hesabın var mı? giriş yap

  • işık kaynağı kullanarak fotoğraf üzerinde bir takım çizimler yaratmaya yarayan yeni bir akımdır.
    öncelik ile nasıl yapılacağına dair basit bir bilgi olması babında; ışık kaynağına ihtiyaç duyuyorsunuz ki yurdumuzda bulsak bulsak dandik fener buluruz diyip kullanmayınız, led ışıklar bu grafiti için biçilmiş kaftanı oynuyorlar. havai fişek ve meşale de kullanmak istiyorum bu işi yaparken diyebilirsiniz örnekleri var ama bir o kadar da tehlikeli oluyor. daha sonrasında fotoğraf makinesi gerekli oluyor, sabit hareket etmeyen bir zemin üzerinde veya tripod kullanarak, iso değerini 100 gibi ayarlayıp, enstanteneyi de olabildiğince kısmanız gerekmektedir. tabi fotoğraf çekme süresinide bir tahmini olarak 20 ile 30sn arasında tutmak pek güzel oluyor. elinizde ışık kaynağını alıp makinenin karşısına geçip, çizmek istediğiniz şeyi havaya çizmek kalıyor. böylelikle grafiticilerin karşılaşmış olduğu o illegal sorunlardan uzaklaşmış oluyorsunuz çünkü bu yol ile bütün her şeyin üzerine birşeyler çizebilirsiniz.

  • içinde bulunduğumuz dönem. eskiden insanlar emekli ikramiyeleriyle adam gibi bir semtten ev alabiliyorlarmış. şimdi ancak orta sınıf bir araba alabilirsin o parayla.

  • orta okulda okuyan bir ergenin aklından geçen binbir türlü sapkınlıktan ve gerzek düşünceden sadece bir tanesidir bu.
    algoritma basit:
    bir yolunu bulup kolunu ya da bacağını çatlatacak ya da kırdıracaksın.
    ertesi gün okula alçılı bir şekilde gideceksin..
    o güne kadar varlığından haberdar olmayan öğrencilerin ilgi odağı olacaksın..
    teneffüslerde başın dik, göğsün dışarda, mağrur biçimde yürüyecek; sanki yanından geçtiğin her öğrencinin seni inceden kestiğini fark etmiyormuşsun gibi doğal davranacaksın..
    öyle bir ifade vereceksin ki yüzüne; sanki içten ice acılar içinde kıvranıyormuşsun gibi, ama bu acıyı bir an bile dışarıya belli etmeyecek kadar mağrur olduğunu görecek herkes..
    kızlar etrafında pervane olacak..san bin türlü sorular soracaklar..
    "önemli bir şey değil", "büyütülecek bir şey yok" diyeceksin alçakgönüllülükle..gizemli konuşacaksın..olayın sebebini hemen açıklamayacaksın..
    kızlar sana yardımcı olmak için birbirleriyle yarışacak sonra..birisi koluna girecek, diğeri sana kantinden su getirecek..

    her şey güzel de peki bu kol, bu bacak nasıl kırılacak??

    kendi gölgesinden bile korkan bir ana kuzusuysanız elinize demir çubuk alıp onu bileğinize indirmeye cesaret edemeyeceğinizi garanti edebilirim..yani bu olay ancak doğal yollardan olmak zorunda..
    misal ne bileyim belki çözdüğünüz deneme kitaplarının altında kalıp bacağınızı çatlatabilirsiniz?!
    ya da satranç oynarken bacağınızı fil ezebilir?!

    hayatında aldığı en büyük risk klozet kapağını kaldırmayıp onu ıslatmadan işemek olan bir ergenin bacağı nasıl kırılır?

    kırılmadı zaten..
    kırık bir bacağı bir pazarlama stratejisine dönüştürmeyi başaramayan onlarca sünepeninki kırıldı, bir benimki kırılmadı..

