hesabın var mı? giriş yap

  • polonya'dan almanya'ya geçtiğim sırada pasaport göstermek için bir ton sıra bekledikten sonra ilgili memura zorla pasaport göstermeye çalışmam, ikna olmayıp havalimanı polis şefliğine çıkmam ve avrupa ülkeleri arasında geçiş yaparken buna gerek olmadığını öğrendiğim sırada yaşadığım şeydir muhtemelen.
    bu kadar mı serbest dolaşmak avrupa'da ya, sanki suriye'den türkiye'ye geçiyorum.

  • memlekette son zamanlarda bu olay türedi. oğlum illa günlük güneşlik günlerde mi millet sipariş verecek. sen karlı , yağmurlu vs günlerde ona göre çalışanlarına tedbirini aldır. aldıramıyorsan hizmet verme bunun hizmet alanla ne alakası var. kimse internete girip restorantlar kapalı olunca çılgınlar gibi pizza söylemeliyim diye ortalıkta tepinmiyor.

  • devletin en üst düzeydeki güvenlik toplantısı dinlenmiş, ses kayıtları youtube'a düşmüş, istihbarat teşkilatı ve dışişleri'nin başbakanın bilgisi dahilinde kendi toprağına, kendi askerlerine saldırı düzenleyerek komşularından biriyle savaş çıkarmak için gerekçe yaratmaya çalıştığı ortaya çıkmış, ağzımız açık bunu algılamaya çalışıyorken, yarım saat sonrasında başbakanın helyum çekmiş gibi bir sesle düzenlediği mitingi izleyip katıla katıla gülmeye başlamamız sonucunda ortaya çıkan durum. son 3,5 ayda yaşadıklarımızla iyi bile dayandık aslında. fazla hunisi olan var mıydı?

  • her gün gidiş-geliş 5 kez uçuş var moskova'ya, moskova biletlerini 1000-1500 liraya nah satar artık kazıkçı thy.

    (bkz: girdi mi?)

    alanya'da odaya “iki bay rezervasyon yapamıyoruz” diye cevap veren oteller(şaka değil,gerçek), rusları kapıdan kabul edip türkleri kapıdan çeviren antalya'daki kulüpler (kemer aura mesela), ruslara günlük 100 euro'ya bizlere 150 euro'ya araba kiralayan şirketler...

    (bkz: girdi mi?)

  • doğru.
    sadece 6 yaşındaki kız çocuğu değil.
    farklı yaşlardaki nice erkek ve kız çocuklar, kadınlar mesele.

    ve biz, neye taptığınıza bakmadan diyoruz ki
    çocuklardan kadınlardan elinizi, gözünüzü çekin artık!

  • dün akşam yaşadığım bir olayı anlatayım. yer rize, alıcı her halinden malum partiye oy verdiği belli olan bir anne ve 20'li yaşlarındaki oğlu. tam köylü kurnazı tipler. ürünün ne olduğunu geçiyorum.150 tl'ye ve çok uygun bir fiyata sattığım bir şey idi ve bunun için bile indirim istedi , 140 yaptım. geldi. beğendi. alırken 130 uzattı ve " kusura bakma bu kadar param var " dedi. belki başkası olsa "tamam canın sağolsun" diyip kabul ederdim ama yaptığı çakallık beni çıldırttı o an ve "hayır olmaz" dedim. ben kabul etmeyince de baktılar ki oynadıkları kumar işlemedi, oğlu çıkardı cebinden eksik parayı uzattı. bu sefer iyice çıldırdım ve " artık ürünün fiyatı 200 tl oldu kusura bakmayın daha aşağı fiyata satmıyorum" dedim. kadının gözler fal taşı gibi açıldı ve arabayla uzun bir mesafeden geldikleri için de almadan gitmek istemediler. zırlaya zırlaya 200 tl'yi verdiler gittiler. çakallıksa çakallık hodri meydan.

  • "bu sabah kendimi zengin bir iş adamı zannedeyim diye kahvaltıda meyve suyundan bir yudum alıp hızlıca evden çıktım.. şuan açlıktan ölüyorum.."