hesabın var mı? giriş yap

  • "asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır: bir
    hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa
    bağlanır. hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan
    içine tatlı bir yiyecek konur. bu yarık sadece maymunun elini
    açıkken sokacağı büyüklüktedir. yumruk yaptığında elini dışarı
    çıkaramaz. maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için
    elini içeri sokar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması
    olanaksızdır. sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz.
    avcılar geldiğinde maymun çılgına döner, ama kaçamaz. aslında bu
    maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. onu sadece, kendi
    bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. yapması gereken tek şey, elini
    açıp yiyeceği bırakmaktır."

  • 3 yıl boyunca sıfır araçtan daha pahalıya 2. el araç sattılar kazanacaklarını çok çok fazla kazandılar daha ne istiyorlar. kimsenin ekmeğinde değilim ama beter olsunlar.
    edit: hızımı alamadım geçirmeye devam edeceğim. bir gece de vergi artışlarıyla ellerindeki arabların fiyatları arttı. dolar kuru arttı saniyesinde dolar olarak aracın fiyatını arttırdılar ama dolar düştüğünde araç fiyatları yerlerinden kıpırdamadı. dola 25 aralıkda 18'den 11'e düştü ve doların tekrar 18'i görmesi 7 8 ay kadar zaman aldı. anasını satayım hangi aracın fiyatı düştü amk. ulan 1 yılda baktığım aracın fiyatı 30.000 $ 'dan 40.000 $ 'a yükseldi. doların yıllık enflasyonu en fazla yüzde 8'i gördü. bu artış ayıptır başka bir şey değildir. sadece oto galericiler değil bayiler de çok büyük suçlu bu konularda ama galericilere dediklerim konusunda onlarda üzerlerine alınırlar umarım.

    bak yine geldiler bana. mercedes bayilerin araç liste fiyatlarının çok üzerinde satmaları ve galericilere araçlarını vatandaşa göstermeden direk olarak vermelerinden dolayı mercedes kendi sitesinden araç satmaya başladı. bayileri aradan çıkarttı yani. bu oto galericiler ne yaptılar. gittiler sağlam bir yazılım yaptılar mercedes sitesinde araç stoğu gözüktüğü an yaptıkları yazılım sayesinde otomatik aracı siteden satın aldılar. sonra koy üstüne 300 500 bin aracı sarı siteye koy. insanlık mı bu anasını satayım. toptan beter olsunlar zerre acımam.

  • muhalefet olmayabilirsin anlarım.
    tamamen tarafsız olabilirsin onu da anlarım.
    ancak; bu bal tutan parmağını yalar ya da böyle gelmiş böyle gider edebiyatı yapan insanlardan tiksiniyorum. sizin gibi "sessiz" kalmayı seçen insanlar da bugünkü türkiye'nin durumunda pay sahibiler. etliye sütlüye karışmayayım burdan da fakir edebiyatı yapayım diyorsan; yapma!

  • tinnitus genellikle yüksek sesli bir konsere gittikten sonra geçici olarak yaşayabileceğimiz “kulak çınlaması” sorunu olarak düşünülür. bununla birlikte, 25 kişiden birinde, günlük yaşamlarını uzun vadede etkileyen ve genellikle depresyon gibi zihinsel sağlık koşullarıyla birlikte gözüken kulak çınlaması bulunur. bu ses her zaman çınlama olarak duyulmaz, sorunu yaşayanlarca bazen uğultu olarak da tanımlanır.

    bazı insanlar için ses, kalp atışlarıyla senkronize olarak belirir. buna “pulsatil tinnitus” denir. tinnitus genellikle içten gelen bir sestir. etkilenen kişinin bir ses olarak algıladığı, ancak beyinde üretilen bir sinyaldir. daha nadiren de olsa kulakların yakınından geçen damar ve kaslardan gelen "gerçek" ve bazen algılanabilen sesler de duyulabilir. buna, “somatosound” denir.