    -geçmiş olsun taylan, neden gelmedin dün okula?
    -hocam trekking yaparken ayağımı burktum..
    kızlar hepbirden: vauuvvv..
    -ciandio sen neden yoktun oğlum?
    -hocam ishal olmuşum:((((((((((
    kızlar:ıyyyyyyyyy...

  • jinekologun biri 'lanet olsun' der ve doktorluğu bırakır. arabalara merakı vardır.

    niyeti araba tamircisi olmaktır. gider ve sendikanın sınavına girer. sonuçta 100 üzerinden 150 alıp gecer.
    bunun üzerine bir soruşturma açılır. müfettişler sınav hocasına sorarlar,

    - "bu iş nasıl oldu" diye..
    hoca :
    - 'valla, yağı değiştir dedim, değiştirdi. filtreyi değiştir dedim, degiştirdi. bujileri temizle dedim, temizledi.'
    müfettiş :
    - 'iyi de neden 100 degil de 150?'
    hoca :
    - 'bunların hepsini arabanın egzoz deliğinden yaptı!'

  • üzüntülerinin acısını gs ve bjk taraftarından çıkarmaya çalışan taraftar grubudur. oysa ki konunun onlarla ne alakası vardır. sadece izlediler ve her komik şey gibi güldüler. fenerbahçe taraftarı üzüleceği yerde siz bukelemunsunuz siz birbirinizi tutuyosunuz vay efendim çok yalnızız. ulan tamam fenerin olmasını istemedi belki kimse ama 22 kişimi çıktılar sahaya. biz burda içimizden inşallah olamaz fener dedik diye mi suçluyuz yoksa.

    ben şunu anlamıyorum
    ilk gs maçından önce rakip takım kaptanına saldırıcaksın, http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=17095913

    bjk maçında kazandıkları penaltıdan sonra penaltı noktasını kazarak çirkefliğin daniskası diye tabir edilebilcek bi garip davranış sergiliyceksin. http://sphotos.ak.fbcdn.net/…0_3974450_144442_n.jpg

    yine ezeli rakibinle oynarken dünyada eşine az rastlanır saygısızlık ve seviyesizlikle topu kıçınla tutucaksın http://www.medyafaresi.com/…7_76b6c.jpg&w=279&h=235

    sondan bir önceki hafta kazandığın maçda gol sevinci olarak rakiplerinin ağladığını ima edeceksin.http://www.facebook.com/…2272&id=82795302208&ref=mf`

    sonra diyceksin ki niye birbirlerini tutuyolar. seviniyorlar sevinmesinler. bu tarafa bakıyorlar bakmasınlar. size ne arkadaşım.

    dünya' nın en aptal görüntüsünü oluşturdunuz şükrü saracoğlunda. timsah yürüyüşü yaptınız kendi sahanızda. karnımız ağrıyana kadar niye gülmeyelim? komik değil mi hakkaten. zamanında yöneticiliğinizi yapmış biri * avrupada gs' i desteklemem dediğinde herşey normal ama biz final maçında trabzonu destekleyince niye bu kadar olay oluyor. feneri mi destekliycektik tüm o yukardakilerden sonra. tabi ki bursa alsın istedik nesi garip bunun? bırakın bizim sevincimize laf söylemeyi. biz biraz güleriz geçer. siz de biraz üzülün geçsin. karşı saldırı için yeterli malzeme yok çünkü elinizde.

    içiniz rahat edicekse bukalemun deyin diğer takım taraftarlarına. en az bursa şampiyon oldukdan sonra timsah yürüyüşü yapan fenerliler kadar bukalemun.*

    not: iş bu entry zamanın ötesinde olup ait olduğu yere ulaştırılması için itinayla buraya bırakılmıştır.

  • fransızlar tarafından “bronz adamlar” olarak tanımlanan, ve avrupaya jazz müziği getirenler olarak bilinen tarihin belkide en underrated savaş birliğidir(amerikan).

