hesabın var mı? giriş yap

  • küçükken annemin dikkatini çekmek için salıncakta sallanırken kendimi yere atmıştım. annem görmeyince belki duyar diye avazım çıktığı kadar bağırmaya başlamıştım, duymayınca da kalkıp salıncağa geri binmiştim.

  • müsaadenizle...

    doksanlı yıllar; bütün bir doksanlarda beşiktaş'ın toplam üç şampiyonluğu var. ben beşiktaş'lıyım.

    "bak biz şampiyonuz, gel sen bizim takımı tut" diyen eş, dost, akrabaya gereken cevabı çocukça bir masumiyetle veriyorum.

    öyle ki gözyaşı döktüğüm oluyor bunun için.

    2002 - 2003; beşiktaş 100 yaşında, takım şampiyon. 2008 - 2009'da çift kupayla şampiyon. bir de o yıllarda can dostum, kardeşim dediğim adamlarla tanışıyorum beşiktaş sayesinde.

    yıllar geçiyor; "feda" diyoruz. herkes, kendi meşrebince yorumluyor.

    eyvallah.

    hem biz beşiktaş'ın iyi gününde beşiktaş'lı olmadık ki sırtımızı dönelim.

    içimiz; hep bir hoşçakal ülkesi ya; sokaklarında umut dolaşıyor.

    2015 - 2016 sezonunda şampiyon oluyor beşiktaş olmasına da, öncesi var. öncesinde de şampiyon gibi oynuyor takım. öncesinde de...

    2016 - 2017 sezonunun şampiyonu da oluyoruz.

    üstelik nasıl biliyor musun? her bir detayını hak ederek. öyle böyle bir hak etme değil üstelik bu.

    bunca yıla neler neler sığdırıyor bu gözler. neler görüyor, nelere tanıklık ediyor. nelerle doluyor bir bilseniz...

    beni, beşiktaşlılığımı bilenler zaten bilir. bilmeyenler de elbet öğrenirler vakti gelince. tek kelime etmem sezon boyunca. sezon sonu geldiği vakit de neleri biriktirdiysem dökerim.

    beşiktaş; bu gün hak ettiği şampiyonluğu, bir kez daha ve üstelik eze eze kazanmıştır. bu başarıda bu takımın, her maçında en az otuz bin kişiye oynamasında emeği olan, yalnız bırakmayan taraftarı, hocası, futbolcusu, diğer branşlardaki sporcuları, yönetim kurulu, süreyya'sı dâhil herkesin katkısı büyüktür.

    "sevinmek için sevmedik" biz.

    ancak hakkımızsa sevinmek, dibine kadar.

    hem o 3. yıldız; beşiktaş'ın armasında yıllardır var. en güzel haliyle...

    şimdi diyeceksiniz ki; tipik beşiktaşlı romantizmi. yok hocam, öyle değil o. gerçekten beşiktaş taraftarı olan her bir bireyin hayatta bir duruşu var. "üzerimde beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim diye soran vedat okyar'dan bir parça var o taraftarların göğsünde.

    her toplulukta elbet vardır çürük elmalar. asla yok diyemem. ancak kendisine vedat okyar'ları, seba'ları, hakkı yeten'leri örnek alan beşiktaş taraftarlarının sayıca daha fazla olduğunu sakın ama sakın göz ardı etmeyin.

    şerefinle, hakkınla, onurunla ve gururunla beşiktaşım. bu başarı senin hakkındır.

    benim bu gece düşlerim dehşetli güzel.

    sağlıcakla.

  • "bana siyasal islam ın değdiği, güzel kalan tek bir şey gösterin.." alt metinli bir değişim.

    soldaki yiğit bulut'un dolar tl paritesi 1 tl civarındaydı, sağdaki yiğit bulut'ta ise dolar 8 tl.
    türkiye ekonomisinin özeti budur.

  • yüzde 51 yerli ve yüzde 51 milli araç. yavaş yavaş kendileri de kabul etmeye başladı bu gerçeği. togg, türkiye'de montajı yapılan fiat ve renault kadar yerli ve milli olacak o zaman.

    lastik yerli, döşemeler yerli, karoser yerli ama motor ve elektronik aksamları yabancı bir araca yerli ve milli denir mi?
    evet denir, akp döneminde her şey mümkündür.

    edit: elektrikli olunca motor değil diyen salakları görüyoruz başlıkta, bir de mesaj atıyor ağzı bozuk sığır. lan sen git aya yapılacak otobanı güzelle, herkesi de kendin gibi sığır sanma.

  • tanım: karantina altına alınmak istemeyen umrecilerin özel bir otobüs tutup kaçması olayı.

    erzurum valisi okay memiş: “umreden geldikten sonra karantinadan kaçarak erzurum'a gelmeye çalışan 28 vatandaş çorum'da yakalandı.” — iha

    sorumsuz insanlar. en ağır cezalar ile yargılanmaları gerekiyor.

    kaynak

    sabah

    adalet bakanının ilgili tweet'i