hesabın var mı? giriş yap

  • "çok üzülerek söylüyorum: 6-18 yaş arası kuşağın enkaz haline gelmesinden ülke olarak hepimiz sorumluyuz. az ya da çok."

    ben sorumlu degilim nagehancim, zerre sorumluluk kabul etmiyorum. sorumlu arayacaksan kocanla birlikte canhiras bir sekilde senelerce savundugun iktidarin kapisini cal.

  • insanı bokuna kadar ıslatan şelale görünümlü yağmur..

    düşün dizime kadar suya daldım şehrin merkezinde.. ve işe ulaştım.. bildiğin ıslak kıyafetle oturuyorum.. ama koduğumun müşterileri bu havada saat 09:01'de kapıdan içeri girdiler.. 'olm manyak mısınız nesiniz başka işiniz mi kalmadı bu havada' diyemedim ya la..

  • şu başlık okuyunca görülüyor ki videoyu izleyip imrenen kadar beğenmeyen ve kötüleyen de var. yazarlardan biri danışıklı dövüş yazmış. ilginç geldi.

    danışıklı dövüş'ün anlamı, ortada bir anlaşma olduğu halde yokmuş gibi davranmak ve insanları kandırmak. yani böyle konuşuyorlar videoda ama, anlaşmışlar. kimi kandırmak için? belli değil. türkiye gibi sivil ve bireysel özgürlüklerle alakası olmayan ülke vatandaşlarına "bak biz çok özgürüz, siz değilsiniz" mesajını vermek için? danışıklı dövüş olduğunu yazan kişinin söylediği bu. özgür olmalarıyla ilgisi yok, öyleymiş gibi davranıyorlar.

    kafalar ilginç.

    obama ile sözünü kesen arasında bir anlaşma olduğu doğrudur. aralarında bir kontrat vardır. o kontrata göre her ikisi de düşüncelerini özgürce ifade edebilirler ve bu özgürlükleri anayasa maddesi ile garanti altındadır. obama konuşurken sözünü kesen kişi bu kontrata güvenerek konuşmaktadır. obama da kontratın taraflarından biridir.

    abd'de de olmuyor mu bu tip bireysel özgürlüklerin kimi zaman kısıtlandığı durumlar? pekala oluyor. ülkenin ve sisteminin vizyonu şudur: abd özgürlükler ülkesidir ve bu vizyonu oluşturan, vizyonlarına sahip çıkan amerikan halkıdır. özgürlüklerin kısıtlandığı durumların artmasını ve normlaştırılmasını hiç istemezler. o yüzden ekranda sözü kesilen başkanları medeni davranır.

    sivil ve bireysel özgürlüklerden haberi olmayan kişilere sorsan tabi danışıklı dövüş. yalandan da olsa şunu biz de görelim demiyor da danışıklı dövüş diyor. bildiğin köle.

  • benzinlikten veya baska bir kesimden nereden yola cikarsaniz cikin katilacaginiz yol tek yön ise veya bolunmus bir yol ise (karsi yola gecemeyecegimiz yollar) yani baska bir yola erişmek icin bir şerit ya da yol geçmeden yapilacak ise sinyal verilmez.
    sayet benzinlikten ciktiniz benzinlik sagda bu arada ve yola girmek icin bir katilim/hizlanma şeridi var ise katilim seridinden asil yolun sağ seridine *hizlanarak kontrollu girerken sola sinyal verilir yani ''ben katilim seridindeyim ama buradan yoluma / seridime girecegim'' mesaji verilir sinyal ile.

    katilim seridi yok ise sinyal verilmez trafik kontrol edilir ve benzinlik yolun saginda ise sag seritten devam edilir. benzinlik yolun solunda ise sol seritten devam edilir.

    sayet gidis gelisli cift serit bir yol ise karsi seride gecmeye, donuse engel bir uyari tabela yasak yok ise ;

    benzinlikten cikarken saga gidilecekse saga sinyal verilir çunku sola donme secenegim de var.

    sola donulecek ise sola sinyal verilir cunku saga gitme secenegim de var.

    girilecek yollar cok seritli ise girisler her zaman size en yakin seritten yapilir yani giris yolun saginda ise sag seritten devam edilir giris yolun solunda ise sol seritten devam edilir.

    guvenli sürüs uzmanı ve trafik kaza bilirkisi olmamın vermiş oldugu yetki ile yazıyorum.
    koyuya ''bence, bana gore'' diye baslamadim
    kurallar nettir kisiye gore degismez sacma da bulsak, mantigimiza uymasa da trafik yonetmeliginde acikca yazilan kurallar, kanunlar tartismaya / yoruma acik degildir olmamalidir da.
    yani o kural o yonetmelikte oldugu ve degismedigi surece biz uymak zorundayiz.

    sacma ya da mantiksiz buldugumuz kuralin icinde bilmedigimiz gozden kacirdigimiz detaylar olabilecegini ve bu kurallarin keyfi, gelisi guzel konulmadigini bilmeliyiz.

