hesabın var mı? giriş yap

  • benimki şöyle olmuştu.
    aşığız birbirimize. ama sevgili değiliz. konuşarak ve gülerek yürüyoruz. dedi ki,
    -ya kızım evlensek amma eğleniriz senle bir ömür be.
    -he, dimi?

    evlendik.

  • kahvaltı yapmak için gittiğim cafede denk geldim bir tanesiyle, hemen yan masamda oturmuş kahvesini içiyor, önündeki dergileri karıştırıyordu.

    dergilerin fotoğraflarına baktı, gazetelerin magazin sayfalarını okudu, sıkıldı rujunu tazeledi, bunaldı selfie çekti.. ben de bu sırada kahvemi içip, gazetemi okuyorum.

    önünde duran bütün yazılı medyayı mundar ettikten sonra gözünü benim elimdeki gazetenin pazar ekine dikti.

    - pardon. x gazetesi mi o? sabahtan beri onu arıyorum. okuduktan sonra ben alabilir miyim? günlük burcuma bakmak istiyorum da.

    +burçlara inanan insanlar kaldı mı?

    - öyle demeyin. ben de inanmam normalde ama bu gazetenin burç yorumları çok başarılı. resmen beni yazıyorlar.

    pazar eğlencem ayağıma gelmişti, dayanamadım..

    + burcunu söylersen senin için okuyabilirim.

    - çok sevinirim, aslan burcuyum ben..

    --- spoiler ---
    günlük hayatta karşınıza çıkan en basit sorunları bile çözmekte zorlanıyorsunuz. bu kadar ayrıntılı yaşamaya çalışmaktan vazgeçip, rahatlamaya çalışın. mesleki ve maddi kaygılarınızdan biraz olsun uzaklaşıp, kısa bir tatile çıkmanız yıpranan sinirlerinize çok iyi gelecek..
    --- spoiler ---

    - ay resmen benim için yazmışlar ya, inanmıyorum..çok teşekkür ederim.

    + yanlış anladın. merak edip, kendi burcumu okudum ben, kusura bakma. şimdi seninkini okuyorum.

    --- spoiler ---
    hayatınızdaki yeniliklerden ötürü işinize odaklanmakta zorlanıyorsunuz. bu durum, iş yerinizde olumsuz tepkiler almanıza sebep olabilir. yazın bittiğini kabul edip, kendinizi işinize vermeniz, geleceğiniz açısından çok önemli.
    --- spoiler ---

    - ya yok artık yaa. bunları beni tanıyan biri yazıyor olmalı. resmen ben, ben, ben..

    + biliyorum bana kızıcaksın ama bu da aslan değildi. sana tüm bunların uydurma olduğunu göstermek için yengeç burcunu okudum, kusura bakma. gelişigüzel yazılmış, saçma şeyler bunlar. boğa burcunu da okusam, kendinden birşeyler bulacaksın, terazi burcu da resmen sen, sen, sen. inan bana, ama bunlara inanma.

    - ??!!?!

    + bak mesela balık burcunu okuyorum. bu da sana uyacak emin olabilirsin.

    --- spoiler ---
    hastalık hastası tavrınızdan vazgeçseniz iyi edersiniz. ilgi görmek için yaptığınız bazı hareketler, yakın çevreniz tarafından antipatik bulunabiliyor. beklediğiniz terfiyi almanız an meselesi. bu süreçte çevrenizle iyi geçinmenizde fayda var.
    --- spoiler ---

    - yoo ne alaka. benimle hiç ilgisi yok.

    + peki, yanıldım demek ki. gazeteyi alabilirsiniz, ben magazin ekini okumuyorum. kendi burcunuzu kendiniz okursunuz.

    - teşekkürler..

    aslan burcu
    --- spoiler ---
    hastalık hastası tavrınızdan vazgeçseniz iyi edersiniz. ilgi görmek için yaptığınız bazı hareketler, yakın çevreniz tarafından antipatik bulunabiliyor. beklediğiniz terfiyi almanız an meselesi. bu süreçte çevrenizle iyi geçinmenizde fayda var.
    --- spoiler ---

    - '' hesabı alabilir miyim? ''

