hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • üniversitelerimizin kürek takımlarının yeterli olmamaları ve çimenlerde laptop kullanan öğrenci sayısındaki azlıkla beraber, muasır medeniyetler seviyesine erişememizin nedenlerinden biri.

    batının ahlaksızlığını alıyorsak bence sincabını da almalıyız. gerek abd'de, gerekse birleşik krallık'ta sincabı olmayan okul yoktur. adamlar bilim geliştiriyorlar, bizler ise sadece kullanıyoruz. bak mesela otomativ endüstrisine, ancak parça birleştiriyoruz. (ki bunu new york'un arka sokaklarındaki herhangi bir oto sanayici de yapıyor, hem de özbeöz kendi kapitasıyla)

    liselerin spor takımlarına özel ceketler tahsis edip dolaplarının önünde konuşmalarını sağladıktan sonra bu probleme de eğileceğim.

    benzer bir sorunumuz için:
    (bkz: türkiye'de yeterince seri katil olmaması)

  • karadeniz tv.

    bilmem ne belediyesi bir bölgeyi mezarlık olarak satışa çıkarmış, millet hücum etmiş. alanlarla röpörtaj yapıyorlardı. ne kadar yer aldınız? kaça aldınız? vs..

    muhabir: siz ne kadar yer aldınız?.
    -: bir kişilik.
    muhabir: siz neden bir kişilik aldınız?
    -: biz zaten dört arkadaş ortak aldık. dedik nasıl olsa hepimiz beşer yıl arayla ölürüz üst üste gömülürüz. gerek yok fazla almaya dedik.
    muhabir: ne diyim, umarım dediğiniz gibi olur.

  • insan türünün bugün dünyaya egemen olmasını sağlayan temel yapı taşı.

    günümüzden 70 ila 30 bin yıl önce sebebi bilinmeyen çeşitli mutasyonlar insan beyinin iç kimyası değişerek insan türünde daha önce eşi benzeri görülmemiş bir düşünce ve iletişim sistemi ortaya çıktı. bu sistem bugünkü düşünce ve dil sistemlerimizin temelini oluşturur.

    dil ve iletişim sadece insana özgü bir olgu değildir. bugün bir çok maymun türü, karıncalar ve arılar birbirleriyle çeşitli dil ve iletişim sistemleriyle anlaşırlar. ancak bu sistemler insanlarınkine nazaran çok basit kalır. örneğin bilim adamları bazı maymun türlerinin iletişiminde "aslan geliyor! kaç! " tarzı belirteçler olduğunu tespit etmişlerdir. gerçekten de bu belirteçler ve ses dizilimleri kullanıldığında maymunlar ağaca çıkarak aslanlardan gelecek tehlikelerden korunmaya çalışırlar.

    insan türü ise tarih boyunca bunu çok fazla geliştirmiştir. eski avcı toplayıcı insan türü herhangi bir aslanın hangi yönden geldiğini, ne kadar hızlı olduğunu, neden bu bölgede dolaştığını tespit edip birbirlerine haber vererek çok daha efektif bir şekilde dili kullanırlar. ancak çeşitli benzerlikler nedeniyle bu basit iletişimi dilsel devrimin ilk aşaması olarak görebiliriz. bu ilk aşama hayvanların küçük sosyal gruplar oluşturmasında etkili oldu.

    daha büyük sosyal gruplar içinse dilsel devrimin ikinci aşaması olan dedikoduya ihtiyaç vardı. evet dedikodu. komik de gelse küçük gruplardan daha büyük sosyal gruplara geçiş dedikodu ile oldu. çünkü dedikodu grupta kimden zarar gelip gelmeyeceğini, gruptaki asalakları belirleyen temel bir araçtır. dedikoduyu kullanmak özellikle insanın daha büyük sosyal gruplar oluşturmasına yol açtı. bu grubun sınırı ise sihirli bir sayı olan 150'dir. hala bugünkü bazı maymun türleri maksimum sayı olan 150'ye kadar efektif gruplar oluşturabilirler.

    peki binlerce, milyonlarca insanın bir araya gelip efektif bir şekilde gruplar oluşturmasını dil ve düşüncenin hangi özelliği sağladı? cevap çok basittir: hayali mit oluşturma gücü. evet, bugünkü modern sistemimizi oluşturan her şey hayali mitlerdir. ülkeler, milletler, yasalar, ekonomik sistemimizin temel yapı taşı para ve şirketler. hepsi ama hepsi insan düşüncesinin ürünleridir. doğada bulunmazlar, değişmez kuralları yoktur. aynı canlılar gibi evrim geçirirler. örneğin 1900'den 2000'e kadar yaşamış bir almanı düşünelim. önce bismark'ın 1870 de temellerini attığı ii. reich'in bir üyesi olarak onun belirlediği alman milletine inanır. daha sonra hitler gelir millet kavramını bambaşka bir çerçeveye sokar ve saf aryan ırkının varlığına inanmaya başlar. daha sonra 2. dünya savaşı biter, almanya ikiye bölünür ve doğu berlinde yaşayan bu kardeşimiz komünizmin etkisiyle batıda yaşayanları başka bir milletten biri olarak düşünebilir hatta onun düşünce dünyasına göre kapitalist düzenin yarattığı bu köleler insan bile olmayabilir. daha sonra 1990'da ise berlin duvarı yıkılınca başrol oyuncumuz bugün modern almanya federal devletinin yasalarına bağlı bir birey haline gelebilir.

