ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gömlek ütülemek
-
her erkeğin hayatı boyunca en az bir kere denemesi gereken eylem.
bir kere ütüledim daha doğrusu ütülemeye çalıştım, şerrefsizim o deneme benim ufkumu açtı, ne kadar beceriksiz, dallama, biri olduğumu anladım. işte o zaman, o ütü ve ütü masası ansızın dönüp bana baktı, "anladın mı?" dedi, "anladım" dedim ve o günden sonra hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiç ağlamadım.
sen bir gazetesin haddini bileceksin
-
kimileri tarafından allah'ın tüm vasıflarını üzerinde bulunduran kişi'nin beyanı.
bu sefer hedef new york times
hadi be uzun adam. biraz daha bastırırsan abd medyası çökecek. hüloğğğğ çekeceğimiz günler yakın.
son kısım ironi içerir.
10 şubat 2014 özgür mumcu'nun rte tespiti
-
özgür mumcu'nun twitter üzerinden yaptığı tespittir.
üzerine fazla yorum yapmaya gerek yok.
(bkz: babasının oğlu)
--- spoiler ---
televizyonda alttan akan yazıyla gazetede kıyıda köşede kalmış haberle uğraşıyorsa ülkeyi erdoğan değil başkaları yönetiyor demektir.
bu kadar boş vaktin başka izahı yok.
--- spoiler ---
https://twitter.com/…umcu/status/432875924976324608
https://twitter.com/…umcu/status/432875987601489920
rakı mezelerinin şarkıcısının ölümüne üzülmek
-
normal eylem.
rakı ölse bile üzülebilirim. kime ne amk.
kilo vermek
-
asla asla deme diye boşa dememişler....
12 senelik kilo alma sürecinin sonunda 1,65'lik boyla 130 kg'ı görünce bir süre görmezden geldim, kabullenmek kolay değil ne de olsa. tüp mide ameliyatlarını araştırdım, insanların nerelerden ne noktalara geldiklerini gördüm; gördüm ama karşılığında nelerden vazgeçtiklerini de... hayatında bir kere bile diyetisyene gitmemiş birinin bunu denemeden ameliyat olmasının korkaklıktan başka bir şey olmadığına karar verdim. buna bir de kadın doğum doktorumun, "birazcık kilo ver ben seni bu şekilde de anne yaparım" demesi noktayı koydu. ayşegül bahar'ı buldum, ya da o beni buldu. toplamda vermem gereken 50 kg yağ ve tonlarca suyum vardı; kendime bunu nasıl yaptığımı sordu, anlattım.
5 ağustos-14 kasım arasında 30 kg verdim, bunun 21'i yağ. nefes alabiliyorum, yürüyebiliyorum, uyuyabiliyorum... sadece güzel şeyler yemek, mide ağrısı çekmeden bir yemeği sonlandırmak, mide kazıntılarından kurtulmak, "insani" bedenlere geldiğin için giyecek kıyafet bulabilmek, seni hiç zayıf görmemiş ve olduğun gibi sevmiş kocanın geçirdiğin değişimle sana bakışlarının değiştiğini görmek, etrafından hep olumlu yorumlar almak ama bunlardan ennnn önemlisi bütün kan değerlerinin düzelmesi..... henüz yolun yarısında karşılaştıklarım bunlar; daha gidecek bir bu kadar daha yolum var ama öyle güzel bir süreçten geçiyorum ki bundan vazgeçmeye hiç niyetim yok. 60'ta görüşmek üzere *
edit: toplamda 70 yaptık :) son 7... entrymi görüp bana yazan, destek olan, beni yalnız bırakmayan tüm yazarlara selam olsun; mesajlarda dediğim gibi "umut hep var!"
10 bin tl maaş almak
-
bir boka yaramaz afedersiniz. 10 bin bile az 50 bin tl kazanın ayda en lüks arabayı havuzlu evi alın. yaşam kaliteniz %10 yükselir.
çünkü.
20.000 bile kazansanız çocuğunuz dışarıda gezerken tehlike içindedir memlekette her gün türlü türlü boktan işler olur.
akrabalar rahat vermez.
trafiğe takılır binlerce barzo ile yüz göz olursunuz.
istediğiniz kadar para kazanın parayla günde 2 kitap alın zuhahaha öküze bak günde 2 kitap alıyor diye dalga geçerler etrafınızdakiler okumaz çünkü. anasını satayım her hafta 1 dergi ve ayda 1 bilim teknik alıyorum ulan kitaplıkta sıralanan yılllardır duran derginin fiyatı günde 2 dergi parasını sigaraya veren adama batıyor kaç tane var lan ne kadar çok para vermişsin dergilere diyor. babamın dedesinin bütün kitaplarını neden bana verdiğini o zaman anladım 1940 yılının dergileri gazeteleri ile bunlar soba tutuştururdu.
suratsız insanlarla karşılaşırsınız salak saçma ego ile boğuşursunuz.
çok para kazanmanız yaşam kalitesini belki %10 yükseltir dışarı adım attığınızda ülkenin yaşam kalitesine düşersiniz.
mesela gidin norveçe oransal olarak norveçte türkiyenin 3 bin lirası kadar para kazanın inanın türkiyenin 50.000 kazananından daha yüksek yaşam kalitesine sahip olursunuz. etrafınızda iyi eğitimli insanlar vardır çünkü barzo sayısı çok azdır.
para yaşan kalitesinin küçük bir kısmını satın alır.
bunlar satın alınamaz
istediğiniz kadar paranız olsun çocuklarınız halı döşeli mükemmel eğitim sistemine sahip okullarda okuyamaz.
