hesabın var mı? giriş yap

  • cezzar ahmet paşa, bosna'da doğdu. 23 nisan 1804'te akkâ'da öldü. napoléon bonaparte'a karşı akkâ kalesi'ni savunmasıyla ünlü osmanlı veziridir. sayda bölgesindeki çatışmaları yatıştırarak, çeyrek yüzyılı aşkın süre tam bir egemenlik kurmuştur.

    gençliğinde istanbul'a giderek hekimoğlu ali paşa'nın hizmetinde bulundu. 1750'ye doğru mısır'a giderek kölemen beyi abdullah'ın hizmetine girdi. cidde yöresinde ayaklanan bedevilere karşı yapılan çete savaşlarına katıldı. abdullah bey'in öldürülmesine misilleme olarak 70 kadar bedeviyi öldürdü. bu nedenle kendisine arapçada "deve kasabı" anlamına gelen cezzar lakabı takıldı. daha sonra beyrut ve sayda hâkimi emir mansur'un ardından şam muhafızı osman paşa'nın hizmetinde bulundu.

    1775'te zahir ömer ayaklanmasının bastırılmasında büyük başarı gösterince akkâ muhafızlığına, kısa bir süre sonra da vezirlik verilerek sayda beylerbeyliğine getirildi. lübnan, ürdün ve filistin'deki karışıklıkları yatıştırdı. bu başarıları nedeniyle şam beylerbeyliğine atandı. napoléon bonaparte komutasındaki fransız ordusu1798'de mısır'ı işgale başlayınca, osmanlı devleti cezzar ahmed paşa'dan bölgede yığınak yapmasını istedi. bu arada bonapart, el-ariş, gazze ve yafa'yı işgal etmiş, mart 1799'da akkâ önüne gelmişti. ancak, iki aydan fazla süren kuşatma, osmanlı donanması ve nizam-ı cedid ordusundan destek gören cezzar ahmet paşa'nın güçlü savunması karşısında başarısızlıkla sonuçlandı. napoléon, 21 mayıs 1799'da akkâ'dan çekilmek zorunda kaldı.

    cezzar ahmed paşa’nın karşısında ilk yenilgisini yaşayan napolyon'un "akka’da durdurulmasaydım, bütün doğu’yu ele geçirebilirdim!.." sözü kaydedilmiştir. cezzar ahmed paşa ise 1804'te ölümüne değin akkâ beylerbeyliği görevini sürdürmüştür.

    kaynak wikipedi

  • kendi evreninin krali, hogwarts cadilik ve buyuculuk okulu muduru, murver asa tasiyicisi ve buyuk fikir adami albus percival wulfric brian dumbledore, voldemort ve surekasina karsi verilen mucadeledeki kuskusuz en buyuk guctu. gucten kastim oyle rastgele bir "brute force" degil bu arada. soyle ki;

    tom'u voldemort'a evrilten ve muhtemelen potansiyeline ulasmasini saglayan tum motivasyon, ayni zamanda savasi kaybetmesindeki en buyuk sebepti. gecmiste maruz kaldigi izolasyon ve sonradan ulastigi guc ile "ben farkliyim" tezi dogru cikinca "ne olursa olsun kazanacagim" moduna gecti. akabinde sonunu getirecek olan yola girip zincirinden bosanmis kopek gibi saga sola saldirdi ve malum sondan kacamadi.

    dumbledore'u farkli yapan sey ise gucunu kullanma farki. hikayesi boyunca bir takipcisi bile bir konu hakkinda voldemort'a "danisma" ihtiyacina dusmuyor. "karanlik lord ne der?" seklinde cok fazla sey duyuyoruz ama hic biri cozum aramaktan degil, yapilacak seyin voldemort'u kizdirip kizdirmayacagini dusunmekten. oysa dumbledore'un karsilastiklari her olayda bir plani mevcut ve mutlaka olaylara yon veriyor. murver asa'nin el degistirme konusunu bile (sonuclarina ragmen) en ince detayina kadar planliyor.

    harry potter'i bir kahraman gibi degil, satranctaki bir tas gibi kullaniyor. gerektiginde duygusal olarak manipule ediyor, gerekirse olume bile yollanacabilecek bir silah olarak goruyor. oyle ki, aralarinda gecen konusmada eski bir olum yiyen olmasina ragmen severus snape bile dehsete dusuyor "onu kasaplik bir koyun gibi yetistirdin" diyerek. ustelik bu adam suclayici bir psikolojisiyle patir patir masum olduren bir gruba dahil olmus, sonrasinda yasanan malum olaylarla dagilmis ve dumbledore'a kosmus ayni adam. yani dumbledore her kesime gore danisilacak, en zor durumlarda yardim istenecek en kudretli kisi.

    iste tam da bu nedenlerle dumbledore'u saygin bir okul muduru gibi gorunmesine ragmen voldemort'un dahi kopek gibi korktugu buyuk bir guctu. voldemort gibi "gucuyle bir butun" olmamis, buyulerini gerektiginde kullanacagi bir yeti olarak gelistirmisti. tom ile albus yer degistirmis olsa, okul muduru tom elinde murver asasiyla sokak sokak albus'u arar, sonucunda da elindeki her sey tek tek karanlik lord tarafindan parcalanir ve tokat manyagi yapilirdi. hayatinin bagli oldugu nagini ile en on cephede savasan, liderlik ve mantiktan uzak bir psikopat ile 10 adim sonrasini planlayip gucunu buna gore kullanan bir maestroyu kiyasliyoruz neticede.

    macera aramayan, asirilara kacmadan olaylari objektif bir sekilde yorumlayan bir guc olarak hp evreninin en agir tasiydi kendisi. olumu bile planli ve kendi istegiyle yasanan bir adimdi sadece. voldemort ile kiyaslanmasi aslinda zekasina bir hakarettir.

    hp evrenindeki en muhtesem 3 karakterden biridir nazarimda.

