hesabın var mı? giriş yap

  • - baba bak elalemin babasi 276 bin yapiyomus dx-ball*'da sen hala 100binlerde surunuyosun eki eki..
    - nerdeymis sen nerden biliyosun?
    - sozlukte yaziyo iste.
    - e git sen de yaz benim babam 500bin yapiyo o zaman.. ne ki. konsantrasyonumu bozma..
    - hmm

  • askerin basina cuval gecirmenin solda sifir kalacagi turk siyaset tarihinin en buyuk dis politika rezilligi. size zerre acimam da temsil ettiginiz ulkemizin itibarini iki paralik ettiniz, evetiniz batsin.

  • - orhan abi ikinokta yetmez abi bi de parantez ekleyecen gülmek için, :) yani
    - ben gözlerimle gülüyorum sadece : yeter bana... nası göndercez şimdi bunu
    - send'e bas abi

  • ahmet çakar emre'yle ilgili konuşurken.
    (- ertem şener)

    +emre sen saha içinde kötü bir yaratıksın
    -hocam şimdi yaratık deme ayıp oluyor
    +ne var yani allah'ın yarattığı anlamında
    -olsun hocam öyle anlaşılmıyor
    +tamam emre sen kötü bir mahlukatsın

  • her hıdrellez'de bir gülün altına dileğimi ya kağıda çiziyorum ya da çakıl taşlarıyla resmediyorum, ayrıca gülün dalına aynı dileği tutarak bir de kurdele bağlıyorum, ertesi sabah kağıdı, taşları ve kurdeleyi alıyorum ve denize ya da bir akarsuya atıyorum.
    bunca sene her ne dilediysem oldu. mesela geçen sene ev diledim, gül ağacı bulamadığım için dut ağacının altına mavi mozaik taşlardan bir ev yaptım ve bu sene kendi evimde oturuyorum :)

    sadece çocuk dileğim olmadı, ya tıbbi olaylara karışmıyorlar ya da çizdiğim bebeği kedi olarak algıladılar ve zaten bir kedim varken bir kedi daha geldi eve. adını maşuk koydum.

    bir de bugün benim doğum günüm, annem "seni bana hızır ve ilyas getirdi" derdi ve ben kendimi çok özel hissederdim...

  • 17. yüzyılda tane tane anlatmış. yasama ile yürütme ayrılmalı, kanunu koyan ile uygulayan aynı olmamalı yoksa yönetenin kanunları kendi çıkarına kullanmasının önünü alamazsınız demiş, 350 yıl önce demiş... okudukça insanın içinin parçalandığı kitaplar yazmış, fikirleri şimdi "e tabi ki" şeklinde bir algı uyandırsa da çağının çok ötesinde olan düşünür. okurken "e tabi ki" dediğimiz fikirler ve gerçekler ortadayken uygulamaların teker teker tersine döndüğü zamanlarda yaşamak da bizlerin laneti olsa gerek.

  • gecenin bi vakti hüzünlenmeme sebep olan başlık. hey gidi, tüm yıl yoktan sebeplerle absürt cezalar veren gestapo ilkokul öğretmenimiz bir ay melâike kesilir fırından taze simit olsun, şehrin ciks pidecisinden pide olsun, lahmacun olsun hergün bişi ısmarladı bize. artık kendince sevap günah dengesi mi kurmaya çalışıyordu bilemiyorum.
    edit: imla.

  • sağ alt köşesinde latince 25 kasım 1480 tarihi atılmış bu tabloda, fatih sultan mehmet'in yanındakinin kim olduğu halen bilinmemektedir.

    londra’daki christie’s müzayede salonunda islam ve hindu sanat eserleri sorumlusu sara plumbly,
    “bu tablo, istanbul’u fetheden sultan ıı. mehmed’in kendi döneminde ya da o döneme yakın bir zamanda yapılmış, özel koleksiyoncuların elinde olan ve günümüze kadar ulaşmış üç portesinden biri. bu özellikle olağandışı bir portre.

    padişah’ın yanında başka bir figür görüyoruz. bu kişinin kim olduğunu hala bilmiyoruz. bu kişinin üç oğlundan biri olduğu söyleniyor ancak her ikisi arasında yaş farkının az olması bu teoriyi pek doğrulamıyor. başka bir görüş ise bu kişinin tıraşlı ve beyaz tenli olmasından dolayı bir avrupalı olabileceği. ayrıca diğer kişinin osmanlı görgü kuralları çerçevesinde padişah ile aynı boyutta tasvir edilebilmesi de oldukça olağan dışı. fatih sultan mehmed’in sanata ve batıdaki sanata saygı duymakla tanındığı biliniyor. kendisi benzer portreler de yaptırdı. ancak bunların nerede olduğunu bilmiyoruz. bu portre günümüze kadar ulaşan nadir tablolardan biri."