şehirden uzak piknik yapmaya gidersiniz ama o yerler kapı açık müzik dinleyen bira içen barzolar tarafından işgal edilmiştir dik dik bakar ayılar. (sıkıntım bira içmeleri değil nasıl içtikleri)
çocuğunuz bisiklet sürer dağdan inen orangutan çocuğunuza çarpar.
çocuklarınızla kamp yapamazsınız filmlerdeki gibi çünkü gece kurt adamlar dolaşıyor.
düzenli binaları düzgün yolları satın alamazsınız.
gönül rahatlığı ile çocuk yetiştiremezsiniz. çünkü memleket barzo dolu.
ne olur şu olur siz istediğiniz kadar kültürlü ve zengin olun azınlık hayatı yaşarsınız ülkede.
türkiyede para ev satın alır araba satın alır kültürlü komşu satın alamaz.
lüks araba satın alırsınız ama etrafınızda çok sayıda faça şahin, modifiyeli doblo kullanan sürücü vardır.
fakat herhangi medeni bir ülkede alt seviyede bile yaşam sürseniz çocuklarınız 10 numara okullarda eğitim görür.
kültürlü insanlarla yüz göz olur.
güvenle bisiklet sürerler.
kitap okurlar sokakta kimse ne yapılar lan bu diye bakmaz okumanın ne olduğunu bilirler . memlekette herkes hayat okulu mezunu anasını satayım herkes her boku biliyor okuyana mal gözüyle bakıyorlar.
kimse laf atmaz.
havuza girerler çünkü oradakiler oranın tuvalet olmadığı işenip sıçılmadığını bilirler
zaten bu yüzden türkiyede lüks araba iyi maaş güzel ev çok önemli başka bir bok yok çünkü alabileceğiniz bunlar.
türkiyenin zengininde ne var
fabrika,ev,araba,arsa.
para bunları satın alıyor çünkü.
ciceksepeti.com ceo'sunun müşteriyi azarlaması
-
iletişim fakültelerinde örnek vaka olarak okutulabilecek kurumsal iletişim kazası. müşteriye "yalancısın sen" demeler, müşterinin karısına yazdığı özel mesajı twitter'dan herkese duyurmalar ve defalarca üste çıktıktan sonra "neyse özrünü dilersin bir ara" diye son sözü söylemeler.
http://i.imgur.com/ehgmpqk.png
memleketin yeni zaman girişimcisi bile otogardaki biletçiden öte gidemiyor müşteri ilişkileri konusunda, adamın bir "çıkışa gel delikanlıysan" demediği kalmış resmen.
ha ben hiç şaşırmadım, en son burayı kullandığımda çiçek gönderilen kişiye çiçeğin faturasını da göndermişlerdi ve kendi hataları olduğunu kanıtlamama rağmen ne özür dilemişler ne de neden kızdığımı anlamışlardı. başlarındaki adamdan belliymiş meğer, keşke o zaman bileydim de yarım günümü noşa harcamayaydım bunların müşteri hizmetlerine laf anlatmakla
bebek ırmak kupal'ın otopsi raporu
-
ülkede bir güvendiğim kurum hapishaneler kaldı. umarım onlar da bozulmamıştır.
çin'in covid aşısının 3.faz çalışmasının olmaması
-
bu aşı en güvensizi falan değil.
aşıları nature'a değerlendiren florian krammer bu aşının faz 2 sonuçları için şu ifadeleri kullanmış.
"the safety profile of the vaccine was excellent, and for both doses was comparable to that of the placebo. no grade 3 adverse reactions were reported. "
https://www.nature.com/…les/s41586-020-2798-3#sec13
serdar savaş'ın siyasi menfaat sağlamak için bok attığı aşıdır. türkiye'de uygulaması başlayana kadar faz 3 sonuçlarının çıkması beklenmektedir.
hani aşının oluşturduğu immünite diğer aşıların gerisinde diye eleştiriyle gelin anlarım ama aşı güvenli değil derseniz hadi oradan derler.
brezilya'da 10.000 kişiden fazla bu aşıyla aşılandı ve ciddi bir yan etkiye rastlanmadı.
bu aşağıdaki de faz 3'ün ilk sonuçları.
são paulo’s butantan ınstitute, one of brazil’s leading biomedical research centers, which is carrying out the phase 3 tests, said the two-dose vaccine, called coronavac, proved to be safe in a trial so far involving 9,000 volunteers.
https://www.reuters.com/…novac-brazil-iduskbn27429e
benim profilime bakın iktidara yaslamadığım giri bulmakta zorlanırsınız hatta amma da siyasi giri girmişsin dersiniz ama bizde doğru işe bok atmak yok.
neyse o.
faz 3 çıkmadan vururlarsa doğru olmaz elbette ama aşının şu anda bilinen bir sorunu yok.
yeterli bağışıklığı sağlamama ihtimali olabilir.
buna söylenebilecek de şu. elimizde başka bir aşı yoksa bu hiç aşı olmamaktan bana kalırsa iyidir.
annelerin son köfte fedakarlığı
-
sayisiz anne fedakarliklarindan bir sofra ritueli.
ortaya konan o tabakta her zaman bir son kofte kalir. oylece bekler, kimse almaz o kofteyi.
ve o son kofte annenin seri bir catal veya ma$a hamlesi ile onunuze konuverir. tabak mutfaga goturulmeden hemen once...
anneler bunu omurlerinin sonuna kadar cocuklarinin ya$indan bagimsiz olarak yaparlar. kofte ne kadar az veya cok olursa olsun, son kofte daima evlatlarindir.
o kofte akil ermeye ba$layinca insanin bogazina dugumlenir, gozya$lari ile beraber...
anneler degerlidir.