ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sömürülesi e-kitap siteleri
-
-her türden 18.875 pdf, epub ve mobi kitap:
https://yadi.sk/d/jr3xjro23brfez
- yazar isimleri ve kitap türlerine göre ayrılmış arşiv:
https://yadi.sk/d/u6rd0nyflxsehw
- yaklaşık 88 gb'lık dev arşiv
https://yadi.sk/d/i7l49ii0llluuq
- iş bankası modern klasikler dizisi:
https://disk.yandex.com.tr/…modern klasikler serisi
- iletişim yayınları:
https://disk.yandex.com.tr/…ehw/İletişim yayınları
- felsefe arşivi :
https://yadi.sk/d/ddd3mgev_nqsjq
- mitoloji kitapları:
https://yadi.sk/d/5kibyncj5wvlsq
- fransızca dinleme için kaynak linki:
https://yadi.sk/d/dfxxoriviybi6
- yerli ve yabancı polisiye romanları arşivi:
https://yadi.sk/d/gd4jh-er3mlpc6
- ales:
https://yadi.sk/d/7iuvpkeihm-ndw
- 9 gb'lık sesli kitaplar:
https://yadi.sk/d/j7kjqibwx55cxa
- kültür bakanlığı türk büyükleri serisi;
https://yadi.sk/d/nnv-ep_io49z_g
- feminist kütüphane;
https://yadi.sk/d/n9uxgxaz3mlicx
- çocuk gelişim kitapları;
https://yadi.sk/d/dhjzhaygvxmmm
- kişisel gelişim kitapları;
https://yadi.sk/d/uo0q8j-jurqava
- biyografi kitapları;
https://yadi.sk/d/tgnyjlqd-otrja
- psikoloji kitapları;
https://yadi.sk/d/m00781zq34tb5b
edit: bazı linkler uçmuş maalesef
bir ölü diriltme hakkı verseler diriltilecek kişi
-
hiç tanımadığım bilmediğim buram buram özlediğim tek insan. annem.
debedit: ya nasıl güzel yürekli insanlarmışsınız be. o güzel mesajlar da ne öyle. başlığı görünce istem dışı, hiç düşünmeden verdiğim bir cevaptı amacım ajitasyon falan değildi kesinlikle. yine de birbirinden içten mesajlar geldi. duygulandım. tişikkirlir sipirminler...
(bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)
var olduğu bilinen ama bulunamayan şeyler
-
(bkz: am)
yaran baba sözleri
gazap
-
(bkz: şiddetli hiddet)
böyle yazınca baya havalı oldu, gazap kelimesinden daha güzel.
bu hiddeti psikolojik bakımdan ele alırsak iki kelimeyle özetlenebilir. enerji artışı.
bu psikolojik durum kişiyi, fizyolojik sahada kendine has bazı tepkiler uyandırır:
damarlarda şişme, seste çatlaklık, vücudun her an atılmak istercesine titremeye başlaması. uzun vadede kadınlarda süt kesilmesine kadar ilerleyebilir.
belirtilerin ortaya en çok çıktığı zaman, kişinin kendini güvende hissetmediği anlardır.
eski psikologlar bunu ''kısa süreli delilik'' olarak da adlandırmışlardır. kişi kendini güvende hissettiği zaman gittikçe etkilerini kaybeder. heyecanın bir üst evresidir.
''peki bu bilgiler benim ne işime yarayacak ?''
trafikte, evde, iş yerinde ve bunun gibi sosyal ortamlarda tansiyonun arttığı vakitler etrafınızdaki insanlarda yukarıdaki belirtileri görürseniz, üstünlüğü ele almanız kolaylaşır.
nasıl mı?
dediğim gibi eğer bir tartışmada gerçekten haklı olan taraf sizseniz ve karşınızdaki insanda yukardaki belirtileri görürseniz kontrolü ele almak tamamen sizin sakinliğinize kalır. vicdan duygusunu kaybetmemiş sinirli insanlar sizinle tartışırken sakinliğiniz yüzünden size asla ama asla saldırıda veya temasta bulunamaz.*
insan kendini ortada hiçbir sorun kalmadığında güvende hisseder ve gazabın etkisinden kurtulur. siz koruduğunuz sakinliğinizle karşı tarafın sorunlarına mantıklı cevaplar verip onu ikna ederseniz duygu patlamalarına sebep olursunuz. duygu patlamalarına örnek olarak ağlamayı verebiliriz.
