hesabın var mı? giriş yap

  • ezgi'nin kocası olsam stüdyoyu palayla basardım aq.kadın klibin birebir aynısını yapmış,mimikleri bile uydurmuş.sezen aksu hep böyle değildi belki bir klipte olabilir falan diyorlar.ulan hande yener sanki sürekli mavi saçlı veya ayşenur'un canlandırdığı romeo şarkısındaki gibi dolaşıyor.adamı delirtmeyin allahsızlar.

  • sözlüğün tıklanma oranını yükseltecek, ssg'nin hesabına katma değer katacak yaklaşım. mümkünse başlığın yeni tabda açılmasını da talep etmekteyim.

  • eski sevgilisiyle evlense, ondan da önceki sevgilisini özlicekti dedirten bulgu. sorun evlilik müessesesinin kendisinde, bunun kişilere atfetmeye gerek yok. evlenmeyin arkadaş.

    edit: bu entryde evlilik müessesine fazla haksızlık ettiğime kanaat getirdiğim için düzeltme yapıyım istedim. birbirimize ve kendimize dürüst kalacaksak neden evlenmeyelim de; çevremizde cereyan ettiği haliyle, uyduruktan bir evlilikte, bu tür saçmalıkların olması normaldir bence. nostalji duygusuyla lan eskiden x'le ne mutluydum falan gibi triplere girmek olası kötü ilişkilerde. kötü ilişkiler de genelde evlilik oluyor zaten. ilişki olsa duramazsın zira*

  • hanımefendi, nelson mandela'nın, "büyük bir tepeyi aştığında insanın bulacağı şey, daha aşılacak çok tepelerin olduğudur." sözünü yerleştirmiş yazısına. lakin, mandela'nın şu sözünü de hatırlatmak isterim kendisine: "özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. ruhunuzu satmayın yeter." yaptığı taraflı yayınlarla rengini belli ediyordu açık açık. recep tayyip erdoğan'a karşı asla yapamayacağı bir şeyi kemal kılıçdaroğlu'na yapıp, ardından kahkaha atarak gülmesi buna bir örnek. hakkında hayırlısı olsun.

    edit: imla.

  • haberlerde yaptiklariyla gorup ic gecirdigimiz bir zengin olsa dahi, buralara gelmek icin hayati nasil gecti diye merak edenlere birkac bilgi kirintisi birakmaya calisayim:

    - genc yasta evlenen ve bosanan bir ailede dogmasina, annesinin okulu disaridan bitirmek icin kendini parcalamasina ragmen dort yasinda annesinin yeni evlendigi kuba gocmeni kocasi tarafindan sahiplenilmis ve psikolojik olarak cok hasar gormemis olmali.

    - dogdugu yillarda (1964 ve sonrasi) wasp olmayan herkese yan gozle bakilan bir donemde annesinin latino kokenli biriyle evlenmesi ve uvey babasinin exxon'da (houston merkezli, cokomelli bu) muhendis olarak calismaya baslamasiyla o kadar da dezavantajli bir aileden gelmediginin ilk emarelerini goruyoruz.

    - egitim hayati boyunca valedictorianlar gelmis, 4.2 ortalamalar gitmis, ee/cs bitirmis ve uzay kuluplerinin baskani olarak dunyadan her insani uzaklastirip kocaman gezegeni doga parki yapmak istediginden bahsetmis. simdi buna hayranlikla da bakabilirsiniz, korkarak da, ben yorum yapmayacagim.

    - mezun olunca danismanlik firmalarindan intel gibi dunya devlerine herkes uzerine is teklifi atarken 1986'da fintech dunyasinda kendine kariyer yapmayi seciyor: 1) fitel'de hft icin network infrastructure calisirken developer lead ve musteri hizmetleri alaninda en yetkili kisi oluyor (amazon ve musteri memnuniyeti manyakligi), 2) bankers trust'ta product manager oluyor (bankalar ustu, ulusal merkez bankalariyla is yapan bir denetleyici kurulustur bu: ee, buyuk hayallerin varsa network yapman lazim), 3) d. e. shaw & co. (hedge fund) tecrubesinde piyasayi manipule eden trading algoritmalarinin suyunu cikarirken 1994'te senior vice-president'a kadar cikariyorlar adami (tabii bu arada sirket calisanlarindan birini de es olarak kendine aliyor). yani anlayacaginiz adam adimlari bosu bosuna atmiyor, her gittigi yerden kac kisiyle network yaptiysa artik kendini epeyce iyi hissediyor olmali.

    - ama nedense herhalde rahat batiyor adama, gidip amazonu (onceki ismi cadabra) kuruyor, yani bu nasil bir doygunluksa gidip hedge fundda senior vice-president pozisyonu birakip millete internetten kitap satmaya basliyor. ailesi artik amerikan ruyasinda kuyrugu dogrultabildigi icin $300 bin cekirdek yatirim verebiliyor bu abiye, ve uc sene icinde halka acilmis bir sirketin basinda yurumeye basliyor, yani bugun dropshipping ogrenecem abi parayi kiracam diyenlerin aga babasi aslinda. tabii yatirimlarini da yapmakten geri durmuyor: google'a 1998'de yaptigi $250 bincik yatiriminin bugunku degeri $3.3 milyar. bize de dusmez boyle yatirim firsati iste...

