hesabın var mı? giriş yap

  • "imamoğlu'nun tokatladığı genç"ten sonrasını okumadığım troll (bkz: furkan bölükbaşı) uydurması.

    lan siz ne çeşit bi arsızsınız. utanmazlık, ahlaksızlık içinde yüzerken bir de adama iftira atıp insanlıktan bahsediyorsunuz. önce evriminizi tamamlayın sonra konuşun.

    edit imamoğlu: bkz

    edit imamoğlu 2: entrynin bu kadar fav almasına takılanlar olmuş. mesele entrynin bu kadar fav alması değil. mesele iftiracı, kişiliksiz, şeref ve haysiyet yoksunu insanların iftiraları ile sözlüğü bulandırması. o kadar görüntüye rağmen hala çıkıp bir insanı "bilmem kimi tokatladı" diye lanse ederseniz, göz göre göre yalan söylerseniz ve ne çeşit bir mal ve maşa olduğunuz zaten biliniyorsa, şereften uzak şahsınıza giydirilen basit bir entry bu kadar fav alır.

  • bu başlık altında sık sık "nerede yesek, kahvaltı neresi iyidir, uygun neresi var" vs gibi soruları gördüğümden, tam bir eskişehirli olarak, ama işin profesyoneli olarak değil de sıradan bir vatandaş gözüyle, kendi tercihlerim ve bilgili olduğum yerler odaklı bir kaç şey söylemek isterim;

    ---- kahvaltı ----

    doyuran kahvaltı salonu ya da doyuran:
    gerçekten bir eskişehir klasiğidir. gününe ve saatine göre sıra beklemeniz olasıdır. bol kepçeden koyduğu ve direkt üreticiden alınan halis kahvaltılıklarla şahane kahvaltı yaparsınız. esnaf lokantası havasında çalışır. o tarz bir salaşlık bekleyebilirsiniz.
    kötü yönü: sokak arası, sıfır çevre/görüntü, kapalı sıkışık ortam, açık hava bölümü yok.
    çok uzun zamandır gitmedim, ücretler yıllar önce çok makul idi, şu sıralar nasıl bilmiyorum (bilenler mesaj atarak bu maddeye destek verebilir)
    harita

    g'ce cafe bistro sazova (eski adı kocatepe kahvecisi): şehrin en güzel parkı eskişehir sazova parkının tam ortasında yer alıyor. dolayısıyla manzaranız bir gölet ve yanında şato. evet şato :) kahvaltı harici gün içi yemek seçenekleri de çok çeşitlidir. tek sıkıntısı yaya olarak gidemeyeceğiniz bir yerde, araç gerekir, merkeze 5-10 dk uzaklıkta. harita

    acıktım kafedeyiz
    biraz daha kalburüstü ortam denebilir, servisi ve ürünleri çok iyidir. fiyatları abartı olmasa da eskişehir'e göre "ucuz" denemez. şehrin popüler mekanlarından biri diyebiliriz. bahçe bölümü olması ve şehrim tam göbeğinde olması büyük avantaj.
    harita

    titanik 4
    benim şahsi favorimdir. porsuk çayının kalabalık olmayan tarafında, ferah, sakin bir bölümdedir, malzemelerinin çoğu direkt üreticiden ya da ev yapımıdır. fiyatları da tam orta skaladadır, ne az ne çok. porsuk manzaralı açık hava/bahçe bölümünde iyi bir kahvaltı olur. tren garına çok yakındır.
    harita

    bunların dışında eskişehir barlar sokağında çoğu mekan sabah kahvaltı veriyor, hiç denemedim. ayrıca porsuk kenarında da çoğu cafe kahvaltı servisi veriyor, burada bir kaç yere gitmiştim ama tavsiye etmek istemiyorum.

    ---- gün içi ----

    çibörek: eskişehir'e gelince çoğu kişinin denemek istediği gibi siz de çibörek yemek isterseniz;
    - popüler olan papağan çibörek salonu için sıradan diyebiliriz. şehir merkezinde, eski çarşı içinde. sıkışık bir ortam. harita
    - eskişehir çibörek evi. geleneksel çibörek ve diğer tatar mutfağı mevcut. harita
    - ama gelmişken kentparkı da görelim diyecekseniz ferah bir ortam ve iyi bir çibörek için kırım çibörekçisini tavsiye ederim.
    - sıradan esnaf lokantası gibi olan daha salaş alpu çibörek evi ise bence en lezzetlisidir.