    peki bu birey nasıl oldu da bu kadar kısa süre içinde bu kadar değişim yaşadı? dna'sı değişerek mutasyona mı uğradı? ya da evrim mi geçirdi? cevap tabi ki hayır. buna sebep olan şey insan dil ve düşünce yapısının inanılmaz esnekliği ve hayali mitler oluşturma ve insanı buna inandırabilme gücüdür. bugünkü bütün siyasal ve ekonomik sistemlerimiz bu hayali mitlere dayalıdır. tarih boyunca binlerce ve milyonlarca insanı bir araya getirip efektif bir şekilde iş birliği yapmasını sağlayan bu mitler; bilimsel, siyasal ve ekonomik devrimlere öncülük ederek insanı dünyanın hakimi konumuna getirmiştir.

  • sıra aksaray'a da gelecek kaygısının dile vurmuş hali.

    şimdiden yolunu yapıyor, ben çıkmam, ben iade etmem, siz de etmeyin diye.
    arabada dur diyecek ki iade sırası saraya gelmesin şapşikler.

  • naçizane:
    1. surekli konusurken kuracagi cumleleri once turkce kurup, kafada ingilizceye cevirmeye calismak
    2. bunu yaparken gramerde bogulup "ay bunu buraya mi koyacaktık?" diye debelenerek ardindan gelen " ay yapamiyorum rezil olacagim" endisesiyle cumleyi kuramadan yarida birakmak
    3. oxford/longman/cambridge kitaplarinin sadece gramer kitabini alip, sonu gelmez tanesi 10 cumleli bosluk doldurma aktivitelerini yapmaktan sikilinmasi
    4. ekstra ozel kursa gidiliniyorsa sinifta basic 4 skills icin esit oranda aktivite yaptirilmamasi, ogrencinin de kendini "nasi olsa ortak sinif ehehe" diye sikmamasi
    5. sadece ingilizce degil herhangi bir dil de olabilir bu, bir dilin ogrenilirken o gun 2-3 saat calisildiktan sonra "yeter" diyerek kitabin kapatilmasiyla gunluk ogrenme surecinin durdurulmasi.

    simdi gelelim bu sorunlarin nasil cozulecegine,
    1. bakin arkadaslar, eger ingilizce ogrenmek istiyorsaniz bu ustteki 5. maddeden kati surette kacinmalisiniz. diyelim ki o gun yeni bir tense ogrendin, aktiviteleri yaptin tamam, ama orda onu birakma. git cumle kurmaya calis kendi kendine. gerekirse evdekilerden manyak damgasi ye, ama gec aynanin karsisina hangi gramer kuralini ogrendiysen hangi sozcukleri ogrendiysen o gun birlestir ikisini uydurmasyon konusmalar yap kendi kendine. kendin uydur kendine anlat. boylece hem zamanla uzun soluklu bir konusmayi devam ettirmek senin icin daha kolay olacak hem de 3 cumle kurduktan sonra tikanmayacaksin. cunku bunu yaparsan kelimeler, dusunceler aklina daha kurdugun cumle bitmeden gelecek ve bir bakmissin 10 dakikadir soluksuz konusuyorsun. istersen supernovalardan gir istersen bakkal nuri amcanin gotunu anlat bana ne kardesim sen hizlandin mi? hizlandin. kendini dinledikce aksanini duzelttin mi? duzelttin. iste bu kadar.
    2. bir dili ogrenmek, sadece yapilarini ogrenip sozluklerini ezberlemek degildir. ingilizce ogreniliyorsa o dilin her kullanimi ogrenilmeli. (formal, informal, street jargon) "mr. and mrs. brown will go to the beach" minvalinde cumleler kurmayi her yer ogretiyor. ancak yabancı biriyle konustugunda adam sana "brown`s are planning to enjoy themselves on the beach today" derse e biraz okuzun trene muhabbetini yasarsin. demem o ki hicbir zaman klasik ogretilenlerle yetinilmemeli, turkcede bile ayni kelimenin 473828 es anlamlisi var, ayni cumlenin bircok soylenis bicimi var. ingilizcede nasil olmasin? hep daha fazla neyi nasil ogrenebilirim acliginda olunmali.
    3. eger dili yeni yeni öğrenmeye basladiysaniz sakin ama sakin yilmayin. hickimse einstein degil. bazi insanlarda dillere karsi ozel yetenek olabilir, onlar daha hizli ogreniyorlar ühü diye sakin kendinizi azdirmayin. sorarim sana, lisede "lan su mehmet mali bile fizigi daha cabuk kapti" diye fizik ogrenmeyi biraktin mi? onu gec yahu hindistandaki satici amca sokaklardan kaptigi ingilizceyle fransizlari gondikleyecek ticari ingilizceye sahipse sen kitaplarla çalışarak ve kendin emek vererek neler yaparsın neler. az guven.

    daha aklima glirse editler paylasirim gelecegin mr.&mrs. brownlari. vazgecmek yok! opuldunuz.

  • öncelikle kendi yaşadığı şehri gezmeli bence. misal, benim bir arkadaşım vardı bu hayalini gerçekleştirmeye çalışan, havaalanına gitmeye çalışırken kurtköy dolaylarında kayboldu.

  • tsk'nın 30 yılda tankla uçakla füzeyle yapamadığını ışid 30 günde toyota pikapla yapmıştır.