ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir kadını çıldırtmanın yolları
-
rejim yaptığını biliyorsanız, "sen kilo mu aldın ya" deyin. denedim, friendzone'dan yazıyorum.
robert kolej'in senelik 377 bin lira olması
-
son kur krizlerinden sonra orta sınıf denebilecek bir grup kalmadığı için göze batan olma durumu. 3-5 sene çoluğu çocuğu özel okula yolladık, özel hastanede doğum yaptırdık. 5 yıldızlı otelde sezonun azıcık dışında erken rezervasyonla tatil yaptık, orta-sınıf jipimsi bir araba alıp, enparaya maaştan kalanları yollayıp, borsada bilmem ne hissesi yükselirken kendimizi yatırımcı hissettik, ama geçti artık. artık bu hayata essek gibi çalışmaya gelip karnını zar zor doyuran, barinacak eve maaşı zar zor yetirenler grubundayız.
başörtülü hanımların açık kadınlardan güzel olması
-
o manken arkadaşların gerçek hayatta başörtüsü taktığı yanılgısına düşen kişi beyanı
zengin olunca yapılacak ufak şımarıklıklar
-
sabah işe giderken bir kuş sütü eksik olan kahvaltı masasından sadece bir yudum portakal suyu içip aceleyle çıkmak.
10 temmuz 2020 danıştay'ın ayasofya kararı
-
bu ayki kredi kartı borcuma derman olmayacak karardır.
(bkz: titanic batarken çalmaya devam eden müzisyenler)
yemeksepeti 3 milyon tl ceza ödeyecek
-
magdur olan kullanicilar, parayi alan devlet. ne sikim is anlamadim.
müsaadenizle çocuklar
-
türk müzik tarihinde özel bir yeri olan bu klibe "uğursuz klip" demek hayli ağır olur, ama barış abi'ye eşlik eden sanatçıların bir kısmı bu klipten kısa bir süre sonra bir bir aramızdan ayrıldı.
1998'de gökhan semiz, trafik kazası sebebiyle yaşamını yitirdi.
ardından 6 ay sonra kerim tekin, yine trafik kazasıyla aramızdan ayrıldı. (klipte yoktu ama pop için önemli bir kayıptı)
ardından 7 ay sonra barış manço kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
barış abi'den 6 ay sonra da ajlan büyükburç yine trafik kazası sebebiyle vefat etti.
klipte, hayatta kalan diğer ünlülerin de durumları pek iç açıcı olmadı. soner arıca, burak kut, hakan peker, ufuk yıldırım, ercan saatçi, tayfun, jale, of aman nalan, mine çağlıyan, gibi isimlerin müzik kariyeri her nedense görülür şekilde çöküşe geçti.
şarkıya gelirsek: o döneme göre bu kadar sağlam bir kadroyu ancak barış manço gibi bir "abi" bir araya getirebilirdi. hatta barış abi, taksim'de çekilen klibin hemen üzerine sanatçılar ve teknik ekiple dinlenmek için gittikleri bir kafede verdiği kısa röportajda "bu ekibin iki katı olacaktık, ama kayıt işi kolay değil, gelemeyenler oldu" demişti. "kenan doğulu mısır'da klip çekmeye gitmişti, tarkan amerika'da idi, deniz arcak'ın sesi kısıkmış gelemedi, ah canım ahmet almanya'ya gidiyordu, mustafa sandal turnedeydi, demet sağıroğlu ankara'daydı" diye eklemişti. gelemeyenler istemedikleri için değil, gerçek bahaneler yüzünden gelememişti.
özetle barış manço, bir telefonla gençleri yanına almış ve böyle bir klip çıkarmıştı. bu şarkı, o dönem sezen aksu'nun başlattığı el kol sallamalı yeni nesil pop akımına ince bir sitem ve eleştiri olarak kabul edilse de, burada "müsaadenizle çocuklar" derken, "adam olacak çocuk" programındaki çocuklardan müsaade isteyip, "bir şarkı söyleyip geleceğim" demek istediğini yine kendisi ifade etmişti.
