ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ts v gs taraftarlarının cem yılmaz'ı boykot etmesi
-
trabzonluların sinema değil tiyatro kültürü olduğundan cem yılmaz pek etkilenmeyecektir.
2011 yılından beri türk futbolu denen tiyatroyu izliyoruz biz.
kadıköy ve şişli türkiye'nin kaymağını yiyor
-
evet...
1000 odalı sarayda oturuyorum...
ismini bile bilmediğim meyveleri yemeden duramıyorum...
bilin bakalım ben kimim.
fethi sekin
-
5 ocak 2017 izmir adliye patlamasında şehit düşen trafik polisimiz.
bu ülkenin hainleri de kahramanları da bitmiyor.
vatan sana minnettardır.
29 haziran 2016 sabahı hissedilenler
-
git gide buyuyen bir ofke. bi suredir aliskin olunan, tanidik bi can sikintisi. lan acaba kendi adaletimi nasil saglarim dusunceleri ile birlikte uykusuzlugun da verdigi ekstra bi sinir bozuklugu.
sevgiliyi telefona adı ve soyadıyla kaydeden insan
-
benim lan bu.. ama azarı yedik. şimdi "canım" olarak değiştirdim ama kalbim hala ad-soyad kombinasyonunda kaldı. düzen istiyorum lan ben...
john wick'in saatini bilek içine doğru takması
-
john wick’i 3 tane müthiş filmde izledik. filmler ile ilgili yeterince yazı yazıldığı için o konuya girmiyorum. bu yazının konusu başlıkta da görüldüğü üzere 3 filmde de john’un kullandığı otomatik, deri kayışlı carl f. bucherer saatini bileğinin içine dönük takması.
bir sebebi var mı çok merak ediyorum. çünkü filmin aynı zamanda sponsorlarından biri olan bu saati 3 filmde de gözümüze gözümüze soktu chad stahelski. kendim diyorum zaten sponsor diye değil mi? peki neden ters?
söz konusu saat
evde ters takıyor
işte ters takıyor
bir başka görsel
farklı bir açıdan
göze sokmaya devam
saati çok net görüyoruz
parabellum'dan bir sahne
edit: linkler güncellendi
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
kahvaltıcıdayız arkadaşımla. arkamızda da sürekli feys de feys tivitır da tivitır fotoğraflarından bahseden muhtemelen liseli ağırlıklı bi grup var. kahvaltıcı aşırı kalabalık, bi gürültü bi kıyamet. bu arkamızdaki grup da sağa sola koşturmaktan perişan olmuş garsonlardan birini çağırdı. gelişen muhabbet:
-buyrun ne istemiştiniz?
+(kameralı telefonu uzatarak) ya bizi çeker misineeez?
-sizi şu an hiç çekemem, aşırı yoğunuz da.
hayatımda duyduğum en güzel kinayeydi galiba lan.
soygun sırasında fatura ödeyen dayı
-
akıllı adammış. parasını soygunculara kaptırsa, faturayı ödeyemez. o yüzden ben parayı vezneye ödeyim de iş benden çıksın diye düşünmüştür.
ekşi itiraf
-
sunca yillik hayatimda, babamin imzasinda annemin de isminin olmasindan daha romantik hicbir sey gormedim.
narkoz sonrası ayılma replikleri
-
(yoğun bakımda gördüğüm ilk insan hemşireydi haliyle, ona hitaben)
- hastalanırsan haber ver, ben de sana bakacağım.
biri olaydi da ağzıma terlikle vuraydı
seçimi kazanamazsam siyaseti bırakırım
sonunda insanın delirmesine yol açacak şey
-
yalnızlık.