    1.dünya savaşında savaşan herhangi bir alaydan çok daha uzun süre savaşmalarına rağmen ( 191 gün) ve savaşın en cesur birliklerinden biri olmalarına rağmen ; harlem hellfighters hakkettikleri değeri 1920'lerin amerika'sının yıkıcı ve şiddetli ırkçılığı sebebiyle alamamışlardı tarihin önde gelen sayfalarında..

    aslında amerikan tarihi açısından, amerikalılar için oldukça utanç verici bir yer kaplayan dramatik bir olayın bir parçasıdır bu grup.. yaklaşık 370.000 afro-amerikan “dünyaya eşit vatandaşlık vermeyi reddeden demokrasi için , dünyayı güvence altına almak için savaşmış ve ölmüştü”. gerçekten de, linçlerin(kendi ırkına karşı) çok yaygın bir ölüm yolu olduğu bir ülke için , amerika için can vermişlerdi..

    işte bu dramatik senaryonun içinde az bilinen ama çok büyük bir hikayeydi harlem hellfighters... ilk olarak 15.new york alayı olarak bilinen fakat daha sonrasın da amerika'daki ırkçılık dalgası sonucu ve ordu komutanlarının bu siyahi grubu istememesi sonucu fransa cephelerine gönderilerek fransız ordusuna bağlı 369. piyade alayı ismini almışlardı..en sonunda ise “harlem hellfighters” olarak bilinen bir milli muhafız alayının hikayesi bu hikaye..

    savaştıkları ülke tarafından istenmeyen ve kendilerine yapılan bağnazlık kalmamasına rağmen kitlesel alman güçlerine karşı savaşın en ön saflarında yer alacak kadar cesur ve organize adamların hikayesi…

    bu birliği anlatırken 2 başlık üzerinden ( savaş ve müzik ) ve grubun iki ünlü ismi üzerinden gitmek uygun olacaktır sanırım..
    -----------------------------

    1) savaş

    bu başlıkta harlem hellfighers'tan önemli ve oldukça ünlü bir isim karşımıza çıkıyor ;
    henry johnson...

    henry johnson, fransa'da batı cephesi'nin ön cephesinde düşmana karşı yapılan harekatlar sırasında c grubu 369. piyade alayı, 93. bölüm, amerikan seferi kuvvetleri'nin bir üyesi olarak görev yaptı. gece nöbetçi görevindeyken, 15 mayıs 1918, johnson ve diğer bir asker (needham roberts,) en az 12 askerden oluşan bir alman grup tarafından sürpriz bir saldırıya uğradı.yoğun düşman ateşi altındayken ve önemli yaralar almasına rağmen, birkaç düşman zayiatıyla sonuçlanan cesur bir misilleme başlattı.diğer asker kötü bir şekilde yaralandığında, johnson onun alman kuvvetleri tarafından esir alınmasını engelledi.
    ayrıca bu mücadelesinde düşman bir askere savunmasız girme pozisyonundan ilerleyerek kendisini büyük bir tehlikeye maruz bıraktı. sadece bir bıçakla ve ciddi şekilde yaralanarak, savaşmaya devam etti... bolo bıçağını aldı ve bir düşman askerini kafasından bıçakladı.
    olayın temsili resmedilişi

    bu büyük cesareti sergileyen johnson, düşman kuvvetini geri çekilinceye kadar devam etti. düşman baskınının başarılı olmamasının nedeni, johnson ve yoldaşlarının cesareti ve direnişiydi. şiddetli mücadelelerinin etkisi, 369'uncu piyade alayı'nın artan saygınlığına ve güvenine katkı sağladı.

