ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
basketbol
-
basketbolda yenilenlere 1, yenenlere 2 puan verilir.
peki futbolda olduğu gibi, yenilenler neden 0 puan almaz da, 1 puan alır?
sebebi şudur:
basketbolda sahaya çıkmayan, veya sahadan çekilen takıma 0 puan verilir. maça çıkıp yenilmesine rağmen maçı tamamlayan takıma 1 puan verilir, yenene ise 2 puan verilir.
takımların yenileceğini anlayarak sahaya çıkmamasının veya maç içinde çok sayı farkı olduğu zaman maçı terk etmesinin önüne geçmek için alınmış bir uygulamadır. çünkü futboldan farklı olarak, basketbol sürpriz olasılığı daha az bir spordur. zira futbolda skor az saha büyük, basketbolda saha küçük skor çoktur. ve güçlü takım rakibi karşısında daha maçın başında sayı farkını çok açabilir. maçın başında sayı farkı çok açılmasına, ve aslında yenenin belli olmasına rağmen, yenilen takım oyun oynanırken maçtan çekilmesin diye yapılan uygulamadır kısacası. bir nevi teşviktir.
cem yılmaz'ın türkçeye kazandırdıkları
-
(bkz: orayı yıkarlar)
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
aşk geliyorum demez
-
kısmen doğru önerme. çok despottur aşk. geliyorum demez, geliyosun der. "hemen buraya geliyorsun!" der hatta. sıkıysa gitme.
ygs 2015
-
"iyilik yap denize at" demişler ama atamadım. dayanamayıp anlatacağım. kardeşim maltepe'de orhangazi ilköğretim okulu'nda sınava giriyor. saat 9:20'de okula geldik sohbet ediyoruz.
"hayatın bu sınava bağlı değil, rahat ol" geyikleri dönerken anons yapıldı, öğrencilerin sınıflara girmesi gerektiği söylendi.
öptüm, gaz verip yolladım. elimde kahve ile girişin karşısına oturdum, velileri bahçeden şutlayacakları saati bekliyorum.
aksiyon burada başlıyor...
feryat figan bir kız binadan fırladı 'anneeee' diyerek haykırmaya başladı. koşarken bir taraftan da 'orhangazi değil osmangazi' demez mi?
saate baktım 09:44, kız okulun önünde hüngür hüngür ağlıyor, annesi de ağlamaya başlamaz mı?
yemin ediyorum bana bir haller oldu. bir an her şeyi unuttum, bildiğin hayatımın amacıymış gibi yerimden fırladım.
50 metre koşup kızın elinden giriş belgesini aldım, adresi haritada bulup beklemelerini söyledim.
araba 300 metre mesafede, ben günde 2 paket sigara içiyorum ve hayatımın deparını atıyorum.
arabanın ilk sahibi sakarya il emniyet müdürü, 2. sahibine satarken çakarları sökmüşler ama siren duruyor.
dörtlüleri yaktım, sireni çalıştırdım saniyeler içinde okulun önündeyim.
kız ve annesi arabaya atladı, 7 km yol ve 10 dakikadan biraz fazla zaman var.
7 milyar insanın önünde konuşma yapsam dudağım titremez ama adrenalin varille salgılanıyor.
ve evet, 09.58.
okula bir girişim var, padişah saraya böyle girmemiştir.
kız sarılıp öyle öptü ki, master card reklamı aklıma geldi.
"paranın satın alamayacağı şeyler vardır, gerisi için onemliuyarilar"
umarım başarırsın canım, iyi şanslar...
edit: düzeltme
1.80 boyun aslında kısa olması
-
bu durumda ben aslında yoğum.
naber lan ev
-
dünyanın en hüzünlü sözü. kapıyı anahtarla açtıktan sonra söyleniyor.
ben bilmem eşim bilir
-
bir gün 500t muavini eşiyle birlikte bu yarışmaya katılarak, finalde o arabaya sunucu da dahil 45 kişi sığdıracak ve yarışma kendini imha edecek.
gülsüm elvan'ın yavuz bingöl'e verdiği cevap
-
yavuzcuk, bunu tekrar tekrar oku, hatta çerçeveletip görebileceğin her yere as. o her zerresini para bürümüş gözlerine insanlık nedir hatırlatır.
"ne hırsızlık ne arsızlık yaptın da bizi bastırmaya çalışıyorsun? o meydanda olsan sen de yuhalayacak mıydın? ne ben, ne de ailem bizi yuhalatanın da yuhalayanın da ailesini tanımayız, ismini de bilmeyiz, ağzımızdan asla kötü söz söylemez, aklımızdan ve kalbimizden asla kötü düşünce geçirmeyiz.
ancak biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddiniz bilmez ona dil uzatırsa bedenizmizi siper ederiz. sen yine de o onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni berkin elvan'ın annesi gülsüm'ü yuhalat. gocunmam, yaralanmam, üzülmem. derim ki şahsenem bacı anamdır ona gelen bana gelsin."
gülsüm elvan 03/12/2014 ankara
http://www.cumhuriyet.com.tr/…de_beni_yuhalat_.html
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
+beş sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
-sizin koltuğunuzda
+aaa, peki beni nerede görüyorsunuz?
-genel müdürün koltuğunda
+kahve söyleyeyim fal bakar mısınız?
-bakarız...
+bedava mı?
-kahve sizden fal bizden...
andreas beck
-
beck isminde bek alıyoruz.
artık bundan sonra da bek bek diye sayıklayan olursa odunla kovalanmalı.