilar.

  • önce yemek değil sevgi ister. itilmeye korkutulmaya o kadar alışmıştır ki sevmek için elinizi uzatınca önce korkar. kuyruğunu, başını ve kulaklarını düşürür. sevdiğinizi anlayınca minnettar bakışlarla bakar. o bakışları anlatacak kelimeyi bilmiyorum.

  • - uzan!
    - sıyır!
    - aç!
    - ayır!
    - dikel!
    - yan yat!
    - ıkın!
    - kendini sıkma!
    - al!
    - sil!
    - otur!
    - her gün sabah akşam iki kez sür!
    - 2 aya hala ağrıyorsa yanıma gel!
    + sağolun doktor bey
    - çık!
    - söyle sıradaki gelsin!

    hadi rektal tuşe yapıyor diye ciddiyetini bozmuyor diyeceğim ama,

    - aç
    - aaaaaaa de
    - nefes al
    - nefes ver
    - nefesini tut
    - acıyınca söyle
    - tamam toplan
    + neyim var?
    - grip. bronşite dön!(abartmak serbest nasılsa ehehehe)

    iki pastil, bir şurup, bir de burun damlası verecen hepi topu, karşımda kıdemli uzman çavuş taklidi yapmanın alemi ne amk.

  • asteğmen inshroud, mesai bitiminde yorgun argın nizamiye kapısına doğru ilerlemekte, sampi'den pide mi yoksa domnos'tan pizza mı söylesem diye düşünmektedir. nizamiye kapısına yaklaşırken acı acı çalan üç düdük sesi* duyar. garnizon komutanı kışlayı terk etmektedir, esas duruşa geçer, selam layıkıyla çakılır lakin önünden geçip gitmesi gereken flamalı araç, tam önünde durur, asker iner, komutanın kapısını açar, komutan araçtan inmeden inshroud'u eliyle çağırır.

    + [caps] asteğmen inşorut eğmreğt gomtanığm! [/caps]
    - üçyüzyetimişsekiz artı ikiyüzotuzaltı? çabuk?
    + ...(2 saniye)... [caps] ağltıyüzondört gomtanığm! [/caps]
    - afferin
    + [scream vocal] soğal! [/scream vocal]

    diyaloğu gerçekleşir ve komutan basar gider, inshroud anlam veremez, anlam vermeye de çalışmaz, zaten pizza yemeye de karar vermiştir ve evine gider. ertesi gün olayın sebebi öğrenilmiştir. 40'dan fazla subay öğrencinin arasına giren komutan onlara bu toplama işlemini sormuştur ve adamlar (bir tane de bayan asker vardı) heyecandan cevap verememişlerdir. kendi halinde yalnız asteğmenin cevap vermesi çok hoşuna gitmiş olacak ki bu değerli komutan inshroud'a takdir belgesi vermiştir. 20 sene okullarda dirsek çürüten, difransiyel denklemlerle yıllarca uğraşan, 2 tane calculus kitabı yemiş olan inshroud kişisi bir toplama işlemiyle yüceltilmiştir.

    kıssadan hisse: pizza güzeldir

  • kendisini sezon başından beri çok sıkı takip ediyorum. tüm leicester maçlarını izledim. geçen sene takip edemiyordum. çünkü maguire varken yedek oturuyordu. maguire'ın united'a gitmesi onun için büyük şans oldu.

    öncelikle söylemek gerekir ki çağlar'ın en büyük şansı brendan rogers gibi bir hocaya ve jonny evans gibi aşırı tecrübeli bir tandeme sahip olması. brendan rogers özellikle bu sezon olmak üzere sürekli vizyon depoluyor çağlara, görüşünü açıyor. jonny evans ise onun eksik yönlerini kapatıyor. böylece çağlar her geçen hafta üstüne koyarak ilerledi.

    peki çağlar'ın iyi yaptığı şeyler neler? sonuçta bu kadar parlamasına o iyi özellikleri sebep oluyor. öncelikle kafa toplarında hakimiyeti çok iyi. özellikle ceza sahasına açılan ortalarda çağlar'ın hemen öne atılıp topu kafayla uzaklaştırdığını çok kez görebilirsiniz.

    çağlar'ın diğer bir iyi özelliği hızı. çağlar gerçekten çok hızlı. modern oyunda hızlı bir stoper olmak çok önemli. özellikle de topa hakim olarak maç kazanma üzerine oynuyorsanız leicester gibi, rakibiniz muhtemelen kontratak oyunu oynayacaktır. burada da savunmanın arkasına atılan uzun toplarda hızlı santrafor ve kanat oyuncularının durdurulabilmesi için hızlı stoper gerçekten önemli. evans her ne kadar yavaş kalsa da ilk 10 haftada çağlar'ın evans'ın yavaş kaldığı pozisyonlarda onun açığını kapattığı pozisyonlar da oldu.

    hız ile birlikte fiziksel güç de çok önemli. çağlar aynı zamanda buna da sahip. hücum oyuncularını nizami chargelar ile bozduğuna çok kez şahit olduk. ilk aklıma gelen tottenham maçında kane'yi yine böyle bir charge ile yıkmıştı. ancak kane öyle bir santrafor ki düşerken bile topu gole çevirmeyi bilmişti. yine de bu özelliğini geliştirmesi lazım. çünkü her charge'ı tam nizami olmayabiliyor. bu da onun sarı kart yemesine sebep olabilir. sanırım daha önceki sarı kartı böyle bir pozisyonda olmuştu diye kalmış aklımda.

