ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
11 aralık 2020 türk futbolunun iflası
-
şehit babasının evine haciz gelirken futbol kulüplerinin milyarca liralık vergi borçlarının affedildiği,
milletin karısına dadanıp üstüne bir de silahla hastane basan futbolcuların hiçbir şey olmamışçasına futbol hayatına devam edebildikleri,
engelli taraftarların dahi tribünlerde dayak yediği,
sayın cumhurbaşkanımızın izniyle tabirini kullanmadan hiçbir kulüp başkanının açıklama yapamadığı,
futbol özetlerinin bile yalvar yakar şifresiz yayınlatıldığı,
hakemlerin çoğunlukla rezil yönetimler sergilediği,
spor programlarında futbolun sorunları yerine magazinin konuşulduğu,
taraftarların siyaseten hiç olmadığı kadar ayrıştıkları,
altyapılarında müthiş torpil ve daha nice rezil olayların döndüğü,
fanatikten sonra ülkenin en çok satan spor gazetesinde her gün alakalı alakasız haberlerde " başkan erdoğan da oradaydı / başkan erdoğan aradı " cümlelerinin bulunduğu,
uluslarası kulüp turnuvalarına sırf lig düşünülerek yedek kadrolarla çıkan takımların bulunduğu,
devlet televizyonundan millete atar gider yapan bilmem kaç bin lira maaşı cukkalayan tiplerin spor yorumcusu olduğu
bir ülke, şimdiye kadar iyi bile dayandı!
halil söyletmez'in ekşi sözlük'e sallaması
-
(bkz: halil söyletmez kim amk)
2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
-
kore'nin hem italya'yı hem de ispanya'yı korkunç hakem hataları sayesinde elemesi. pele'nin 'fransa ve arjantin final oynar, brezilya gruptan çıkamaz' dedikten sonra arjantin ve fransa'nın gruplarından bile çıkamaması ve brezilya'nın şiir gibi futbol oynayarak şampiyon olması. ayrıca turnuvada takımın açık ara en kötüsü olan hakan şükür'ün kore'ye attığı golle dünya kupaları tarihine geçmesi.
en önemlisi
(bkz: milli takımda ruh)
migros'ta içki satılıyor diye çeki oradan vermiş
-
anlatayım da içiniz soğusun.
20 - 25 dakika önce evinde lazım olduğu için bizdeki ufak taş motorunu istemeye geldi mahalleden bir komşu. ayaküstü de muhabbet ettik beş on dakika.
bu komşunun çalıştığı fabrikanın sahibi kendi şahsî hesabından bütün işçilerine 1000'er liralık migros alışveriş kartı vermiş.
tabii ki çok güzel bir davranış. yüzlerce çalışanına gönlünden kopmuş yardım etmiş adam bu salgın döneminde kullansınlar diye. gelin görün ki bizim bu komşu abi fabrikada " migros'tan alışveriş çeki vermiş çünkü orada içki de satılıyor " gibi laflar etmiş.
bir de bize anlatırken öyle sinirli, öyle kendini haklı görür bir hâlde ki!
bu konuşmalarını patrona iletmişler tabii ve adam da verdiği kartı geri almış.
utanacağı yerde hâlâ kendini haklı görüyor bizimki de.
babam, " kendin kaşınmışsın. cuma'ya bile gelmiyorsun, sonra olur olmadık yerlerde adamlık yapmaya çalışıyorsun! " diye cevap verdi de " iyi akşamlar " dedi gitti adam öylece motoru alıp.
zerre acımadım.
bre malın önde gideni! evinde çoluk çocuğun var. ne güzel 1000 liralık alışveriş hakkın olacaktı durduk yere.
ne diye şov yapıyorsun?
toplumda artık çok var bu tipler o yüzden gerçekten iyi olmuş diyorum.
böyle sert tepkilerle akıllanırlar belki.
dipçe: yine okuduğunu anlamayanlar doluşmuş başlığa! adam, " ben içki satılan yerden alışveriş yapmam! " demiyor. böyle dese kimse laf edemez ben de dahil. sonuçta adam buna mecbur değil. hatta böylesi iyi niyetli bir patrona durumunu doğru dürüst açıklasa idi eminim o patron o kartın yerine 1000 liralık normal bir çek bile verirdi gitsin istediği yerden alışveriş yapsın diye.
yalnız bu komşumuz hem kartı kabul ediyor hem de patronun arkasından sallıyor! bu ikiyüzlülüktür! bunu eleştiriyorum. " adam neden içki satılan yerden alışveriş yapmıyor? " demiyorum!
tarihi eserlerin atatürk havalimanına taşınması
hoşlanılan erkeğe açılmak
-
benim de yapmış olduğum eylem. diyalogun gelişimi şöyle olmuştur:
b: ben
h: hoşlandığım erkek.
olayın gerçekleşme biçimi: telefon görüşmesi.
b: bak h'cim, sana söylemem gereken bir şey var.
h: söyle bakalım.
b: birçok yönden oldukça iyi anlaştığımıza inanıyorum. bir süredir sana olan hislerimi de tartıyorum ve sana senden hoşlandığımı, seni sevdiğimi söylemek istiyorum.
h: kendimle gurur duydum.
b: (iç ses) (ulan duya duya gurur mu duydun? başka cevabın yok mu?)
h: bunu yüz yüze konuşalım ama mutlu olduğumu bilmeni isterim.
sonuç: şimdi evli ve mutluyuz.
kendisi burayı okuyorsa selam ederim.
mansur yavaş'ın rte'yi havalimanında karşılaması
-
mansur yavaş ankara'ya hizmet edecek, uzun da herşeyin karar vericisi, iyi geçinmek zorunda.
en azından denemek zorunda.
uzunla kapışarak istediklerini yapması zor.
adamın derdi hizmet! kesin şu gizli akp'li mi geyiklerini de bırakın adam işini yapsın.
zayn malik'in one direction'dan ayrılması
-
yurtseven kardeşler'e katılsa gerçek yerini bulduğunu anlar.zayn malik diye yabancı şarkıcı mı olur lan?
çalındığı iddia edilen oylara yav he he diyen laik
-
çalmak sizin işiniz
biz siyasal islamcıların tepesinde çalmasınlar diye bekliyoruz.
(bkz: nasıl ateist oldum)
h&m'deki balmain izdihamı
-
1:07'deki nur yerlitas'la fatih urek mi lan?!
bambi'nin köylü hülya avşar reklamı
-
hülya'nın süt sağmak için danaya gittiği reklamdır. tıpkı gerçek hayatta yaptığı gibi.