  • "iktidar sizi nerenizden yaralıyorsa orası kimliğiniz olur."
    milan kundera

    bir insanın kimliği; ırk, cinsiyet, sınıf vs. maddelerine göre belirlenir. ve tüm kimlikler; farklı olanlar, yani ötekiler üzerinden kurulur. ki bu farklılıklar dolayısıyla ve yine o farklılıkların aynı alanda bulunmasıyla kimlik ortaya çıkar. çünkü kişi, devamını sağlayabilmek için kendi kimliğini öteki'ne karşı tanımlamalıdır. ve bu lacan'a göre ötekine yönelik agresyon'un kökenidir; öteki, ayrı olmaklığı ve dolayısıyla kimliği tehdit eder.

    arthur schopenhauer, öteki'yle yaşayabilmenin temel kuralını şöyle anlatır;

    "bir yığın kirpi soğuk bir kış günü ısınmak ve ayazda donup kalmamak için birbirlerine iyice sokulmuştu. gelgelelim, çok geçmeden biri ötekilerin dikenlerini kendi vücudunda hissetti, bu da onları yine birbirlerinden uzaklaştırdı. ısınma gereksinimiyle ne zaman birbirlerine yaklaşsalar, dikenlerinin birbirlerinin vücuduna batması gibi tatsız bir durumla karşılaşıyorlardı. böylece bir süre iki kötüden biriyle ötekisi arasında gidip geldiler, sonunda birbirlerinin yakınlığına en çok katlanabilecekleri bir uzaklık keşfettiler, bunun sağladığı az buçuk bir ısıyla yetindiler ister istemez. "

    insanın doğumunun belli bir süresinden itibaren yaşamış olduğu her şey, yine kendinde kayıt halindedir -id, ego, süperego-. ve bu kayıtların bazısı o kişinin yaşamı boyunca hiç ortaya çıkmaz iken, kimi kayıtlar ise o kişinin tüm yaşamını kurduğu temelin sahibidir.bir de kişinin kendisinden de ve doğal olarak diğerlerinden de gizlediği, kendisiyle bir şekilde uyuşturamadığı, bi' nevi kendisine yakıştıramadığı duyguları vardır. kişinin gizlemeye çalıştığı bu duygular, bazı durumlarda, aniden, farklı bir yüzle, farklı bir şekilde ortaya çıkar. ve bu yüz, her şeye yönelik, ve yine her şekilde olabilmektedir. gizli şiddetin kaynağını da bu duygular oluşturmaktadır. kendisinden farklı olarak görünen, yaşayan, kısacası öteki olarak addedilenlere karşı öfke, aşağılama, nefret boyutuna varan duygular sonrası gizli şiddet; gizli olmaktan çıkarak somut bir şekilde yansır.

    ırkçılığın ve cinsiyetçiliğin ortaya çıkış nedeni; diğer dinlere inananlara, diğer kültürleri yaşayanlara, genel bir deyişle sahip olunmayan diğer kimliklere yönelik nefretle aynı kaynaktan beslenmektedir. ve bunun temelinde de; öteki'nin, kişinin kendi kimliğini ele geçireceği korkusu, kendi erkinin ortadan kaldırılacağı korkusu yatmaktadır.

    bu sadece, ötekiciliğin nedeninin ne olduğunu açıklamak gibi oldu, fakat ortaya çıkmasından itibaren neyin, nasıl olduğu apaçık ortada zaten.

  • ali ihsan bey merhaba.

    bunu bileceğinize eminim:
    10 harf, türkiye kökenli bir terim; aniden hızlı ve seri bir şekilde yapılan ve karşısındakini gafil avlamaya yarayan şaşırtma metodu.
    harf alayım dediğinizi duyar gibiyim, merak etmeyin 5 harf benden :)

    ş_k__d_n_k

  • malatya'da düğün fotoğrafçılığı yapan onur albayrak, bir düğün için fotoğraf çekimine gittiğinde yaşı küçük görünen geline kaç yaşında olduğunu sordu. habere göre “15” cevabını alınca da “çocuk gelin fotoğrafı çekemem” diyerek duruma tepki gösterdi.

    ...ısrarla çekimin yapılmasını isteyen damat ile fotoğrafçı arasında yaşanan yaşanan kavgada damadın burnu kırıldı."

    "... evet maalesef durum bu, keşke yaşanmasaydı ama yaşandı. bir daha olsa gene çekmiyorum der miyim evet derim. kimse kusura bakmasın, çocuk gelin de çocuk istismarıdır benim gözümde ve hiç bir kuvvet bana o çocuğun gelinlikle fotoğrafını çektiremez. çocukların saçına duvak takılmaz, kır çiçekleri ile süslenmiş taçlar takılır ancak. saygılarımla"

    onur albayrak
    http://haber.sol.org.tr/…ografini-cektiremez-242285