    çağlar aynı zamanda düzgün de bir ayağa sahip. savunmadan oyun kuruyor. önünde boş alan bulursa gidebildiği kadar gidip orta sahada top paylaştırıyor. gidemezse geriden ters kanatta ayoze perez'e veya ricardo pereira'ya adrese teslim uzun toplar göndererek takımı atağa çıkarıyor. kendi tarafı boş kalırsa da chilwell'i hareketlendiriyor.

    ayrıca çağlar tam bir kontratak kesici. rakip takım hızlı hücuma çıkmaya başlarken ileri çıkarak agresiflik göstererek daha atak başlamadan topu kazanıyor ve kendi takımının hücuma devam etmesini sağlıyor. bu hareketleri biraz riskli çünkü ileri bölgede eğer o oyuncu kendisini bir şekilde geçmeyi başarırsa arkada çok büyük tehlike olur. normal bir stoperin de zaten kontratak gelirken geri çekilerek rakibi olabildiğince geride kabul ettiğini görürüz. ancak çağlar'ın ilk 11 haftada daha bu konuda bir hata yaptığını görmedim. hep topu kazanmayı başardı. sadece bu son crystal palace maçında sarı kart yediği pozisyonda saniyelik bir hata yaparak geçilecekti. onda da faul yapmak zorunda kaldı.

    çağlar ayrıca bir hücum oyuncusuna yapışırsa topu ondan mutlaka alır ve bunu faul yapmadan yapar. müdahaleleri çok temiz gerçekten. tamamen topa odaklanıyor.

    çağlar hücumda da çok etkili. badisi evans ile beraber korner organizasyonlarında ciddi tehlike oluşturuyorlar. her kornerden önce evans ve çağlar konuşur ve evans'ın direktiflerine göre biri ön direğe öbürü arka direğe hareketlenir. ikisinden biri de genellikle kafayı vurur. yine crystal palace maçında attığı gol de böyle gerçekleşti. çağlar golü atana kadar da evans'ın bir kaç tehlikeli kafa vuruşu oldu.

    çağlar çok soğukkanlı bir oyuncu. top ayağındayken güven veriyor. takım gegen press'i yerken bile o coolluğundan taviz vermiyor ve topu defanstan çıkarmasını biliyor. bu özelliği ile onu van dijk'a benzetiyorum.

    çağlar söyüncü aynı zamanda sosyal özellikleri de güçlü bir oyuncu. takımını sahipleniyor. takımda da herkes onu çok seviyor. crystal palace maçında herkesin ve özellikle james maddison'un içten bir şekilde onu kutlamaya gelmesine tanık olarak bunu görebiliyoruz. chilwell'in çağlar için attığı tweet de bunu destekliyor. ayrıca taraftarın da sevgilisi. hakkında şarkılar, besteler yapılıyor. sanırım 10 haftada en az 2 bestesini biliyorum ben kendisi için yapılan.

    peki çağlar'ın hiç kötü özelliği yok mu? birazcık daha uzun olsa iyi olabilirmiş ama çok problem değil. ayrıca pozisyon alma konusunda bazen affalayabiliyor. sezon başında ciddi hatalar yapabiliyordu bu konuda ama evans'ın tecrübesinden faydalanarak bu açığını her hafta kapattı ve şu an böyle bir sıkıntısı da yok.

    özetle çağlar neredeyse kusursuz ve üst seviye oyunuyla tüm bu başarıları hakediyor. yaşının da çok genç olmasıyla parlak bir geleceği olduğunu öngörmek çok zor değil. genç türk futbolculardaki vizyonsuzluk hastalığına da sahip değil. o sebeple çağlar söyüncü'nün belki bu sene sonunda belki seneye maguire'dan bile daha yüksek bedellere satıldığını görebiliriz.

    seni izlemeye devam edeceğim. leicester city' i bana sevdirdin.

    yürüyedur çağs!

  • saç ve tırnak da yaradılış özelliği olduğuna göre, kesilmelerinin haram olduğunu düşündüren başlık. hatta koltuk altı kılları falan da öyle...

    ha, "koltuk altı kılı pistir de, kadının dudağının üstündeki ergen bıyığı temizdir" diyorsan, temizlik anlayışlarımız biraz çelişiyor; o ayrı.

  • ilk atandığım zaman bana bir hikaye anlatmışlardı 7 sene erzurum’da görev yaptım .
    kimisi bunun fıkra olduğunu söylüyor ama 7 yıl sonunda bende bu hikayeyi yaşadıklarımın özeti olarak görüyorum.
    hikayemiz şu;

    mahallede iftardan sonra 2 genç parkta içki içtikleri iddasıyla üzerlerine iftira atıyorlar . gençler bunu inkar ediyor ama ocaklardan sağdan soldan toplanan elemanlar parkta içki içiliyor mevzunu duyan geliyor.ve linç girişimine dönüyor polis tomayla müdahale ediyor fakat kimin taraf kimin mağdur olduğu anlaşılamıyor , kafa göz dağılmış 3-5 kişi var ve herkes mağdur durumda herkes şikayetçi.

    hastane’de tedavi altına alınan kişilerle beraber 21-22 kişi olaya karışıyor . sonun savcı alkol testi yapın çıkan iki kişi mağdur diğerleri saldırgan taraf olabilir diyor.
    fakat hastanede kanında alkol tespit edilen 7 kişi çıkıyor.

    yane iftar saati parkta içki içtiği iddia edilen kişileri içki masasından kalkan 5 kişi daha dövmeye gidiyor.

    işin saha kötü senaryosu içki içmeyen iki genci içki içtiği gerekçesiyle 7 sarhoş dövmeye gidiyor ramazan da nasıl içki içersiniz diye.

    bu da böyle bir anım.