hesabın var mı? giriş yap

  • rolex amblemindeki taç saat ustalığını işaret eder, beş parmak şeklindeki çıkıntılar saat ustasının hünerli parmaklarını simgeler.

    rolex'lerin tepesindeki taç ambleminin altında da bazı şekiller vardır. bu şekiller bileğe takılan saatin ne tür bir metal olduğuna işaret eder. düz bir çizgi varsa çelik/çelik-altın karışımıdır. tek nokta varsa platindir. iki nokta varsa sadece altındır.

    eğer üç nokta varsa endişelenmeyin, saat içinde conta ile mühürlenmiş bölgelerin sayısı da üç adettir. üç noktanın boyutu aynı ise çelik, ortadaki büyükse altın, ortadaki küçükse platindir.

    rolex, gerçek james bond'un saatidir. öyleki yazar ian fleming kitabında rolex haricinde hiçbir markadan söz etmez. zaten sean connery'li james bond rolex'ten başka saat takmaz. şimdilerde omega takması reklam kokan hareketlerdir. ama nedense omega-james bond birlikteliği başarıya ulaşmıştır. lakin sadece meraklıları bilir; tüm seri boyunca seiko saati bile omega'dan daha fazla takmıştır james bond. (gerçek james bond sean connery'e uzun ömürler diliyorum, rolex zaten yerinde duruyor)

  • bence bunun sebebi kargo şirketleri. kargo şirketleri kutuları o kadar kötü taşıyorlar ki amazon risk almamak için böyle bir yola başvuruyor.

  • - ulan ben de diyorum, sabah şirket tuvaletine giren kızların yerine çıkan bu ablalar kim?

    celal, 28, bilgi teknolojileri müdürlüğü

    - arkadaşım sabah alıyoruz başka, akşam bırakıyoruz başka. valla tanıyamıyorum yabancı mıdır çalışan mıdır..

    hüsamettin, 54, servis şoförü

  • belediye otobüsünde bir amca ile aramda geçen diyalogda, yanıma doğru geldiğini görmem ile ayaklanıp;

    ben: gel amca otur ben zaten inicem şimdi.

    amca: burası mı rezerve edildi, ben daha önlerden bir yer ayırtmıştım ama heralde kapıldı... :)

    ben:hönk

    tabi çoğu kişi bu diyalogu duydu ama birkaç saniye tepki veremedi, meğersem amca patlatmış espiriyi. sonrasında otobüste gülüşmeler... tabi kimse 70'li yaşlarda amcadan böylesi zeka ürünü bir cevap ve sempatiklik beklemiyordu. o kadar alışmışız ki sen kalk ben oturucam tarzında olaya bakan yaşlı sinirli teyzelere...

  • en fazla iki ay sonra maaşların erimesine, market ve tüm fiyatların şimdikinin çok çok üzerine çıkmasına neden olacak. 2 dünya savaşında almanların 1 çuval parayla bir ekmek alması gibi.

  • yazarların gözlemlerini ortaya dökecek başlık.

    kendimden başlayayım;
    düşünce olarak dünyayı ele geçireceğimi sansam da, en fazla; bir karış etek giyip bütün şehri peşimde gezdirirdim. kimseye de vermezdim.

  • - “düşmanının hastalığına, üzüntüsüne sevinmeyi bilmeyen bir kültürümüz vardı”

    çok doğru hepsini sikip attılar. :)

    nihat hoca'ya da cevabım: herkes ölecek hocam, ne sandınız siz yaşayacak biz ölecek miyiz :)

  • beyaz atletli, göbekli maganda tipli dayılar doblolarından inip bir düzine çocuğu arabadan parka salar; yakılan mangallardan arta kalan çöpler ortalıkta rüzgarla birlikte döner dururdu. neden çöpleri bıraktın diye soranlara "çöpçüler ne iş yapıyor, toplasınlar" türü cevaplar verilirdi.
    mangal artıkları olduğu gibi bırakılır, orman yangını çıksa da "nasılsa görevliler söndürür" kafasında yaşayan birçok kişi önlemi alıp mangalı söndürüp de ayrılmazdı.

    benim artık inancım yok türkiyede şu şekilde bir manzara göreceğime dair:
    https://www.google.com.tr/…rk&imgrc=qaftbjo-bvxpsm:

    edit: göbeksiz maganda istemişler. o da olur.

  • zengin ülkelere yapılan tavsiyedir. en fakir 80 ülke bunu gerçekleştiremez demiş zaten. üstelik çok da temel bi noktaya parmak basmış. çuvaldızı kendi ülkesine de batırmış ama haberi okumadan başlığa tespit kasan aşırı zeki ekşi yazarları olayı nerelerinden anlamışlar belli.