ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
o tırların içinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez
12 kasım 2014 .net'in açık kaynak olması
-
(bkz: yeminlen bir şey anlamadım)
edit: başlık en başta açık kaynak yerine open source' tu. gerçi gene anlamadım da neyse başkan açıklama yapmış sağolsun.
horus
-
mitolojik hikayelerde ve çizimlerde üçlü asa ile boy gösterir kendileri.
birisi kamçıdır. beden üzerindeki hakimiyeti sembolize eder.
birisi çoban değnedir. duyguların kontrolünü sembolize eder.
birisi de çakal başlı anubis değneğidir. düşünce kontrolünü sembolize eder.
paul brunton böyle yorumluyor sembolleri.
horus ise yıllar ötesinden hala bugüne "inek gibi yaşamayın. bedeninizi, duygularınızı ve düşüncelerinizi kontrol altına alın." diyor.
biz ise memlekette delirmeden, insan gibi yaşamaya çalışıyoruz işte.
istanbul pisliğinde bedenine ve duygularına hakim, düşüncelerini kontrol edebilen tüm vatandaşları tebrik ediyorum.
horus'un gözü üzerinize olsun.
bir zarın 4 gelme olasılığı
-
%100'dür.
zarın kaç geldiği ne taraftan baktığınızla alakalıdır, elbet 6 yönden birinden bakınca 4 gelmiş olur zar.
vaizlerin sürekli eş anlamlı kelimeler kullanması
-
kelime başına ücret mi alıyorlar nedir.. mesela:
“ya rab! şu anda şu mekanda şu yerde şu mübarek camide seni anmak, seni zikr etmek için toplandık, bir araya geldik, evlerimizden işlerimizden ayrıldık, çocuklarımızdan ayrıldık, buraya geldik, huzurunda hazır nazır olduk, dua ediyoruz, sana el açıyoruz ya rab! ellerimizi şuna buna değil, sana kaldırıyoruz, sana yalvarıyoruz, içimizi sana döküyor ve senin için deşarj oluyoruz.”
özet: “şimdi buradayız ve dua ediyoruz.”
bir başka örnek: “demek ki neymiş efenim, maddi imkanı el veren, yeterince parası olan, ekonomik durumu iyi olan kimseler için hacca gitmek artık bir vecibedir, bir görevdir, boynunun borcudur ve bu borç ancak ve ancak bizzat ve bilfiil hacca giderek ödenir, yerine getirilmiş olur. eğer bu kişi, bu tuzu kuru şahıs hacca gitmezse (şimdi hepsini ters çevir) bu vecibeyi ifa etmemiş, görevini savsaklamış, boynunun borcunu ödememiş ve dolayısıyla ne yapmış olur, yapması gereken bir şeyi yapmamış olur (kişi hacdan geldi bu arada cümle bitene kadar).”
özet: zenginsen hacca gitmen şart.
biri buna dur diyecek mi, yoksa “dur yapma, etme eyleme” şeklinde eş anlamlı kelimeler mi kullanmamız gerekiyor?
lâhika edit ilave ek: 500 yıl öncesinden gelen giri özetini de buraya koyalım:
koyup tesbih-i mercânı* seni kim dinler ey vaiz
mufassal kıssa başlarsın, garîb efsane söylersin
bâkî
ayrıca: bu ortak duygumuzun desteklerinizle gündeme gelmesinden mutlu mesut ve bahtiyar oldum. allah cümlenize sağlık, sıhhat ve afiyet (3in1) versin, bakın benim cümleme verdi bile!
köpektaparların skandal ses kaydı
-
önce sokak köpekleri sonra da bu it taparlar toplanmalı. bunlar topluma zarar kişilerdir.
erkek kadına sahip olur kadın erkeğe ait olur
iş görüşmesinden 6 ay sonra arayan iş yeri
-
senin yerine aldıkları işten ayrılmıştır. o yüzden arıyorlardır.
grunge
-
alternatif müziğin ilk örneği olarak gösterilen, tarifen metal ve punk müziğin karışımı olan aslında tam olarak özel bir tanımı olmayan ve kendine özgü bir sound oluşturmuş çok hoş bir müzik akımı. temsilcileri ve iyi örneklerini şöyle sıralayabiliriz nirvana, alice in chains, pearl jam, temple of the dog, green river, screaming trees, tad, soundgarden, mudhoney, mother love bone, swallow, fluıd, melvins and wipers. kendileri imaj kaygıları olmadan bir bölümü daha çok punka bir bölümü daha çok metale yatkın, genelde metal sololarına ve vokaline pek rastlamadığımız ama punk gibi de fazla tekdüze ve hızlı olmayan içinde bolca varyasyonlar görülen müzik çeşidi zamanla tükenmiş ve şu an grunge diye adlandırabileceğimiz pek bir grup (hiç mi desem) bulunmayan bir hale gelmiştir. yine de dinlemesi ve keşfedilmesi had safada tavsiye edilir...
müzik tarihinin bir dönemine damgasını vurmuş, leke izi aşınsa bile asla çıkmayacak müzik akımı.
misafirin sinir bozan davranışları
-
yazılanları okudukça çocukluğum geldi aklıma. eskiden her gün komşu, akraba, mahalleli, köylü ne kadar saçma sapan insan var hepsi bizim eve gelirdi. hiç boş kalmazdı evimiz. gündüz kadınlar toplanıp cinlerden bahseder gece korkudan uyuyamadığım için annemden dayak yerdim. her akşam okey partisi verilirdi bizim evde. komşular toplanır bağırış çağırış okey oynarlardı. hatta bir gün sizin eviniz yok mu dedim çocuk aklımla, evden kovdum. ertesi gün kahvaltıya geldiler jdjdjd
bir sene boyunca kuzenim bizde kaldı, hala gördükçe tüylerim diken diken olur. sonra annemin kuzeni de kalmıştı günlerce koca adam artık gitsin diye haber vermeden evden kaçmıştık.
bir gün hiç tanımadığımız bir kadın yerleşti bizim eve, çocuğuyla birlikte. sokakta kalmış kimsesi yokmuş bir kaç ay kaldı. yemin ederim toplama kampı gibiydi.
misafir kavramı benim için bir çocukluk travması. şu anda yalnız yaşayan bir insan olarak kardeşimi bile eve davet etmek istemiyorum. öyle bir travma.
yok misafir başka odaya girmiş de, yok özel tuvaleti kullanmış da, kırlente kolunu değmiş de bilmem ne. biz eve yerleşen misafir artık gitsin diye gizlice kaçtık hey yavrum hey. daha arayıp anahtar soruyor heee anahtarı ayakkabının içine koyduk dangalak.