hesabın var mı? giriş yap

  • kendi canlandırdığı iki karakterden, birinin diğerini oynayamayışını da ayrıca oynayan adam. helal olsun.

  • elinde altı adet plastik sandalyeyle halk otobüsüne binen adamın bunları ayaktaki ihtiyaç sahibi yolculara dağıtması, ve böylece otobüs içinde çay bahçesi ambiyansının yakalanması. hayır merak ediyorum acaba adam kendine böyle bir misyon mu yükledi. ayakta yolcu kalmayacak!

  • türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan biri olarak hiçbir türk siyasetçinin veremediği güveni bu adam veriyor.

    yapmacık değil gerçek bir acı var bakışlarında. kınayacak gibi değil; buradan çıkıp bunu yapanların 7 ceddini yok edecek gibi bir bakış var. büyükelçiye söz veriyor gözleriyle. "şehit oldun daha ne istiyosun" demiyor, "moskova'da bir sokağa ismini veririz" demiyor, "bunu yapanlara lanet olsun" demiyor. bunu yapanlara cehennemi, bu dünyada yaşatacağına söz veriyor. gerçek bir dünya liderine yakışır şekilde.

    debe editi : fethi şahin ve sefter taş'ı unutmayacağız. sizi kurtaramadık, mahcubuz çocuklar. bizi affetmeyin.

  • bakın belki koca'nın söylediği doğrudur, söz konusu miktarda aşı söz konusu zamanda gelecektir ama aşıların geldiğini görene kadar asla inanmıyorum. inanmıyor oluşumun da suçlusu ben değilim.

  • euro bölgesi olunca böyle oluyor işte. bizde a haber spikerleri bile mutlu değil; kuzey kore depresifligi hakim. başkan erdoğan zart dedi, başkan erdoğan zurt dedi.

  • eisoptrofobi ayna korkusudur. bu fobiye bazen spektrofobi veya katoptrofobi de denir. bu korkuya sahip kişiler aynada kendilerine bakamazlar. bu korku, herhangi bir yansıtıcı yüzeye bakamama durumuna da evrilebilir.

    bu korku aynalarla ilgili hurafelerden kaynaklanıyor olabilir. örneğin, bir kişi ayna kırmaktan korkabilir ve bunun kötü şans getireceğine inanabilir. diğerleri, aynada hayalet gibi doğaüstü bir şey göreceklerinden korkabilirler.

    eisoptrofobi, düşük öz saygı nedeniyle gelişebilir. kişi, fiziksel görünümünden utanabilir ve aynada görmek istemeyebilir. bu durum bazen profesyonel destek alınması gereken bir depresyona da neden olabilir

  • çıkış noktası çok az bilinen, insanin bir anda suskunlaşmasını ifade eden deyim. "dut yemiş bülbül" benzetmesinin gerekçesi ise şudur:
    bülbül, dut mevsiminde yavrular. dişi bülbül yavru yumurtadan çıktıktan sonra yuvayı terkeder. yavruyu beslemek babaya kalır. erkek bülbül bütün gün yavruya yiyecek taşır.bu aktiviteden dolayı akşamları yorgun düşer ve dut mevsimi geceleri, bülbüller sadece garip bir "cik cik cik" ötüşüyle bu yorgunluklarını ifade eder. normal zamanlarda bülbüller, geceleri çok güzel melodiler çalarlar (şahsen dinlemişimdir uzun yıllar, müthiştirler) . bülbülün bu sessizliğinin dut mevsimine denk gelmesinden dolayı "dut yemiş bülbül" denilmiştir, yoksa bülbülün dut yiyerek susması falan yoktur işin içinde.

  • telefon çalar. arayan kişiye bakılır. arayan baha dir.
    telefon "naber lan sığır siki" diye açılır..
    karşıdan gelen "senin azğına sıçarım ulan eşekoğlueşşek" cevabina çok şaşırılır.
    "pardon baba ya bi arkadaş sandım seni" denir. yerin dibine girilir.
    sonrasında telefon kapatılınca telefondaki baba ibaresi babam olarak değiştirilir.
    hayvanlık ise bakidir

  • oyuncunun bir anda repliğini unutma durumu. hatta bazen sadece repliği değil; adını, sanını, her şeyi bir süreliğine unutuyor. bir nevi kal gelme durumu.