• sıvı sabun doldurulmus kendinden musluklu bidonları ve halk pazarlarında satılan markasız gofretleri tercih eder.

    sonradan gelen açıklama ihtiyacı: onca olumsuz tepkiye rağmen "yukarıda yazdıklarımda herhangi bir aşağılama kastı falan yok" deme ihtiyacı hissetmemiştim- ta ki, neyi niye ve hangi kasıtla yazdığımı bilebilecek kadar beni tanıdığını düşündüğüm birinden de* "nasıl yazdın böyle bir şeyi" tepkisi alana kadar. diyorum ki, olumsuz bir gerçekliği ajite etmeden olduğu gibi teşhir etmek, pekalada o gerçekliği yok etmenin yollarından biridir. zira, gramsci'nin dediği gibi gerçek devrimcidir.
  • sarelleyi de sarelle çeşmesinden doldurtmayı tercih eden insan grubu
  • üç kuruş parayla ev geçindirmeye çalışan kadındır, birilerine taşak geçme malzemesi olmaktadır.
  • saçları her zaman fönlü, elleri her daim bakımlı ve yumuşacık değildir, asgari ücretle çalışan eşinin verdiği yirmi lira ile pazara çıkar, alışverişten arttırdığı para ile çocuklarına bir liralık gofret alır. sarelle bile değil de, daha ucuz çikolata benzeri şeyleri alarak çocuklarına çikolatalı gofreti kendi yapar. haftada yirmi lira ile bir ev geçindirmeye, çocuklarını mutlu etmeye çalışır. çalışan veya emekli, aylık beş yüz lira ila ev geçindirmeye çalışan milyonların, bu milyonlara geç kalmadan üç çocuk yapan diyen başbakanın olduğu bir ülkede, komik olan açık detarjanı alan ana değil, onu bu hale sokanlar, onun bu hali ile dalga geçenlerdir.
  • nevzat çelik'in annesidir.

    senin neden neden istediğini bilmezdim
    çamaşır makinası der koyardın postanı
    tersyüz eder ceplerini gösterirdi babam
    bir el ıslatır çitiler bir el iplere dizer
    rüzgâr savurur güneş kurutur sanırdım

    ellerim ellerim ellerim derdin anne
    tuzbuz olurdu evimizim tek aynasında sesin
    binse sesim bir akça kuşun kanadına gitse
    boy boy çamaşır leğenlerinde kaç müebbet
    buluşuyor ellerim senin küçücek ellerinle
  • piyasadaki pek çok ürünün birebir aynısını daha ucuza alan akıllı kadındır.
  • hayat şartlarına göre hareket etmesini bilen, zamane gençlerinin hiç bilmediği, bilemiyeceği, anlayamayacağı birçok ekonomiste göre bütçe yapmada en başarılı kadındır.
  • yillarca acik deterjan sattigim kadin, bir kulturun simgesidir.

    kimisi bos pril sisesi ile kimisi 2 litrelik bidonla gelirdi. bazen cocugu yollarlardi, yeni okuldan donmus oglenci cocuk. yakasi savrulmus bi yana. cogunlukla onceden sorardi, hani parasi yetismez diye :
    -kaca dolar bu kap abi(yavrum, cocugum, kardes) ?

    kimisinin parasi ancak yarisini doldururdu pril sisesinin. fakirlik iste, boyle amcik bir durum.

    kurban, ramazan bayrami oncesinde gelirlerdi daha sik, kap canak kirlenecek tabi. misafirlere ayip olmasin.

    ayni kulturun icinde acik kolonya ve acik toz deterjan almak da vardir. bak yillar oncesinden senin simdi simdi yapmaya calistigin geridonusumu o zamanda, mecburiyetten yapiyorlardi. yillarca kullanilmis pril siseleri gozumun onunden gitmez. kiminin kapagi catlaktir, kapak ister teyzem. kiminin yoldan gecerken aklina gelmistir, onlar bos kap sorarlar. e musteri iste, memnun edeceksin, sagda solda bos temiz sise tutacaksin.
    ayni seramoni bayram oncesi acik kolonya alirken de tekrarlanir. kac paraydi o zaman hatirlamiyorum ama kimisi yarisi beyaz zambak yarisi limon kolonyasi olsun ister. kimisi yarim sise ister, daha gidip seker alacak cunku.

    deterjan degildir zaten bu kadinin acik olarak aldigi, canak ilacidir asli.
  • en azından öldüğünde, 'artık köpeğime kim bakacak diye hayıflanmayacak bir evlat yetiştirmiş annedir.
hesabın var mı? giriş yap