  • ikinci el urunlere oldum olasi uzak dururum. bir arkadas ilani gormus ve bana gonderdi. piyasinin yari fiyatinda. satici ile yorumlar uzerinden filan iletisime gectim, sifir ayarinda filan dedi ki fotograflarda da oyle gozukuyordu. neyse aldik urunu. urun 2 gundur kargo subesinde bekledi. subeye telefonla ulasmak zaten mumkun degil. gittim subeye dedim benim kargo var ama dagitima çıkartmadınız filan. kargonuz burda, aktarmada zarar görmüş biz o yuzden teslim etmedik. dedim neden haber vermediniz, iste yogunduk filan. kargon kutusu komple parcalanmis, tekrar toparlayip bantlamislar. urun de agir, 100kg kadar. urun de kullanilamaz hale gelmis. bu arada ben dolap uygulamasini hic kullanmamistim. bildirimlere de izin vermemistim. bildirim gelmis, otomatik onay olacak diye ki sistem onaylamis. saticiya para gitmis. ben urunu teslim almadim. musteri hizmetleri telefonu yok. mesaj atin diyor. mesaj atiyorum hemen cevap vermiyorlar. neyse ertesi gun oldu, dolap diyor ki urunu al. ya nasil alim ortada urun kalmamis. biz bu sekilde iade yapamıyoruz. urunu teslim alin ondan sonra iade sureci baslatalim. diyorum ki sizin kafaniz mu guzel kutu bile parcalanmis, parcalari mi teslim alim? bizim isleyisimiz bu sekilde. baska turlu yardımcı olamayiz dediler. saticiyi aradim anlattim durumu, dedi ben parami aldim ne yaparsan yap sen. parani kargodan al dedi. ikinci el urune kargo sirketi para oder mi hic. baktim olmuyor, bankadan direk harcama itirazinda bulundum. teslim almadigim urunun parasini firma geri iade etmedi diye. 10 gun sonra banka parayi iade etti. simdi dolap ariyor, urun nerde? dedim ben almadim. satici da almamis diyor. valla artik o sizin sorununuz. ben urunu kargodan teslim almadan ne diye saticiya parayi aktariyorsunuz. sonuc olarak guvenli bir sistem degil. kredi kartinin harcama itirazi olmasaydi bana girecekti. bu arada isbankasi kartini kullanmistim, iscep ten harcama itirazi yaptim. harcama itirazi yaparken belge ekleme yeri de var, dolap siparisinin ekran goruntusu ile kargo takip sayfasinin ekran goruntusunu ekleyip gonderdim

  • elini kolunu sallaya sallaya giren milyonlarca mülteci ve aralarındaki tetikçiler değil de istiklal'deki banklarmış problem. tüm sorunlarımız çözüldü çok şükür.

  • "bi ortamda kız yoksa mizah vardır,eğlence vardır.çünkü erkekler kendini kasmaz,karizma yapmaya çalışmaz.doğal olurlar."

    30 kasım 2014 - 10:56
    tipsiz cingene cocugutipsiz cingene cocugu / alkislarla yasiyorum

  • bu sıralar en çok yaptığım şey küfremek. tamam çok hoş bir hareket değil ama muazzam rahatlama sağlıyor. birde boş bir alan bulup çığlık atmak. eğer delirmemem için çok geç kalındıysa etraftaki camı çerçeveyi indirmemem adına ya bana güçlüce sarılıp sakinleştiriniz yada etraftaki kırılacak şeyleri kaldırınız.

  • "falcao 1.5 kilo kuzu kafes, 1.5 kilo dana kaburga ve 1 kiloya yakın dana antrikot yedi.

    kolombiyalı yıldız daha sonra mekandan koşar adımlarla uzaklaştı."

    koşar adımlarla uzaklaştıysa hesabı birine kilitlemiştir.
    abdürrahim albayrak olabilir.

  • 1873 rene doğumludur. arnavut kökenli bir bektaşidir. askeri okulu bitirdiği yıl, yani 24 yaşında, 1897'deki yunan savaşında büyük yararlılıklar gösterir ve bir yunan birliğini toptan esir alır. bu başarısı üzerine rütbesi yükseltilir ve esir aldığı birlikle birlikte istanbul'a davet edilir ve padişah 2. abdülhamit huzuruna çıkar. ancak esir aldığı yunan askerlerinin padişahın adamlarından birinin 13 yaşında albay rütbesi verilmiş oğluna teslim edilmesine ve bu veledin istanbul'da bu yunan askerlerini dolaştırıp hava atmasına şahit olur. sarayın ne menem bişi olduğunu anlayıp padişahın yeni rütbe önerilerini reddederek resne'ye geri döner.
    sonrasında bilinen 1908 devriminin kıvılcımını yakar.
    istanbul'a da gider devrimden sonra ama sevemez orayı ve kasabasına dönüp oraya hizmet etmeye çalışır. arada trablusgarp'a geçer ve mustafa kemal ve enver paşa'nın da aralarında bulunduğu osmanlı subaylarına katılır.
    balkan savaşında yenilgi sonucu memleketi işgal altında kalınca istanbul'a geçmekten başka çaresi kalmaz.
    ancak karadan gidemediği için gemiye binmek için indiği avalonya limanında, kendi koruması tarafından tek kurşun ile vurularak öldürülür. iddialardan biri, tetigi çekme emrini arnavut milliyetçilerinden esat toptani ve ismail kemal'in verdiğidir. ancak enver paşa ve ittihatçı ekibinin, fazlaca dürüst olan resneli'yi istanbul'da istemedikleri için onu öldürttüğü de güçlü bir iddaadır.
    geyiği ile de ünlüdür. resneli niyazi, dağlarda bulduğu bir geyiği yanında gezdirmeye başlayarak hayvana “rehber-i hürriyet” adını vermişti. 1908’de ikinci meşrutiyet’in ilanından sonra istanbul’a getirdiği geyiğin, sonradan yazdığı anılarında, tanrı tarafından gönderilen bir yol gösterici olduğunu öne sürer. ikinci meşrutiyet’i izleyen günlerde geyik istanbul’da büyük üne kavuşur. gülhane parkı’nda halka gösterilir. hatta veliaht abdülmecit (sonradan halife) çocuklarıyla geyiği görmeye gelir.
    geyiğin resneli niyazi ile birlikte çekilen fotoğrafı kartpostallara basılarak elden ele dolaşır.