    *tinnitus'un nedeni nedir?
    algılanabilir ses veya somatosound, yüksek tansiyonla ilgili olabilir. ancak kulak tinnitus hastalarının çoğunda sorunun ne olduğunu açıklamak daha zordur. tinnitus’un büyük olasılıkla kulaktaki veya beynin işitme ile ilgilenen kısmı olan işitsel korteksteki hasar veya değişikliklerden kaynaklandığı bilinmektedir.

    hasar, yüksek sese tekrar maruz kalmaktan veya sadece yaşlılık kaynaklı olabilir. sebebini ayırt etmeyi zorlaştıran bir yön de insanların tinnitus ile ilişkilendirdikleri sesi, buna neden olan hasar meydana gelene kadar her zaman duymamalarıdır. araştırmalar, sinyalin başlangıçta beyin tarafından maskelendiğini, ancak stres gibi diğer tetikleyiciler devreye girdiğinde, bu yerleşik "gürültü önleyici sistemi" bozulur ve sinyal, işitsel korteksteki değişikliklerle beyinde sürdürülür.

    *kimlerde görülür:
    tinnitus olma olasılığı daha yüksek olan birkaç grup insan vardır:
    işitme kaybı olanlar bunlardandır. bazı tahminlere göre, tinnitus olan her 10 kişiden 9'unda bir miktar işitme kaybı da bulunur. tinnitus, müzisyenlerde, askeri personelde de yaygındır.

    daha nadir olsa da hamilelerde de bu risk bulunur. hamilelikle birlikte kan hacmi ve basıncında, su tutulmasında ve dolaşımdaki hormonlarda meydana gelen değişikliklerin kulaktaki doku veya sinirleri etkileyerek beyne gönderilen sinyalleri değiştirebileceği düşünülmektedir.

    ayrıca 2021'de yapılan bir çalışmada covid-19'un tinnitus’a neden olabileceğini gösteren kanıtlar görülmüştür. ancak, kulakların veya beynin covid-19 nedeniyle doğrudan etkilenip etkilenmediği veya tinnitus’un pandemi sırasında ortaya çıkan duygusal stres tarafından tetiklenip tetiklenmediği net değildir.

    *kendi kendine iyileşir mi?
    hafif vakalar, gürültülü bir konsere gitme örneğinde olduğu gibi, genellikle birkaç gün içinde düzelir. bununla birlikte, bilimsel çalışmaların semptomların daha uzun süre devam ettiği kişilere odaklanması daha olasıdır. 1992-2016 yılları arasında yayınlanan çalışmalardan elde edilen kanıtları gözden geçiren araştırmacılara göre, semptomlar, kişinin ilk fark etmesinden sonraki ilk dört ayda iyileşme eğilimindedir. bu süre sonrasında bir değişiklik olması ise beklenmemektedir.

    birçok insan tinnitus ile yaşamayı öğrenmek zorunda kalır. hastalık yaşam kaliteleri ile ruh sağlıkları üzerinde ciddi etkilere yol açar. bazı araştırmalar, tinnitus’un depresyon ve anksiyete gibi durumları daha da kötüleştirebileceğini öne sürmektedir. ayrıca tinnitus olan kişilerde daha fazla stres ve kaygıya neden olan hiperakuzi (normal ses seviyelerine karşı artan hassasiyet) gelişmesi de çok yaygındır.

    *tedavi yöntemleri nelerdir?
    çoğu durumda, tedavi yoktur. tedavi, kulak çınlamasını doğrudan tedavi eden ilaçlardan ziyade, antidepresanlar ve anti-anksiyete haplarından oluşur. bilişsel davranışçı terapi, insanların sesle ilgili olumsuz düşünceleri ve duyguları yeniden çerçevelemelerine ve sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olurken, eğitim ve danışmanlık safhaları, sesin kötü bir şeyin belirtisi olmadığına dair güvence sağlar.

    bazıları, tinnitus’u maskelemek için beyaz gürültü, müzik veya akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla çalınan sesleri kullanan ses terapisinden fayda görür. işitme kaybı olanlar için, işitme cihazları ya da koklear implantlar kullanılarak tinnitus iyileştirebilir ancak herkese uygulanamaz. sinir ve beyin stimülasyonu potansiyel olarak heyecan verici yeni tedavilerdir. epilepside kullanılanlara benzer implantların yardımcı olabileceğine dair sağlam kanıtlar vardır, ancak bunlar beyin cerrahisini içeren seçeneklerdir.