    - pino: eskişehirliler için çok anlamlı olsa da dışarıdan gelenler için ne ifade edeceğini bilmiyorum ama, hamburger/fast food için çoğumuzun asıl tercihidir. kaliteli bir işletme ve 80lerden kalan klasik hamburgeri yapar. buraya her girdiğimde a-ha'dan hunting high and low gelir aklıma, ilk çıktığında burada dinlemiştim, hey gidi 80ler. bir çok şubesi olmasına rağmen tam şehir merkezindekini veriyorum haritada

    - karakedi bozacısı: bunu pas geçmeyin. hem geleneksel bir işletmedir hem de çok lezzetli bozası vardır. harita

    ---- akşam ----

    şehirde bu konuda çok fazla mekan ve seçenek var.
    meyhanesinden, restoranına, barına, pubına kadar onlarca yeri yazmak mümkün değil tabii, ben kendimce aklımdakileri yazmaya çalışacağım.

    drunken duck: baştan söylemek lazım, restoran değildir, yemek yoktur. pek küçük bir irish pub olmasına rağmen şehirdeki en kaliteli mekan olduğunu söyleyebilirim. ister iş çıkışı birer bira içilen yer edasında ister tüm geceyi kaliteli müzik eşliğinde geçirebileceğiniz, şehirde hiç bir yerde olmayan içki yelpazesi, bira ve viski seçenekleri buradadır. başlığını okuduğunuzda zaten yeterince bilgi alacaksınız. sahibi ve işletmecisi de sözlük yazarıdır ;) harita

    kör kamil: bence şehirdeki en iyi gerçek anlamdaki meyhanelerden biridir. eski sistem meyhanedir, yüzü gülmeyen ciddi garson abileri, çok standart yiyecek ve mezeleri vardır ama şehirdeki en kaliteli mezesi olan yer diyebiliriz. özellikle mart/nisan aylarında rakının yanında ayıklanmış temizlenmiş bir kuzu kelle için telefon edip sıraya girmeniz gerekebilir. fiyatları normaldir. salaşın bir tık üstü bir ortamdır. canlı müzik yoktur.
    harita

    sempre: nezih bir italyan mutfağı restoranıdır. kaliteli ve iyi hizmet alırsınız. çok uzun yıllardır kalitesini hiç bozmamıştır, zira çok müşteriye/ciroya vs ihtiyacı yoktur*, kalitesinden ödün vermez. fiyatları normalin bir tık üstündedir. bazı günler canlı müzik olarak hafif müzik ve caz vardı, halâ var mı bilmiyorum. güzel de bahçesi vardır. şehrin tam merkezinde porsuk çayı yanındadır. harita
    chinatown:sempre ile aynı gruba ait ve üst katında yer alan çin lokantasıdır. sempre'nin tüm kalite özelliklerine sahiptir.

    mezze: deniz ürünleri ağırlıklı, ayvalık tarzı restorandır. çok kaliteli mezeleri vardır. ortam nezih, havadardır.
    istanbul'daki mezze houseun orijinal çıkış noktasıdır. fiyatları normalin bir tık üstüdür. canlı müzik yoktur. harita

    afilli: yine nezih bir restorandır. ailece rahatça gidebileceğiniz yerlerden biridir. fiyatları normal diyebiliriz. canlı müzik yoktur. harita

    noon ve piraye: hem kaliteli bir yer olsun hem de müzik/eğlence/program olsun derseniz noon ve piraye size uygun olur. fiyatlar normalin bir tık üstündedir. noon harita, piraye harita

    harbiye restoran: hatay mutfağı. mekan nezih ve havadar. fiyatlar normalin bir tık üzerindedir. rakıyı soğutmazlar, hatay'da öyle olurmuş. canlı müzik yoktur. harita
    üst katında da black fish restoran var. aynı grubun kaliteli balık restoranıdır.

    fosforlu cevriye: eski hayal kahvesinin yerine açılan, kendince "bir başka meyhane" olarak adlandıran mekan. hiç gitmedim ama çok popüler olduğu kesin. daha üst tabaka bir mekan, fiyatlar yüksek, içeride vur patlasın çal oynasın ortam olduğunu duyuyoruz. harita

    alkollu cafe/bistro tarzında dublin cafe iyi bir mekan, gündüz de gece de gidebileceğiniz, bahçeli bir ortama kurulmuş şehrin göbeğinde iyi mekan.
    hangover da barlar sokağında gidilebilecek bir yer.

    tabi bunların dışında bir çok yer, hatta kendi gittiğimiz daha yerel, daha iddasız mekanlar var ama onlar bu yazının konusu değil. bu yazı zaten eskişehirliler için değil, başka şehirden gelenler için hızlı bir rehber olsun diye yazıldı.