    (bkz: ron weasley/@the chosen1)
    (bkz: neville longbottom/@the chosen1)

  • disney+ için çekilen ve 2,5 ay önce izleyiciyle buluşan moon knight dizisinde "ermeni soykırımı" tabiri kullanıldı, üstelik hitler ve pol pot'la birlikte. dizinin ilk bölümünde yer alan replik tam olarak şöyle:

    --- spoiler ---

    "if ammit had been freed, she would have prevented hitler, the destruction of europe, the armenian genocide, pol pot"

    "ammit serbest bırakılsaydı; hitler'i, avrupa'nın yıkılışını, ermeni soykırımını, pol pot'u önleyebilirdi"

    https://www.youtube.com/watch?v=xqmj8sqlmo8

    --- spoiler ---

    disney gibi bir şirkette taslağından yayımlanana kadar sayısız elden geçen, her ayrıntısına incelikle eğilinen bir yapımda, diziyle doğrudan ilgisi olmayan böyle bir ifadenin sehven eklenmiş olacağına inanmıyorum. bu açıkça alınmış bir tavırdır, tarafım belli olsun tutumudur.

    bununla ilgili bir sorunum yok; disney ifade özgürlüğü çerçevesinde istediği tavrı alabilir. zaten bu tavrının hiçbir değeri de yoktur. çünkü soykırım bir suçtur ve bu suçun varlığına dair karar verebilecek organlar ya o olayın yaşandığı ülkenin mahkemesi ya da yetkilendirilmiş bir uluslararası ceza mahkemesidir. bunlar dışında yapılacak bir açıklama hiçbir değer veya geçerlilik taşımaz.

    ancak bunun şöyle bir önemi vardır: disney çok kısa bir süre önce türkiye'yi soykırım suçuyla açıkça itham etmiştir ama şu anda türkiye pazarına girmeye çalışmaktadır.

    madem disney 1915 olayları için "soykırım" tabirini kullanarak bir tavır alıyor, ben de buna karşı tavır alıyorum: yayımlandığı tüm ülkelerde moon knight dizisinin ilgili kısmı diziden kalıcı olarak çıkartılmadıkça, atalarımı ve devletimi haksız yere soykırımla itham etmekte olan bir platforma ne üye olacağım, ne de üye olunmasını kimseye tavsiye edeceğim.

    senelik 280 lira benim için çok bir şey değil, disney içinse hiçbir şey ifade etmiyordur. ama maksat tarafımız belli olsun.

    ha bu arada bu platformun marka yüzü olan oyuncular da bence nasıl bir platformu temsil ettiklerini ve hangi tarafta olduklarını şöyle bir oturup sorgulamalı.

  • lucas ontiveroya messi diyen dallamaların hakkında atıp tuttuğu genç.

    hatta bruma c.ronaldo
    ontivero messi idi..

    vay amunuza koysun sizin beşiktaşlı abartması

    galatasaylı aklı başındaki kardeşlerimden özür dileyerek edit : abi mal mısınız amunakoyum ontiveroyu biz mi abarttık diyorlar abi yemin ediyorum inkara yeni bir boyut kazandırdınız..abi isterseniz bi tokat maçına bakın ya messi diyen mi dersin agüero diyen mi geleceğimizi garanti altına aldık mı diyen vallaha şaşırıyor insan..

    ha beşiktaş abartmıyor mu abartıyoruz ama böyle inkar yok bizde serdar özkan'ı yıldız mı yapmadık; necip'i lampard mı yapmadık?? yaptık hem de en âlâsını yaptık..ama inkar etmedik...

  • bir şirkette önemli bir yerde olan ve "r"leri "y" olarak söyleyen x kişisi ile muhabbet edilmektedir.

    x: ulan neyi yapmak isteydim en cok biliyoymusunuz?
    y: nedir abi?
    x: lan sana şimdi uzun uzun bastıya bastıya "yayyyaağmıı" demek isteydim ama diyemiyoyum. ne güzel söylüyoysunuz öyle.

    (bkz: yarım yarım yarılmak)

  • fifa yükledikten sonra oyunu açarken klavyeyi sağa sola kaydırmayı akıl edemeyerek 2 hafta boyunca bilgisayarın yaptığı maçları izlemek.

  • fabrika yapılsa, 63.000 kişi iş sahibi olabilirdi. madem atıl duruyor, sokakta kalanlara açsınlar camiyi, boşuna sıcak ve ışıklar yanıyor. israf olmasın hiç yoktan.