hesabın var mı? giriş yap

  • eger gercekten geldiyse ilk 11 soyle sekillenir:

    ---------------muslera
    mariano--maicon-denayer--linnes
    ---------ndiaye-----fernando----
    feghouli----belhanda---gary/tolga
    -----------------gomis

  • hmm, başarılı...

    ulan köy kahvaltısı yapıyoruz, adam domatesten bir ısırık aldı ve bunu söyledi.

  • akilda tutulmasi gereken ilk sey tenisi raketin degil sizin oynuyor oldugunuzdur. raket oyununuza ancak bir derece yardim eder, reklamlarin aksine sizi sifirdan iyi oyuncu yapmaz. bu yuzden alacaginiz raketin markasiyla, hangi unlu oyuncunun oynadigiyla, rengiyle ilgilenmek yerine fiziksel ozelliklerini goz onune almaniz gerekir.

    oncelikle markanin cok bir onemi yoktur. esasen dizayn disindaki butun uretim islemleri neredeyse tum bilinen markalar icin (yonexve pro kennex haric) cinde fason olarak yapilmaktadir. ozellikler asagi yukari birbirine yakindir. ufak tefek farkliliklar ise ancak profesyonel oyuncular icin onemlidir.

    hangi oyuncu neyle oynuyor diye takip etmeniz de faydasizdir. federer’in oynadigi raketi almak gibi bir isteginiz varsa, malesef oyle bir raketi federer den baska hic kimseden alamazsiniz. cunku unlu oyuncularin oynadigi raketler her nekadar biz siradan insanlarin dukkandan kolayca satin alabilecegi raketler gibi gozukse de, aslinda tamamen degisik fiziki ozelliklere sahip, oyuncunun isteklerine gore ozel uretilmis, degisitirilmis raketlerdir. o yuzden nadal babolatla oynuyor, sharapova’nin prince i var dusuncesini birakin, sizin icin hicbir anlam ifade etmez bunlar. ki bu oyuncular isterseler tahta sopayla da bizden daha iyi oynayabilirler. raket degil tekniginiz ve kondisyonunuz sizi iyi oyuncu yapar.

    uzun sureli tenis oynamaya karar verdiyseniz, baslangic raketi tabir edilen ucuz raketleri almayin. bunlar pazarlama taktiginden, nasil olur da surumden kazanirizdan baska bir sey degildir. gercek bir raket alin. baslangic icin pahali gelirse, kullanmis raket alin. ustunde catlak, kirik, deformasyon olmadigi surece eski raketin yeniden farki yalnizca kozmetiktir. yeni diye daha fazla para harcamayin. gercek bir raket almaniz hem oyun tekniginizin daha bastan dogru oturmasina yardim edecegi gibi ilerde anlatacagimiz saglik sorunlarini da onleyecektir.

    tenis turnuva kurallarindan once fizik kurallarina gore oynanir ve raket alirken kesinlikle bakilmasi gereken yedi parametre vardir. bu kurallara uymayan raketler sizi yalnizca yanlis teknige sahip kotu bir oyuncu yapmakla kalmayacak, tenisci dirsegi denen illet hastaliga da yakalanmaniza sebeb olacaktir.

    1. agirlik

    hafif raket kotu, agir raket iyidir. raketin agirligi, telleri takilmadan evvel en azindan 300 gram olmalidir. bunun ustune kursun agirliklar ekleyerek, kendinize uygun bir raket yaratabilirsiniz. unutmayin eklediginiz her gram size daha cok momentum ve sert vuruslar olarak geri donecektir.

    2. denge

    raket sap tarafinda daha agir olmalidir (head light). bunu test etmek icin isaret parmaginizi raketin bogaz kismina koyarak dengesini test edin. kafa tarafi (head heavy) agir geliyorsa o raketi kesinlikle almayin. boyle raketler ilk basta daha rahat oynaniyor gibi gozukse de birkac ay icinde tenisci dirsegine yakalanmaniza yol acar.