    savaş meydanı için johnson, fransa'nın valor için en yüksek ödülü olan fransız croix de guerre avec palme'ye layık görülen ilk amerikalılardan biri oldu.. johnson eve döndüğünde gidişindeki yalnızlığının aksine yüzbinlerce insan arasında new york sokaklarında karşılanmıştı.
    johnson 21 ciddi savaş yarası sebebiyle savaş öncesi pozisyonuna geri dönemedi ve karşılamada görmüş olduğu coşkunun dışında döndükten sonra da gerekli vefayı alamamış ve oldukça fakir bir şekilde 1929 yılında öldü.. virginia'daki arlington ulusal mezarlığı'na gömüldü.johnson,amerika devleti tarafından vefasını yıllar sonra alacaktı ;
    1996'da mor kalp ödülü ile ödüllendirilirken 2002'de seçkin hizmet haccı ile ödüllendirildi.. daha sonrasında amerika devletinin ilk afro amerikan başkanı obama’nın göreve gelmesiyle birlikte 2015 yılında “sana teşekkür etmek için asla geç değildir” sözleriyle ülkenin en büyük övgü göstergesi olan medal of honor ‘a layık görülmüştür.
    ----------------------------------

    2)müzik

    harlem hellfighters’ ın bir diğer önemli başlığı tabii ki de müzikti. öyle ki kendileri bir çok kaynakta avrupa’yı jazz müziğiyle tanıştıran grup olarak bilinirler.. bu başlıkta da karşımıza aynı birlikte görev almış bir isim çıkıyor ; teğmen james reese europeya da kısaca jim europe. 1918 yılında, jim europe alayı ile birlikte fransız toprağına ayak basan ilk afrikalı-amerikan savaş birliğindendi ve inişe geçtiklerinde, grup, fransa'nın ulusal marşı olan “marsellaise” adlı bir melodiyi vurdu. jim orkestra şefiydi(ilgili resim)...

    harlem hellfighters’ın sergilemiş olduğu müzik fransızlar arasında büyük şaşkınlık yaratmıştı… hatta müziğe tanık olan bir muhabir müziği tanımlamak için “ bandın trompetlerinde sanki ses bir sıvı gibi akıyor ve sonra dalgalanıyor..sonra ise bir tür boğulma hissi var daha sonrasında ise gelen zonklama ve son olarak yarım inilti , yarım hallelujah…” tarzı kendilerine gerçekten çok enteresan geldiğini ifade eden bu karmaşık sözleri kullanmıştı..

    jim europe'un şimdinin harlem hellfighters olarak bilinen alaydan gelen grubu paris'te prestijli tiyatro des champs'ta konserler verdi..
    fransız garde republicain’in lideri ve müzisyenlerinden bazıları kendi avrupalı öğrencilerine grubun çaldığı enstrümanları incelemelerini istediler. onlardan aldıkları seslere inanamadılar. yine grupla ilgili bir tarihçinin “ bu grup makineli tüfeklerden sonra b-düz tramponlarla fransa’da her yeri jazz ile dolduruyordu” sözleri vardır. harlem savaşçılarıın dağılmasından sonra jim en yakın arkadaşı noble sissle ile müzik yapmaya ve avrupa turnelerine devam etmiştir..

    müzik başlığıyla ilgili dönem örnekleri ;

    jim europe's 369th ınfantry '' hellfighters '' band memphıs blues

    jim europe "jazz baby" 369th
    ----------------------------------------

    işte böyle bir grupmuş , harlem hellfighters. amerika’nın ünlü new york ulusal muhafızları'nın vedahası “gökkuşağı bölümü” olarak bilinen şehrin veda törenine katılmaya davet edilmediler.
    o zamanki liderleri hayward’ın ifadesine göre “ gökkuşağında siyah renk yok ki !” diyerek davet edilmemelerine rağmen ve ayrıca ülkesinde kendi renklerinden olan insanlara karşı ölümcül linçlere rağmen kahramanca ülkeleri için savaşmış ve gönderilişlerindeki sessizliğe rağmen milyon kadar insanla karşılanmışlardı..her ne kadar döndüklerinden sonra ırkçı saldırılar devam etse de günümüzde her renkten amerika'lının büyük bir vefayla andığı bir gruptur ..

    ilgili belgeseller ;

    harlem hellfighters -369th ınfantry new york national guard -african american soldiers

    wnet harlem hellfighters

    ve kısaca ;

    the harlem hellfighters | history