    daha güvenli bir seçenek ise vagus sinirinin kulakta veya boyunda bulunan, beynin işitsel korteksine uzanan dallarını uyarmaktır. çalışmalar, tinnitus’un algılanan ses şiddetinin daha düşük stres seviyelerinde, biraz da olsa azaldığını göstermektedir. avustralyalı araştırmacılar ise bazı tinnitus’u birkaç gün boyunca geçici olarak susturduğunu iddia ederek, hastaların kafalarının dışına sarılı elektrotlar kullanılan beyin stimülasyonu üzerinde çalışmaktadır.

    kaynak: science focus

  • bundan yakınan insanın ciddi bir sorunu olduğunu düşünüyorum.

    yurtdışına çıkmanın bir numarası, insanı özel bir statüye getirmesi gibi bir şey yok. dolayısıyla yurtdışına çıkmakla hava atmak, bunu herkese duyurmak istemek gibi bir şey de yok. sadece bazı garip insanların kulakları seçici geçirgenlik yapıyor. yurtdışından bir şehir / ülke ismi duyulduğu anda kulaklar dikiliyor, nefes alma sıklaşıyor, dişler bileniyor, salyalar akıyor, yumruklar sıkılıyor, "bir tane ağzına çarpacam o olacak" diye düşünceler geçmeye başlıyor.

    bu ne lan?

    adam gezmiş görmüş, bir şeyler tecrübe etmiş. bunu da paylaşıyor. sırf anlatılan şey yurtdışında geçiyor diye garip garip tepkiler veriliyor. şu iki diyalog arasında (-) tarafından verilen saçma sapan cevaplar dışında bir fark yok mesela:

    - abi saraçoğlu'ndaki atmosfer başka bir yerde yok.
    + ya bırak allah'ını seversen, inönü'ye gel de öyle konuş.
    - hadi len ordan.

    vs.

    - abi saraçoğlu'ndaki atmosfer başka bir yerde yok.
    + abi öyle deme, anfield'da gol oldu mu tribünler kendinden geçiyor.
    - hıamnısktmn.

    veya:

    - olm bu kahve çok iyiymiş ya. hayatımda içtiğim en iyisi olabilir.
    + valla baya iyi evet. ama yine de bence en iyisi bizim evin iki sokak aşağısındaki kafedeki.
    - aa, deneyeyim bi ara.

    vs.

    - olm bu kahve çok iyiymiş ya. hayatımda içtiğim en iyisi olabilir.
    + valla baya iyi evet. ama yine de roma'da bizim otelin oradaki meydanda içtiğim gerçekten bambaşkaydı.
    - hıamnısktmn.

    gibi. bu ne şiddet bu ne celal arkadaş?

    muhabbet dönüyor, konuyla alakalı insanlar başından geçmiş şeyler anlatıyor. herkes konuyla alakalı birşeyler anlatıyor, bir şey yok. birisi konuyla alakalı yurtışında geçen bir şey anlatıyor, auuuvvv.

    anlatmasın o zaman insanlar. bu olaya kıl olan insanlar da mutlu mesut yaşamaya devam etsin, sanki dünya türkiye'den ibaretmiş gibi.

    - ee sen ne yaptın tatilde, nasıl geçti?
    + yoktum ben tatilde falan. hiç var olmadım. aynı seninki gibi çok sıkıcı geçti. haydi benim zamanım keyifli geçmediği için mutlu ol.

  • "ilginç" diye bi kadın var. nasıl doğduysa artık siz düşünün, bakıp bakıp bi boka benzetemediler herhalde.

  • - ramazan denince aklınıza ne geliyor?

    italyan: pide!
    rus: pide!
    ispanyol: güllaç!
    koreli: nihat hatipoğlu!!!

    adsşlkasşldkadls