    3. esneklik (stiffness)

    esnek raketler kolunuzda problem olusmasini onler, daha iyi kontrol saglar ama vurdugunuzda top daha yavas gider. ancak burdaki guc kaybi cok iyi bir oyuncu olmadiginiz surece cok onemli degildir. esnek raket alin. topa vurdugunuzda raketin titremesini hissediyorsaniz ve/veya raketten teneke kutuya vurulmus gibi ses geliyorsa kolunuz zarar gormeden sok emici takin. durum hala devam ediyorsa raketi hemen birakin. titresim dirsegin en buyuk dusmani oldugu gibi duzgun vuruslar yapmanizi da engeller.

    4. yuzey alani

    her nekadar yuzey alani genis raketlerle oynamak daha kolay gibi gozukse de isin asli sizin daha cok hata yapmaniza yol acarlar. genis yuzey alani merkezin (sweet spot) disinda kenar bolgelerden vurus yapma ihtimalini arttirir. boyle bir vurusun sonucu raketin vibrasyonunun artmasi ve dirseginizin zarar gormesidir. evet buyuk bir raketle kisa vadede daha cok topu karsi tarafa gonderebileceksiniz ama oyununuzu gelistirmek istiyorsaniz daha kolay hareket ettirilebilen, kontrolu yuksek kucuk bir raket almaniz sizin icin daha iyidir. bu yuzden 110 dan buyuk hicbir raketi almayin. 90-100 arasi idealdir.

    5. sap

    elinize gore ne cok buyuk ne de cok kucuk raketle oynamayin. gerekirse vibrasyonu emici yeni grip takin.

    6. teller

    cok ucuz tellerle oynamayin. raket kendinden telli geldiyse buyuk ihtimalle en adi materyalle yapilmistir. en uygun zamanda degistirin. teller ne kadar esnek olursa o kadar iyidir. bagirsaktan yapilmis teller en iyisidir ama paketi 40 dolar oldugundan ve iki hafta icinde kopacagindan sponsorunuz yoksa veya babaniz fabrikator degilse naylon tel almaya calisin. kevlar ve aramidden yapilmis teller en kotuleridir. teller oynandikca gerginligini kaybedecegi icin belli araliklarla degistirin. dirsek sagliniz icin telleri cok yuksek gerginlikte taktirmayin. bunun disinda ince teller, kalin tellere gore topu kesmeye daha elverislidir. ama daha kolay koparlar. normal olarak 16, ince olarak 17 telleri secin.

    7. tel duzeni

    sert ve duz vuruslari kolaylikla yapabiliyorsaniz daha sik tel duzenegi olan raketleri tercih edebilirsiniz (18x20 gibi). ancak topu kesmeyi seviyorsaniz ve/veya topspin e daha cok ihtiyaciniz varsa acik telli raket daha iyi sonuc verecektir (16x18 gibi).

  • 7 aylık hamile sigarayı bi türlü bırakamamış bi arkadaşım vardı. doktorun dediği 3 tane iç bari lafını 3 tanenin zararı olmaz olarak algılamıştı zavallım.

    ha tabi bu 3 tane ile kalmadı ve içtiği sigara sayısı günde bildiğin 10'u geçmeye başladı. bi gün birlikte kontrole gittik. doktora "sizin dediğiniz 3 tane sigarayı günde 10'a çıkardı" diye şikayet ettim. doktor ultrasona aldı kızı. yak dedi bi sigara.

    yuh dedim içimden doktora bak. arkadaşım şaşırdı tabi. yak dedi doktor yak...

    yaktı arkadaşım. bak şimdi sana ne gösterecem dedi ve 3 boyutlu ultrasonda arkadaşım içine bi nefes çekerken doktor da o sırada bebeğin yüzünü zoomladı...

    ben hayatımda böyle bi irkilme böyle bir rahatsız yüz ifadesi daha önce görmedim arkadaş.

    off off!

    sigara içerken keyif alan insanlardanım. bırakmayı da düşünmedim hiç. muhtemelen de başlayacam yine sütten kesilince miniğim. şu sıralar 5 aylık hamileyim. ama bana hamileyken sigara içmeyi savunmayın, yapmayın etmeyin.

    1 sigara; en fazla 10 fırt bilemedin 15 nefes olsun. 15 nefeslik zevk için değer mi o ifade bilemedim.

    o ifadeyi unutmam mümkün mü?

    unutulur mu?

