hesabın var mı? giriş yap

  • brezilyalı seri katil. 1954 yılında doğmuş, toplam 71 cinayet işlemiş ve 128 yıla mahkum edilmiştir. bu adamı diğer seri katillerden ayıran özelliği ise kurbanlarının suçlular olması.

    (bkz: dexter)

    kahramanımızın ilk vukuatı okul korumalığı yapan babasını hırsızlık yaptığı gerekçesiyle kovan belediye başkan yardımcısını pompalı tüfekle vurmak olmuş. bu sırada 14 yaşındadır. ikinci cinayetini de kısa süre sonra işler, gerçek hırsızlığı yapan okul korumasını öldürür.

    sao paulo ya kaçan kahramanımız burada ilk başta bir uyuşturucu satıcısını ve bir kaç hırsızı öldürür ardından aşık olur. bir süre aşık olduğu hatun kişiyle yaşayan pedro nun mutluluğu mafyanın sevgilisini öldürmesi ile son bulur. pedro kaçar ama boş durmaz sevgilisini öldüren hoşafı bulmak için bir çok kişiyi öldürür, kimilerine işkence eder netice itibari ile hedefine ulaşır.

    " dexterinho " pedro nun sonraki vukuatı da bir intikam cinayeti olur. annesini machete ile öldüren babasını hapishane ziyareti esnasında 22 defa bıçaklar, kalbini çıkartır, çiğner, tükürür.

    tabi her nekadar brezilya polisi iş bilmez, rüşvetçi dallamalardan oluşsa da bu kadar çok dikkat çeken birini yakalamamak olmaz diyerek kendisini 1973 yılında tutuklarlar. hapishaneye gideceği araçta biri tecavüzcü olan iki suçlu daha vardır pedro nun. tahmin edeceğiniz gibi hapishane önünde polisler suçluları indirmek için kapıları açtığında tecavüzcü çoktan mefta olmuştur.

    pedro efendinin cinayetleri hapishanede de bitmemiş, resmen koyun ağılına giren kurt hayatı yaşamış, burada 47 cinayet daha işlemiştir.

    verdiği röportajda diğer suçluları öldürmekten çok büyük bir zevk aldığını, favori cinayet metodunun ise kurbanlarını bıçakla kesip, parçalamak olduğunu söylemiş.

    kendisi hapishaneye 128 yıl ceza alarak girmiş, hapishanede bu sayı 400 yıla ulaşmış lakin brezilya kanunlarına göre 34 sene yatıp 2007 yılında hapisten çıkmıştır.

  • o zaman sporcu ve bu absurd istegini kabul eden salak antrenorun ikisi de yaptiklari hareketin toplumsal maliyetini hesaplayamadiklari icin spordan men edilsin.

    bu birbirini aklayan ve siddeti mesrulastiran gerizekalilardan iyice sikildim.

  • bakana göre; semptomu olmayan evdeki kişiler bu sayıya dahil değildir. bilmeyenler için; "semptomu olmayan evdeki kişi" nedir onu da ben açıklayayım..

    5 farklı ilaç verilen, her gün 1 tane olmak üzere 10 defa göbekten iğne olan, tek bir ilaçtan günde 16 tablet olmak üzere, günlük en az 20 tablet ilaç içen kişi..

    gördüğünüz gibi bu kişilerin hasta sayılmaması son derece doğaldır, sonuçta hangimiz her gün iğne olup günde 20 tane ilaç içmiyoruz ki?

  • "amerikalılar ejderhalardan neden korkarlar" başlıklı makalesinde şöyle güzel bir lafı olan yazar.

    çocukların elinden hayal güçlerini alırsanız, büyüyünce birer patates olurlar.

  • ekonomimize göre normal, bana göre kol gibi hesaptır orası ayrı da masaya tespih koyup, kart oynadığın mekanda san sebastian cheesecake yemek nedir lan? sen asıl onun hesabını ver*

  • nicelullaby; cinsiyet: kadın; yaş: 22; il: istanbul
    üniversite öğrencisiyim. her sınavın sonunda sınav kağıdıma bildiğim duaları okurum ve üflerim. dua okuyup üflediğim belli olmasın diye kağıdın boş bir yerini silgiyle silerim, sonra silgi tozlarını üflüyormuş gibi okuduğum duayı üflerim. ne kadar faydalı oluyor bilmiyorum ama bu bende bir alışkanlık haline geldi.

    meali: ayrıca sınavda yere düşen silgimi arıyormuş gibi 2 rekat namaz kılıyorum..zekat niyetine arkadaşlara 0.5 uç veriyorum..

  • 5000 yıllık ata müziğimiz rap'le, ötüken folklörümüz hiphop'la kültür koruma savaşına girişmiş cengaver.

    dine sardıkça iyice kafası dumanlanmakta. allah sonunu hayretsin.

    (bu arada kendisi bir zahmet gavur icadı miladi takvimden hicri takvime geçsin, bir daha da 2000'li yılları ağzına almasın, çok rica ediyorum.)

  • sen yaptığın o terbiyesiz hareketten ötürü üzgün ve pişman değilsin, hareketinin doğurduğu sonuçlardan üzgünsün.

  • insanlar su kabarcıklarından falan yorum yapmışlar ama hiç gerek yok.
    1-) 1912 model eşek ölüsü bir kamerayı taşıması imkansız
    2-) sesli kayıt imkansız
    3-) o kadar ışıksız bir ortamda bu kadar aydınlık kayıt imkansız
    4-) kaydedilen filmin sudan zarar görmemesi ise imkansızdan da öte.
    sudan anlamam ama `arrival of a train at la ciotat'ı izledim buyrun siz de izleyin. retro film görmüş olursunuz.

  • japonlar herkese saygılıdır.
    bir afgan'a da bir mozambikli'ye de aynı hayranlık ve hürmet ile yaklaşırlar.

    zamanında bize de aynı insani duygular ile yaklaşmışlar ve bizim abartılı mehmet scholl milliyetçiliğimizin kurbanı olmuş söylemdir.