hesabın var mı? giriş yap

  • belki defalarca yazılmıştır fakat tekrar hatırlatmakta fayda var. en azından ben hep şu demeciyle hatırlayacağım kendisini.

    bir röportaj esnasında kendisine, en basit hazırlık maçında bile neden bu kadar çok koştuğunu, son ana kadar terlediğini soruyorlar.

    verdiği yanıt: ben fakir bir balıkçının oğluyum. babam bir kaç balık için bütün gününü harcardı. benim kazandığım paranın çok daha azı için insanlar çok ağır işlerde ve çok ağır şartlarda çalışıyor. ben 90 dakika koşmuşum çok mu?

    bu adamı en net özetleyen cümlesi budur arkadaş. helal olsun aldığın her kuruş. özleyeceğiz sarı reyiz.

  • hindistan'da gelin, basit bir toplama işlemini yapamayan damadı nikah masasında terk edip gitti.

    --- spoiler ---

    hindistan yerel basınında yer alan haberlerde, bir gelin, düğün sırasında "15 artı 6 kaç eder" diye sorduğu damadın 17 cevabını vermesi üzerine evlenmekten vazgeçti. damadın ailesinin ikna etmeye çalıştığı gelinin, evlenmeyi kabul etmediği, damadın eğitimi konusunda kendisini kandırdığını söylediği belirtildi. yerel polisinin, ailelerin düğünden önce birbirlerine verdikleri hediyelerin iadesine ara buluculuk ettiği kaydedildi. evliliklerin genellikle görücü usulü yapıldığı hindistan'da gelinle damadın, nikahtan önce birbirlerini tanıma şansı olmuyor.
    --- spoiler ---

    40 yapar deseydi belki kabul ederdi gelin.

  • kendisi (sanıyorum) bir röportajında (bkz: kemal sunal) ile dostluğunu şöyle anlatır;

    "kemal benim çok çok eski arkadaşım. neredeyse 50 yıl. 50 yıl olmasa bile, nereden baksan bir 45 yıl var geride. o yıllarda başladı dostluğumuz kemal'le...

    çok güzel şeyler paylaştık; her şeyden önemlisi de parasızlığı paylaştık. en parasız günlerimizde, ben aksaray'da oturuyordum, kemal ise zeyrek'te. taksim'den çoğu zaman birlikte yürürdük. karlı günlerde, köprünün açılmasını beklemeden, 'pencereden kar geliyor, aman annem gurbet bana zor geliyor' türküsünü söyleyerek beni eve bırakırdı kemal.

    bir gece elimden anahtarı alıp, dış kapıyı açmaya çalıştı ki; kapıya sokar sokmaz kırıldı, elinde kaldı anahtar. anahtar kırılınca bana dönüp aynen şöyle dedi 'kerpetenin var mı?' dedim ki 'kemal, ben genç bir bayanım, tamirci değilim, kerpeten ne arar bende!' son çare uyandırdık evdekileri, gelip kapıyı açmak zorunda kaldılar...

    parasız yıllarımızda birlikte çok turne yaptık. iki oyun arası soframızı kurardık bir iskemle üzerine; taze ekmek ve ton balığı yerdik birlikte...

    o günlere, o parasızlığa, o günkü aklımızla dönmeyi çok isterdim. kemal keşke şimdi de aramızda olsaydı ve biz yine o yıllara dönebilseydik."

    debe editi olsun bu.

  • aziz sancar gittigi icin aziz sancar oldu.

    gidenler garson degil aziz sancar, ugur sahin olmaya baksin. insanliga sunduklari katkilardan illa ki nasibimizi aliriz.

  • 1- ona prensesmiş gibi davran (yapıldı)
    2- onu öv (yapıldı)
    3- onu ihmal etme/ gormezden gelme (yapıldı)
    4- aramalarina ve mesajlarina don (yapıldı)
    5- onu koru ve ona saygi duy (yapıldı)

    (bkz: çok sev) (köpek gibi sevildi)

    sonuç: aldatılarak terk edildim. (bkz: konu kilit)

    edit: işbu başlıktaki ilk girdi aşağıdaki gibi idi. daha sonradan silinmiş. yukarıdaki bu tablo ise bu girdiye istinaden yazılmıştır.

    1- ona prensesmiş gibi davran
    2- onu öv
    3- onu ihmal etme/ gormezden gelme
    4- aramalarina ve mesajlarina don
    5- onu koru ve ona saygi duy

    (bkz: çok sev)

  • var böyle bir örgüt. sıcaktan yapış yapış terleseniz bile klimayı açtırmazlar. neymiş çarpıyormuş. genelde 35 yaş üstü insanlar bu örgüte dahil olurlar. adamı hayattan soğuturlar.

  • öğrenci evi. evde 4-5 kişi kalıyoruz. bir arkadaşın kardeşi haftasonu ziyarete geldi. mutfağa bir daldı çocuk. nasıl temizliyor. utandık.
    dur da diyemiyorum ben. gittim artık en azından "ya uğraşma zahmet etme" içerikli bir şey söyleyeyim dedim. baktım ocağı silmekle meşgul.

    - ya uğraşmasaydın onunla bi de. bi ton zahmete girdin.
    + olur mu abi ya. bi iki sene daha rahat edersiniz işte.

    daha karışmadım ben. kimseye karışmadım ama. belediye bizim evi yıktı geçen gün. ayar yerim diye gık diyemedim.