"samimiyet" diye bir şeyin gerçekten var olduğu zamanlardı.
debedit: dostlar şurada bolca müzikten bahsediyorum, ticari bir olayı yok, takip edenler de zaten sırf bizden, henüz gelmemiş olanları da beklerim.
sözlük nick'lerinden meslek tahmini yapmak
-
kisa bisey olsun istemistim - sünnetçi
en iyi distopya kurgusu
-
(bkz: yeni türkiye)*
370 km/h ile tek elle direksiyon tutmak
-
düşünseniz de çocuklarınızla gezintiye çıktınız yanınızdan birisi 1 tonluk makine ile 370km/h hızla geçiyor.
devletin böyle adamların ehliyetini 5 yıl gibi süreyle alması gerekiyor.
o yollar halk için.
hız yapacaksan piste git. bu adamı tutuklamayan ve ehliyetini almayan devlet, devlet değildir.
leopold ii
-
''19. yüzyıl, kapitalist etikte yeniliğe yol açmadı. avrupa'yı kasıp kavuran sanayi devrimi, bankerleri ve sermayedarları zenginleştirdi ama milyonlarca işçiyi sefalet içinde fakirliğe mahkum etti. avrupa kolonilerindeki durumsa daha da kötüydü. 1876'da belçika kralı 2.leopold, bir sivil toplum kuruluşu kurarak orta afrika'yı keşfetme ve kongo nehri civarındaki köle ticaretiyle savaşma amaçlarını duyurdu. kuruluş aynı zamanda bölgede yaşayanların hayatını iyileştirmek için yollar, okullar ve hastaneler yapmakla görevliydi. 1885'te avrupalı güçler bu kuruluşa kongo havzasındaki 2.3 milyon kilometrekarelik toprağı vermek konusunda anlaştılar. belçika'nın 75 katı büyüklüğündeki bu topraklara, o zamanlar özgür kongo devleti deniyordu. bölgede yaşayan 20-30 milyon insanın fikrini soransa olmamıştı.
bu insani yardım örgütü, kısa bir süre içinde gerçek amacı büyüme ve kar olan bir şirkete dönüştü. okullar ve hastaneler bir kenara bırakıldı ve kongo havzası çoğunlukla yerel halkı acımasız bir şekilde sömüren belçikalılar tarafından yönetilen madenlerle ve çiftliklerle dolduruldu. kauçukendüstrisi özellikle çok vahşiydi. kauçuk hızla önemli bir sanayi ürünü haline geliyordu ve kauçuk ihracatı kongo'nun en önemli gelir kaynağıydı. kauçuk toplayan afrikalı köylülere giderek daha yüksek hedefler konmaya başladı, bu hedeflere ulaşamayanların da ''tembelliklerinden'' dolayı, vahşice cezalandırılıp kolları kesiliyordu, zaman zaman da köylerin tamamı katlediliyordu. en ılımlı tahminlere göre, 1885 ve 1908 yılları arasında büyüme ve kar sevdası yaklaşık 6 milyon insanın yaşamına mal oldu(kongo nüfusunun en az yüzde 20'si). hatta bazı tahminler bu rakamı 10 milyon'a kadar çıkarıyor.''
yuval noah harari, sapiens, kapitalist itikat, kapitalist cehennem, sayfa 327
bronz madalya ama olsun
-
trt'nin leş spikerleri'nden biri tarafından kadın güreşindeki ilk olimpiyat madalyamızı alan yasemin adar'a söylenmiş patavatsız cümledir. yasemin'in de sevincini kursağında bırakmıştır. "ama üçüncülük de kötü bir başarı değil" demek zorunda kalmıştır...
video
halktan toplanan vergilerle ödenen her kuruş maaşınız haram...
survivor 2016
-
acun sen buraları bu kadar okuyosan net yazıyosundurda.
şimdi tek tek ''bunu izleyen maldır'' yazanlara ''sanane lan izleyen izler'' diye söven tipleri tespit etcem ve ardından tayyip'i ve arda'yı pohpohloyan yazarların ortak kümesinden seni bulucam.
niğde'de 1938'de çekilmiş şaman bebek fotoğrafı
-
(bkz: güzele ne giyse yakışır)
bebeyi nazardan korumak için çirkinleştireceğiz diye yola çıkmışlar ama bu sefer de karizmanın öz evladı olmuş. ver eline baltayı, vikinglerle yağmaya çıksın.