  • kadın bir kullanıcıdan;
    şu an ağlıyorum desem kimsenin umurunda olmaz. ama ev boş desem hey yavrum hey.

  • bir aşçı olarak yorum yapmam gerekirse,

    bir menüde kalem başına fiyat, maliyet x3 olarak hesaplanır.

    bir yemeği malettiğinin üç katına satarsan hayvansın hede hödö diyeceklere şöyle bir açıklama yapayım:

    hesaplamanız gereken şey, giderlerin hepsi aradan çıktıktan sonra kâr edebiliyor olmanız, dolayısıyla malzeme fiyatı+mekan kirası+elektrik,gaz,su+çalışan ücretleri+temizlik masrafları+bakım masrafları+restorana ait lisans ücretleri (alkol örn.)+türkiye ekonomisi sayesinde ayda bir değişen fiyatlar sebebiyle yeni menü basımları gibi ek maliyetler.

    şimdi maalesef ki türkiye'de artık bu malzeme fiyatı x3 dengesi bile fahiş fiyatlar dolayısıyla bozulmuş olabilir. bir restorandaki elektrik ve doğalgaz gideri zaten malzemeyi aşacak paralara ulaşmış olmalı diye üfürüyorum (çünkü çok da net bir bilgim yok) hadi çalışan paralarından kısarak dengelesinler diyelim falan filan ve bu matematiğe uydurmaya çalışalım.

    fettucine alfredo gibi basit bir tarif üzerinden (ve kafeler nasıl yapıyorsa ona göre hesaplamaya çalışacağım) maliyet hesabı yapalım.

    100 gram tavuk göğüs: 17 tl
    100 gram çiğ makarna: 3,4 tl
    75 ml krema: 13,125 tl
    10 gram toz parmesan: 17,5 tl
    1 diş sarımsak: 0,1 tl
    15 ml zeytinyağı: 4,5 tl
    tuz&karabiber: 0,03 tl+0,25 tl
    üstüne süslemek için 1 adet kokteyl domates: 1,54 tl

    yani toplamda 1 tabak fettucine alfredomuzun (ki bunlar perakende fiyatlar, toptanda bir 15 tl kadar ucuzlayacağını düşünmekteyim) malzeme bazında işletmemize maliyeti 57 tl 445 kuruş. bunun üç katı ise 172,335 tl oluyor. haydi bir de bunu 175 tl'ye yuvarlasın diyelim. (üstüne restoranların kullandığı hilelere hiç girmiyorum, toz parmesan diye hesapladığım şeyde çoğu restoran kars kaşarının kabuğunun rendesini falan kullanıyor, o hesapla da buraya 17,5 tl fiyat biçtiğimiz şeyin fiyatı 3 tl'ye falan düşüyor)

    şu an yemeksepetinden fettucine alfredo fiyatlarına bakıyorum: liva pastanesinde 243 tl, pilavcı abide 247 tl, hüdaverdi pastanesinde 210 tl, matchless makarna'da 230 tl.

    haydi bir de yemeksepeti komisyon alıyor üstüne kurye murye, restorandan menü fiyatına bakayım bulabildiklerimin: livashop.com'da fettucine alfredo 270 tl. yemeksepetinden de pahalı yani.

    e peki sorarım restoranlar, güncel perakende fiyatlarıyla 57,5 tl'ye mal ettiğimiz bir tabak yemeği kâr edebilecek olduğunuz ücreti 175 tl iken bize neden x4 x5 fiyatlarla kakalıyorsunuz?

    peki sevgili halk, siz enayi misiniz, hala bu kafeleri restoranları hınca hınç dolduruyorsunuz?

    eyyorlamam bu kadar.

    komik edit: yarası olan bir işletmeci gocunmuş olacak ki mesaj attı isterse 750 lira fiyat biçer size ne diye, ben de o zaman ev sahipleri de tek göz odaya 30,000 tl isteyince kızmayın dedim, e tabi kızmam fedakarlık neden bizden bekleniyor siz de maaşınızın yarısını alın o zaman fedakarlık gösterip dedi.

    muhatap olduğumuz zihniyet bu arkadaşlar. bu durumda fiyatların düşmesini daha çok bekleriz gibi.