    eskişehir barlar sokağı: eskisi gibi değil evet. ibis otel tarafından girişte bir kaç mekan ortalamayı tutmaya çalışsa da bölgenin ortamı çok da gitmeye değmez. genç yaş ortalamasına hitap eden mekanlar ağırlıkta, artık onlar da ne kadar olursa. neyzen ve mayday burada rum meyhanesi tarzında yerler, canlı müzik fasıl vs ihtiva ederler.

    ayrıca eskişehirdeki mekanların adisyonlarını yayınlayan bir instagram hesabı var, güncel fiyatları görebilirsiniz.

    unuttuğum ya da eklemek istediğim yerler olursa sonra editlerim

  • başlık: beyler orucum bozulmuşmudur sizce
    @1: piçler bugün oruçluyum, havalar da fena sıcak az önce araba sürerken sıcaktan ve birazda açlık+susuzluğun verdiği dikkat dağınıklığıyla bi çocuğu arabanın altına alıp yanlışlıkla çiğneyerek öldürdüm. sizce orucum bozulmuşmudur?
    @4: bilerek yapmadıysan birşey olmaz

    öldürücü tim geliyor

    @5: cignemissin ama yutmamissin bozulmaz pampa
    @6: yutmadıysan bişey olmaz tövbe edip devam et tutmaya.

    @14: hemen kaçman lazım ama. yakalanırsan yarraa yersin. bozulur.

    http://inci.sozlukspot.com/…um-bozulmuşmudur-sizce/

  • elini kolunu sallaya sallaya giren milyonlarca mülteci ve aralarındaki tetikçiler değil de istiklal'deki banklarmış problem. tüm sorunlarımız çözüldü çok şükür.

  • obsesif bozukluk kişinin aklından geçen saçma sapan düşünceler, kompülsif bozukluk da bu düşüncelerin getirilerinden kurtulmak için akabinde yapılanlar efenim. ben yaşadım, biliyorum, o bakımdan. birkaç örnekle konuyu açıklayacağım şimdi sizlere. başlıyorum.

    ***

    ben sorunlu bir evlat idim. evliya sabırlı bir de annem vardı. hikayeledim burada fakat hala var. ama artık ben sorunlu değilim. neden? çünkü çözdüm ben olayı.

    ***

    şimdi en başlarda aklımdan şu şekil düşünceler geçiveriyordu. hakim olamıyordum kendime.
    "eğer annemi yatmadan kırk bir kere öpmezsem annem bu gece ölecek."

    yani bu derece ciddi bi şey geçiriyorsunuz aklınızdan, hem de kontrolünüz dışında geçiveriyor böyle. gidip paşa paşa öpüyordum. sonra rutine bağladım tabii. her gece yatmadan önce annem ölmesin diye gidip kırk bir kere öpüyordum annemi. çoğu kez abim dövüyordu öpücük törenini müteakiben; halbüse anlatsam anlamazdı ki, ben orada annemi kurtarıyordum sadece.

    böyle oya yapar olurdu, parmağına doladığı ipi çözerken "ay lanet evlat, deli midir manyak mıdır bıktım senden..." der, bazı bazı ağlardı. cefalı annem benim... neyse.

    bi sene filan öptüm heralde.

    muhabbet kuşu ölmesin diye her elime aldığımda üç kere göğsünden, üç kere gagasından öper, üç kere de sol kanadını açıp kapardım.

    babamı da yedi kere öpme kararı aldım sonra. de babam sinirli insandır laf aramızda. yedi mi, hayır. sonra onu öpmekten doğal koşullar sebebi ile vazgeçtim.

    hepsi için toptan güzel bir şey yapmaya karar verdim sonra sonra, her gece mutfak lambasını yedi kere açıp kaparsam ailecek kurtulacaktık. babam fark etti bunu da, her gece malum saatte gelip mutfağa oturmaya başladı. "patlatacaksın ampulü eşşolunun." diye kovaladı sonra bi gün. ben ne yaptım, alarmı kurup gece kalkıp yakıp söndürmeye başladım. böylece babamı atlatmış oluyordum.

    bunlar işin geyik tarafı tabii. her terliği sola çevirme, nefesini tutup bildiğin duaları okuma (morarabilir kişi bunu yaparken) ve gitgide bana fizyolojik olarak da zarar veren benzeri davranışlarım artınca...

    bir gün dedim ki;

    "lan eğer bir daha böyle yapmaya devam edersem, ailecek yarına çıkamayalım."

    o gün bu gündür yapmam hiç öyle. valla bu şekilde kurtuldum. tavsiye ederim.

  • çocukların yüzü gülüyor, büyüklerin yüzü ağlamaklıysa o semt fakirdir.
    büyüklerin yüzü gülüyor, çocukların yüzü ağlamalıkysa o semt zengindir.
    fakir yetişkinlerle zengin çocukların dertleri hiç bitmez...