duygu patlamalarımıza sebep olmamız ise karşı tarafın beynine giden kanın azalmasından ötürü* dediklerinizin doğruluğunu kişinin yeteri kadar idrak edememesidir.
velhasılıkelam özet geçersem, en sinirli insanları bile sakinliğinizi koruyarak deli edebilir. onların bu zaaflarından yararlanarak her türlü tartışmadan (haklı olduğunuz sürece) üstünlüğünüzü kaybetmeden alnınızın akıyla çıkabilirsiniz. tek yapmanız gereken sakin olmak.
peki nasıl sakin olacağız? buyrun; #69497488
9 nisan 2020 kayseri'de apartmanı yağlayan kadın
-
"corona virüsü sürüyor sandık çok korktuk" aynen amk siyah poşetle 250 gram virüs getirmiş kadın.
nusret taklidi yapan savaş pilotu
-
"tirk hilkinin virgiliri ili alinmiş milyin dilirlik mikini"
(bkz: ota boka duyar kasmak)
içinde bulunduğu stresi azaltmak isteyen bir askerimiz. onlar da insan. ayrıca kendisi eğlenceli bir kişiye benziyor. hepiniz sağ salim ana babanıza dönün inşallah.
japandi
-
japandi, japon ve iskandinav estetiğinin unsurlarını birleştiren bir tasarım stilidir. son yıllarda popülerlik kazanan iki farklı tasarım felsefesinin birleşimidir.
japon tasarımı, sadelik, minimalizm ve doğal malzemelere odaklanma ile karakterize edilir. temiz çizgileri, nötr renkleri ve doğa ile uyum hissini vurgular. wabi-sabi (kusurluluğun ve geçiciliğin kabulü) ve zen felsefesi gibi geleneksel japon tasarım ilkeleri, japon tasarımını büyük ölçüde etkiler.
iskandinav tasarımı ise işlevsellik, sadelik ve açık renklerin kullanımı ile bilinir. pratikliği, temiz formları ve rahatlık duygusunu vurgular. iskandinav tasarımı genellikle ahşap gibi doğal malzemeleri bir araya getirir ve sıcak ve davetkâr alanlar yaratmaya odaklanır.
japandi tasarımı, uyumlu bir karışım oluşturmak için bu iki stili bir araya getiriyor. japon tasarımının sadeliği ve minimalizmi ile iskandinav tasarımının sıcaklığı ve rahatlığını birleştiriyor. japandi mekanları tipik olarak nötr renk paletlerine, doğal malzemelere, temiz çizgilere ve bir huzur duygusuna sahiptir. amaç, hem işlevsel hem de estetik açıdan hoş, dengeli ve huzurlu bir atmosfer yaratmaktır.
eczaneden viagra almanın yolları
-
arkadaşıma alıyorum demeyın de napıyorsanız yapın, sonra çok gülüyoz yemın olsun. hıçkımse kendıne almıyor bu meretı herkes bırbırıne alıyor :) bıze ne oğlum kıme aldığınızdan parasını ver yeter :)
1978 yılında çekilen microsoft personel fotoğrafı
-
o yıllara geri gönderin lan beni. allah'ını seven o yıllara geri göndersin beni. o yılların new york'unda dedektif olarak işe başlamak, ofisimde filtre kahve içmek, suçlu kovalarken mola verip yol kenarında pudralı donut yemek, derin bi lanet olsun çekmek ve akşamları da smith'in barında iki duble bourbon viski içmek istiyorum amk.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"eğer kadroya alınmayan alex yerine, kadroya alınmayan öğretmenlerin konuşulduğu bir ülke olsaydık; şu an bambaşka koşullarda yaşıyor olurduk"