hesabın var mı? giriş yap

  • benim gibi vadelide türk parası tutan başka süzme salak var mı diye bi bakmaya geldim ama yok sanırsam

  • atlanta'da altın madalyayı naim'e gerçekten kıl payı kaybetmiştir. performansının hakkını da seremoni öncesi naim'e " sen en iyisin" diyince "hayır leonidis, ikimizde en iyiyiz" cevabıyla almıştır. eminim yunan halkı için değildir ama leonidis için aldığı bu cevap büyük onurdur ve bir nevi kariyer zirvesidir.
    bu iki büyük şampiyonun birbirleri ile ilgili söylediklerine bakıldığında ilk giden leonidis olsaydı naim'in de o cenazede bulunacağına emin olabilirsiniz. isteyenler olympic channelda yayınlanmış 23 dakikalık epik belgesele bakabilirler.

    the historic battle for atlanta weightlifting gold | olympic history

    ekleme editi :

    leonidis'in cenazeye gelişi sosyal medyada, kısmen sözlükte ve tabiiki ana akım medyada çok büyük adammış bükemediği bileği öpmüş şeklinde algılanıyor. bence sadece kısmen doğru bir okuma bu. olayı bu şekilde algılamak naim'in ağırlığını anlayamamak, büyüklüğünü idrak edememektir.

    naim süleymanoğlu'nu bir olimpiyat efsanesi, büyük şampiyon vs olarak düşünmeyin. naim en kuvvetli olduğu dönemde mitolojik bir yaratıktı, aklın almadığı mantığın yetmediği performanslar sergileyerek hüküm sürüyordu. o yüzden meşhur lakabı cep herkülü üzerine tam oturmuştur. öyle bileğini bükmek falan gibi bir şey zaten söz konusu değildir, düşünülemez. leonidis, yunan olmasınında büyük ve güzel tesadüfüyle, tanrılara meydan okuyan bir ölümlü gibi naim'in karşısına dikilmiştir. kazanması imkansızdır, ama inançlıdır azimlidir cesaretlidir. ilgili belgeselde kaldırışlardan birinin tam öncesindeki sessizlikte kardeşinin naim'i motive etmek için söylediği bir cümle duyulur: "herşeyini ver!" leonidis bir ölümlü olarak bunu başarmıştır. naim'i herşeyini vermeye zorlamıştır. sadece bu bile leonidis'ten başka kimsenin başaramadığı birşeydir. velhasıl kazanamaz ama hikayenin sonunda da bu meziyetleri yüzünden övülür ve ödüllendirilir. böyleyken böyle.

  • senin o muhabbetini yaptığın kız ana kucağından ayrılıp allahın unuttuğu dağın başında köpek bağlasan durmayacak köy lojmanlarında kalıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen evde kombiden çıkan sıcak havayla mayışmışken kömür taşıyıp ısınmaya çalışıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız her gün soba zehirleyecek korkusuyla yaşıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen pc başında yayılıp ekşide takılırken tipi eşliğinde kapı önünde bekleyen kurt sesini dinliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen kıçı kırık köpek gibi gezerken köy yolunun açılmasını bekliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen her istediğinde kombini açıp duşa girerken suyun gelip banyonun sobayla ısınmasını bekliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız cahil bırakılmış bir toplumun içinde insanlara bir umut olmaya çalışıyor.

    o yüzden böyle bütün gün bilgisayar başında yayılan vasıfsızların ağzına alırken bir destur demesi lazım, e mi canım benim.

  • platonik aşkına kendi çapında şefkat gösteren duygusal yazar hareketidir. ayrıca bu platoniğe sürekli "eheh bu entrynizde çok güldüm :)" gibi mesajlar atar ama bundan fazlasına gözü yemez, mouse ile okşamaya devam eder gelecek adına hayaller kurarak...

  • "çocuğa kaç doğumlusun diyorum 2002 diyor. 2002'de insan mı doğar lan? olsa olsa 2002 model araba olur. bu doğum olayları 90'larda bitmeliydi."