    - onceleri depoda kuru saklayinca bozulmayacak seyleri satmaya odaklanan abimiz, zaman icinde dijital kitap, muzik ve video satmaya baslar, amazon web services ile musteri hizmetini iyilestirmek adina website trafigi ve hava durumu hakkinda veri toplarken, 2013'te de once washington post'u satin alip (cash para, evet) cia ile aws icin anlasma yapiyor. herhalde o ara bir aydinlanma gelmis olmali: "eveeet, veri ekonomisinde yasiyoruz". o aralar bulut bilisim ve makine ogrenmesi ile kullanicilarinin istediklerini kesfettigi prime uyelik de cikinca oradan aldi yurudu tabii. sonra da 2016'da iki defa cikarip sattigi hisseleriyle zengin cocuk oyunlarini oynamaya baslamistir herhalde, cunku sonrasinda aliskanlik yapip hisseleri satip satip kendi sirketlerine ve tanidik vakiflara yatiriyor, o vergi kacirma hikayesinin temelinde de bir omur bu sekilde davranmis olmasi yatiyor.

    - zengin oldugu cok cabuk belli olunca ve aws icin pentagon, cia demeksizin herkesten yeni sozlesmeler alinca 2018'de falan simsekleri iyiden iyiye uzerine cekti, tabii bizimki bos durur mu? "asgari ucret bir gecim hakkidir" diyerek butun buyuk sirketleri terste birakan abimiz, "story stock" olmanin da faydasiyla dunyanin en zengini olmayi, hem trump hukumetine davet edilse de girmemeyi, hem de en yagli kontratlari toplamayi basardi. peki basardi da noldu? herhalde karisi o hikayenin basindaki wall streete isyan eden kocasinin karaktersizlestiginden emin olmaya baslamis olacak ki, ayriliveriyorlar, "sevgilisi" addedilen kadininsa ucus ve film firketi var, tam da amazon prime studios kurulmus ve blue origins ile pr yapilmaya baslanmisken.. ulen sen yok musun sen keltos. al, en son numarasi da kocaman bir roketle* bosanma sonrasinda dunyanin tepesine cikmak.

  • mecaz falan kullanıldığı yok arkadaşlar, bu insanlar gerçekten tiyatro yüzünden birbirine girdi ve boşandı.

    olayı bilmeyenler ve anımsamayanlar için özetleyeyim:

    levent kırca-oya başar tiyatrosu, oya başar yönetmenliğinde al birini vur ötekine oyununu sahneye koyuyordu. başrolünde levent kırca'nın oynadığı bu oyun, oya başar'ın ilk yönetmenlik denemesiydi (son oldu galiba).

    oyunda, adalet sisteminin çürümüşlüğü ve mahkemelerde görülen trajikomik davalar işleniyordu. meddahlık geleneğine ve kabareye selam çakmayı seven levent kırca, oyun sahnelenirken metne güncel eklemeler yapıyor, doğaçlama takılıyordu. yönetmen oya başar ise, bu eklemelerin trajikomik oyunun gülmece yönünün ağır basmasına neden olduğunu, dramatik ve eleştirel yönünü gölgelediğini düşünüyordu.

    bu iş ikisi arasında inada bindi. levent kırca "kabare böyle oynanır" diyerek doğaçlama güncel esprilere devam etti. oya başar ise oyunun ruhunun bozulmasını ve yönetmenliğine karışılmasını istemediğinden, madem öyle işte böyle diyerek, kapalı gişe oynayan oyunu kaldırdı, artık oynatmıyorum dedi.

    bunun üzerine araları açıldı. birlikte çektikleri televizyon programı olacak o kadar'ın çekimlerine oya başar gelmedi. levent kırca da "öyle mi? o zaman ben de eve gelmiyorum" dedi ve tiyatroda yatıp kalkmaya başladı. oya başar boşanma davası açtı. daha sonra arayı bulmak için hatırlı insanlar girdi devreye, araları tam düzelecekken yine oyun yüzünden bozuldu. levent kırca, bu konuda tiyatronun ve olacak o kadar'ın daimi kadrosundan fatma murat ve ebru kural'ı rollerini beğenmedikleri için laf taşımakla ve oya başar'ı kendisine karşı kışkırtmakla suçladı ve onları kadrodan attı. oya başar da arkadaşlarına yapılan bu muameleyi kabullenemedi ve yolları tümden ayırdılar.

    daha öncesinde levent kırca'nın girdiği tırışkadan açlık grevi falan var da onlara giremeyeceğim.

    özetin özeti: oya başar tiyatroda ilk yönetmenlik denemesinde, sahnede levent kırca'ya bir türlü söz geçiremedi. yönetmenliği ve otoritesi sayılmayınca, oyunu sahneden kaldırdı. dışarıdan anlaşıldığı kadarıyla naz yapıyordu. ama levent kırca bunu anlayamamış olsa gerek ki, evi terk etti. naza karşı naza çekti kendini. ikisi de gurur yaptılar ve bir oyun yüzünden pisi pisine boşandılar. şaka gibi ama gerçek. inatçı keçiler!